Ülkelerin birbirlerine finansal ve üretimsel açıdan bağlılıkları, salgın döneminde kendisini en üst düzeyde hissettirdi. Kovid-19 salgınıyla birlikte karşılıklı bağımlılık, kriz anında ortaya çıkan zararın daha çabuk yayılmasına ve herkese etki etmesine neden oldu. 2019 yılında ortaya çıkan salgından bu yana Türkiye ve Çin çeşitli alanlarda temaslarını yoğunlaştırdı.
“İKİ ÜLKE ARASINDAKİ TİCARET HACMİ YÜZDE 14 ARTTI”
Zirvenin katılımcılarından Mazars Çin Pekin Ofisi Yönetici Ortağı Zhang Liwen salgın sonrası Türkiye ve Çin ilişkilerini değerlendirerek, “2020'de aniden ortaya çıkan Kovid-19 salgınıyla karşı karşıya kalan Çin ve Türkiye, ‘Bir Kuşak Bir Yol’ için birlikte ilerledi. İki ülke arasındaki ticaret hacmi yıllık yüzde 14 artışla 21,5 milyar dolara ulaştı. Çin ve Türkiye'nin kalkınma felsefeleri ve stratejileri birbirine benzemektedir ve bu da iş birliğinin yolunu açmaktadır. Şimdiye kadar 1000'den fazla Çinli şirketin Türkiye'de çeşitli alanlarda faaliyete geçmiştir. Her iki ülkenin politikaları sayesinde 2021'de daha fazla Çinli firmanın Türkiye'ye yatırım yapması bekleniyor. Geleceğe bakıldığında, Çin ve Türkiye ‘Bir Kuşak Bir Yol’ Girişimi ve Doğu-Batı Orta Koridor Girişimi'ni desteklemeye devam edecek, enerji, altyapı inşaatı, ulaşım ağı, 5G ve diğer alanlarda iş birliğini derinleştirecektir” ifadelerini kullandı.
DSÖ'den virüsün kökenini araştırmak için şaşırtıcı adım
Çin’de üç çocuk kararının yankıları sürüyor
DSÖ'den Çin aşısı Sinovac'a onay!