Türkiye'de bu yıl halka arzlara yoğun ilginin ardından sermaye piyasalarının güçlendirilmesine yönelik sektörde büyük heyecan yaratan bir adım daha atılıyor. Ekonomi yönetiminin üzerinde çalıştığı Tahvil Garanti Fonu için hükümet çalışmalara başladı. Tahvil piyasalarını hareketlendirecek Fon ile yatırımcı güveninin artırılması ve şirketler için tahvil kanalıyla borçlanmanın özendirilmesi hedefleniyor. Tahvil Garanti Fonu'nun nasıl kurulacağı ve işleyeceğine dair henüz detaylı bir bilgi kamuoyuyla paylaşılmasa da Ankara’da çalışmalar hızlanırken ve Fon’un çok yakında kurulması bekleniyor.
Dünya'dan Hüseyin Koyuncuoğlu'nun haberine göre; Tahvili çıkaran şirketin temerrüde düşmesi durumunda yatırımcıların parasının bir kısmının Tahvil Garanti Fonu güvencesine alınacak. Garantinin ne kadar veya hangi oranda olacağı, nasıl işletileceği TBMM’deki çalışmalar neticesinde belli olacak. Türkiye'de çok da etkin olmayan ve şirketlerin finansman kanalları arasında düşük paya sahip olan tahvil piyasasına yatırımcı ilgisinin artması, şirketlerin finansman kaynağı olarak tahvillere yönelimini artırabilir. Yatırımcı güveni ve ilgideki artışla birlikte özellikle de küçük hacimli şirketlerin tahvil piyasalarına yönelmesi beklenebilir. Ancak şirket tahvillerine ilginin artması için ekonomik konjonktür ve piyasaların da yatırımcıları desteklemesi gerektiği aşikâr…
EN BÜYÜK PAY YATIRIM FONLARINDA
Peki şirket tahvillerinde mevcut durum nasıl? Merkez Bankası tarafından açıklanan son menkul kıymet istatistiklerine göre, Türkiye'de şirket borçlanma senetlerinin piyasa değeri bakımından büyüklüğü yaklaşık 135 milyar 278 milyon lira seviyelerinde. 135.3 milyar liralık şirket tahvilinin yüzde 98,34'üne tekabül eden 133 milyar 28 milyon lirası yerli yatırımcının elinde bulunurken kalan yaklaşık 2.2 milyar liralık kısım yabancı yatırımcıların portföyünde yer alıyor.
Şirket tahvilleri piyasasında yerli yatırımcı grubunda en büyük alıcılar yatırım fonlarından oluşuyor. Yerli yatırım fonlarının portföyünde 56 milyar 998 milyon liralık şirket tahvili bulunuyor. Bu rakam toplam tahvil piyasasının yüzde 42,13'üne denk geliyor. İkinci sırada ise 23 milyar 443 milyon liralık hacimle bireysel yatırımcılar bulunuyor. Bireysel yatırımcıların tahvil piyasasındaki hacmi yüzde 17,33. Tahvil piyasalarında diğer büyük alıcılar olarak sigorta ve bireysel emeklilik şirketleri ile bankalar olarak sıralanıyor.
ŞİRKET TAHVİLLERİNİN ÇOĞU KISA VADELİ
Şirket tahvillerinde kalan vadelere göre dağılıma bakıldığında oldukça kısa vadeler dikkat çekerken ise 1 yıla kadar vadeli tahviller ağır basıyor. 135 milyar liralık piyasa değerine sahip tahvil piyasalarında 94 milyar 624 milyon liralık tahvilin kalan vadesi 1 yıl ve daha az. Yani bu toplam hacmin yüzde 70'i anlamına geliyor. Kalan vadesi 2 yılın üzerinde olan şirket tahvili tutarı ise sadece 26.7 milyar lira.
EKONOMİSTLER TAHVİL GARANTİ FONU İÇİN NE DÜŞÜNÜYOR?
