FINANSGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ
Milyarderler servetlerini piyasa denetimi olmayan aile yatırım ofislerinde değerlendirerek küresel finans sistemini riske atıyor olabilirler. MarketWatch yazarı Chuck Collins yazısında aile yatırım ofislerinin oluşturduğu tehlikelere dikkat çekiyor.
250 milyon doların üzerinde servetleri olan bireyler, bir diğer deyişle süper zenginler, aile fonu olarak da bilinen mahremiyet odaklı yatırım ofisleri üzerinden servet yönetimi, vergi planlaması ve hayır faaliyetlerini yürütüyor. Aile yatırım ofisleri yakın zamanda bu alandaki bir şirket olan Archegos Capital’ın çökmesiyle bünyesinde taşıdığı riskleri gözler önüne serdi. Credit Suisse ve Morgan Stanley, Archegos fiyaskosu nedeniyle 10 milyar dolar kayıp verdi.
Aile yatırım ofisleri, hedge fonların aksine ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu’na başvurmak zorunda değil. Bu yatırım şirketlerinin opsiyon ve hisse pozisyonları hakkında kamuya açık bilgi verme gibi bir sorumluluğu da bulunmuyor. 2008 Küresel Finans Krizi sırasındaki yoğun düzenlemeler dönemi sırasında da milyarderler başarılı bir lobi uygulayarak denetim mekanizmasından kurtulmayı başarmıştı.
Bu şirketlerin şeffaflık konusundaki eksikliği oldukça tehlikeli boyutlara ulaşabilir. Archegos krizi sırasında yüksek kaldıraç uygulayan pozisyonları açıklamak zorunluğu olmayan aile yatırım ofisi kendilerine kredi veren bankaları da tamamen karanlıkta bıraktı.
Aile yatırım ofislerinin sayısı, küresel servetin çok daha az kişide yoğunlaşmasının ardından son on yılda hızlı bir biçimde arttı.
Toplamda 13 trilyon dolara sahip olan 2 bin 700 küresel milyarder için aile yatırım ofisleri olmazsa olmaz olarak kabul ediliyor. Dünya çapında 7 bin ila 10 bin arasında sayısı olan aile yatırım ofislerinin 6 trilyon dolarlık varlığı yönettiği tahmin ediliyor. Karşılaştırmak gerekirse küresel hedge fonu endüstrisi 3,6 trilyon doları yönetiyor.
Collins’e göre vergiden kaçırılan ve servet inşası için kullanılan bu kaynaklar demokratik toplumlar için çarpıcı etkiler yaratabilir. Daha da endişe veren konuysa aile yatırım ofislerinin finans dünyasının daha tehlikeli bölgelerine kaymış olması. Zira finansal denetimden yoksun kalan yatırım ofisleri daha riskli ve gizlice uygulanan yatırım davranışları için teşvik edici hale geliyor.
2009 yılında ABD finans sistemi için denetleme mekanizmaları güçlendirilirken aile yatırım ofislerinin dışarıda bırakılması yatırım dünyasının birçok önemli isminin aile yatırım ofislerine yönelmesini sağladı. George Soros’un da dahil olduğu birçok ünlü isim özel fonlarının ve riskli yatırım fonlarını kapatarak aile yatırım fonlarına yöneldi. Birçok hedge fonu firması aile yatırım firmasına dönüştü.
Finansgundem.com’un derlediği bilgilere göre, Archegos Capital’ın Kurucusu Bill Hwang da bu isimlerden biriydi. 2012'de banka dolandırıcılığı ve içeriden bilgi sızdırma suçunu kabul ettikten sonra Hwang, hedge fonunun kapatarak 200 milyon dolar aldı ve Archegos Capital Management'ı bir aile ofisi olarak başlattı. Hwang pandemi sürecinde medya ve teknoloji şirketlerine 20 milyar dolarlık kaldıraçlı bahis oynadı.
Americans for Financial Reform’un Kıdemli Siyaset Analisti Alexis Goldstein, Hwang’ın toplam getiri takası denilen bir yöntemle aile yatırım ofisinin yüksek miktarda hisse senedini satın almış gibi gösterdiğini belirtiyor. Goldstein söz konusu yöntemle Archegos’un bu hisseleri satın alacak herhangi bir kaynağı olmamasına karşın hisse satın alımlarının tüm getirilerini gördüğünü belirtiyor. Ancak analiste göre aile yatırım ofisinin bankaları bu yüksek kaldıraçlı işlemlere ilişkin hiçbir bilgi sahibi değildi. Bununla birlikte Archegos’un yatırım yaptığı şirketler hisse senedi fiyatlarının bu tip bir yatırımla yükseldiği bilgisine sahip değildi.
Archegos Capital’ın çöküşü aile yatırım ofislerinin finans sisteminde oluşturduğu riskleri gösterir nitelikte. Piyasa düzenleyicilerininse bu risklerin üstesinden gelebilmek için aile yatırım firmalarını şeffaflık esasına göre yeniden düzenlemeleri gerekiyor.
Çin’den yabancı bankalara offshore hamlesi
Yüksek faiz oranlarının hisseler üzerindeki 3 etkisi
Borsada kârlı şirketlere ilgi artıyor