Yazdır
FINANSGUNDEM.COM - DIŞ HABERLER SERVİSİ
Geçtiğimiz yıl korona virüs pandemisi ortaya çıktığında İngiltere’de hükümet yetkilileri ve bilim adamları “İngiltere halkının karantinayı kabul etmeyeceğine” kanaat getirdi. Bu nedenle korona virüse karşı alınan önlemlerde hayati sonuçları olan gecikmeler yaşandı. Ancak karantina önlemleri alındığında bu kurallara uymayan kişi İngiltere Başbakanı Boris Johnson’ın o dönem Başdanışmanlığını yapan Dominic Cummings oldu. İngiltere halkı ise kurallara uydu. University College London’ın korona virüse yönelik yaptığı sosyolojik araştırmanın sonucuna göre, toplumun %91’i resmi kurallara uymaya devam ediyor.
2020’nin mart ayında, araştırmanın başlangıcından bu yana rakam %80’in altına inmedi. Ancak pandemi insanların kurallara karşı nasıl tepkiler verdiğini görme konusunda eğitim niteliğinde oldu. Peki iş dünyasının liderleri şirketlerinin işleyişlerine devam etmesini sağlamak için korona virüs sürecinden nasıl dersler çıkarabilir? Yakın zamanda kurallar ve kültür üzerine düzenlenen bir konferansta, eski bir üst düzey hükümet yetkilisi, kuralların 3 faydasını sıraladı. Bunlardan birincisi niyetin sinyallerini vermeleri, ikincisi organizasyonu daha güvenli bir yer haline getirmeleri, üçüncüsü ise bireyleri sorumlu tutma aracı olmaları.
Bu liderin ekibi belirsizlik taşıyan bir etik alanına girdiğinde ise, ne yapacaklarına karar vermek için kurallara değil, kendi değerlerine yöneldi. Finansal Hizmetler Kültür Kurulu’nda görevli Davranış Bilimci Carol Franceschini, “kurallar söz konusu olduğunda bu bir oyuna dönüşüyor: Sanki iyi eğitim almış, zeki insanlara harika bir sonuçla aralarında duran şeyin kurallar olduğunu söylüyoruz” dedi. Sınırları zorlama ve zaman içinde aşma isteği ağır basabilir. Bir kural ihlalinin ceza almaması ise kötü davranışı destekler ve tekrarlanmasını sağlar.
Aynı zamanda Financial Times’ın haberine göre, bu yeni bir toplumsal norma da dönüşebilir. Örneğin Libor skandalında yüksek faiz oranlarıyla dolandırıcılık yapan bankacılar ya da geçtiğimiz yıl Cummings’in karantina kurallarına uymaması birçok kişinin kuralları ihlal etmesine neden olmuş olabilir. Şirketler 2020’nin başından bu yana bilinmezliğin hakim olduğu bir alanda faaliyet gösteriyor ve birçoğu da güçlü değerlerinin bu süreci atlatmalarında etkili olduğunu iddia ediyor.
Ancak çalışanlarda eksik olan şey kurallara ve değerlere olan bakış açılarını, çalışma arkadaşlarıyla iletişim kurarak ya da diğerlerinin nasıl davrandığını izleyerek test etme fırsatı oldu. Uzaktan çalışma sistemine geçilmesiyle bazı tatsızlıklar da yaşandı ve bazı kişilerin işlerini kaybetmesiyle sonuçlandı. Patronlar ise çalışanların etik değerlerini koruduğu takdirde bu durumların yaşanmayacağını söyledi. Ancak pandeminin neden olduğu baskıların çalışma arkadaşları arasında güven ve dayanışmayı desteklediğine yönelik kanıtlar da var.
finansgundem.com'un derlemesine göre, FSCB’nin 73 bin bankacıyla, 2020’nin eylül ayında gerçekleştirdiği anket “korona virüs neşesini” gösterdi. Çalışanların geri bildirimlerin etkinliği ve liderlerinin sorumluluk alma isteğiyle ilgili görüşleri olumlu seyretti. Franceschini’ye göre bunun nedenlerinden bir tanesi, pandemi sürecinde insanların bir amaç ve bağ arayışında olması. Akademisyen Maartje Schouten, belirsizlik dönemlerinde açık bir yönlendirme ve kuralların bireylerin “bilişsel yükünü” hafiflettiğini söyledi. Bu şekilde çalışanlar diğer konulara odaklanabiliyor.
Schouten’e göre kısıtlayıcı korona virüs kuralları insanları zorluklarla baş etme mekanizması olarak işe odaklanmaya yönlendirdi. ABD’de daha sıkı kısıtlamalar altında çalışanların verimliliği arttı, liderlerine güvenleri yükseldi ve çalışma arkadaşlarıyla işbirliğine daha yatkın hale geldi. Schouten, kuralların yalnızca hangi otoriteden geldiğini bildiğimiz takdirde etkili olduğunu söyledi.
Küresel aşı eşitsizliği büyüyor!
Reuters’a konuşan yetkililer: Cumartesi ve gece kısıtlaması kalkabilir
Hindistan'da korona çocukları kimsesiz bıraktı!