Firmaların tahvil ihracı girişimleri artabilir
Dünya Yazarı ve Piri Reis Üniversitesi Rektör Yardımcısı Erhan Aslanoğlu: Tahvil Garanti Fonu’nun kurulması, Türkiye’de sermaye piyasalarının gelişimine katkıda bulunabilecek bir girişim. Türkiye’de reel sektörün finansman ihtiyacı büyük oranda banka kredileri yoluyla gerçekleşiyor. Son dönemde, hisse senedi piyasasında halka arzlar artmaya başlasa da firmaların hisse ve tahvil ihracı yoluyla sağlayabildiği kaynağın payı hala çok düşük. Ülke derecelendirmesinin düşük olması, risk priminin, CDS gibi oranların yüksek olması, reel sektörün iç ve dış kaynak bulmasını hem zorlaştırıyor hem de çok maliyetli kılıyor. Henüz detayları belli olmasa da, böyle bir garanti fonunun kurulması bazı firmaların tahvil ihracı girişimlerini arttıracaktır. Bununla birlikte, yüksek enflasyon, kayıt dışı ekonominin yaygınlığı, kurumsallaşamamış firma yapıları gibi faktörler çok sayıda firmanın tahvil ihracı istekliliğini bastırma potansiyeli barındırıyor. Tasarruf yetersizliği olan bir ülke olarak, özellikle yabancı ilgisi fonun makroekonomik etkileri açısından önemli olacaktır. Büyük oranda kendisini garantileyen Devlet İç Borçlanma Senetleri piyasasında yabancı payının son yıllarda sürekli düşerek yüzde 5’lerin altına geldiğini düşünecek olursak, böyle bir fonun özel sektör tahvillerine olan talebi arttırması açısından da ihtiyatlı tahminlerde bulunmamız gerekiyor. Küresel ekonomide gelişmiş ülke firma tahvillerinin bile zaman zaman çok büyük değer kayıpları yaşadığını, uzun vadeli yatırımcıların bu tür tahvillere ihtiyatlı yaklaştığını unutmamak gerekiyor. 2008 krizi sonrası gelişmiş ülkelerde oluşturulan bu tür garantilerin tahvil risk primlerini düşürmekte olumlu sonuçlar verdiğini izledik. Türkiye Garanti Fonunun da olumlu katkısını beklemek gerekiyor. Fonun yapısı, finansman kaynakları, yönetimi gibi detaylar ortaya çıktıkça daha iyi yorumlayabileceğiz. Özellikle pandemi döneminde iyi performans gösteren ve bunu arttırmaya aday olan imalat sanayi firmaları için bu fon iyi bir imkan yaratabilir. Bu katkı, iklim değişikliği ile kaçınılmaz hala gelen yeşil dönüşüm yatırımlarının finansmanında daha da artabilir.
Artan bireysel yatırımcı ilgisi bu alanda da görülebilir
MARBAŞ Menkul Değerler Genel Müdür Yardımcısı Soner Kuru: Tahvil garanti fonunu sermaye piyasalarının güçlenmesi ve derinleşmesi adına çok önemli buluyoruz. Bu fon neticesinde reel sektör şirketlerimizin finansmana erişim alternatiflerinin genişlemesini ve finansman maliyetlerinin düşmesini bekliyoruz. Mevcut durumda şirketlerimizin en önemli finansman kaynağı banka kredileri olarak görünüyor, bunun yanı sıra son dönemde artan halka arzlar da şirketlerin finansmana erişimleriyle ilgili önemli bir alternatif oldu, ancak tahvil ihraçları ile borçlanma yönteminin, Türkiye’de özellikle gelişmiş ekonomilere kıyasla bir miktar geride kaldığını görüyoruz. Bu fon ile buradaki açığın kapatılacak olması, bu piyasanın derinleşmesi şirketlerimiz adına önemli bir katkı olacak. Fon, tasarruf sahipleri açısından da tahvilini satın aldığı şirketin temerrüt riskinin yönetilmesi noktasında avantaj oluşturacak, özel sektör tahvillerine olan ilgiyi arttıracak. Bu kapsamda son dönemde sermaye piyasalarına yönelik olarak artan bireysel yatırımcı ilgisinin burada da kendisini göstermesini bekliyoruz.
Sigortacılar Tahvil Garanti Fonu’na talip
'Tahvil alımlarını sürdüreceğiz'