FINANSGUNDEM.COM - DIŞ HABERLER SERVİSİ
Akıllı telefonlarla sipariş verilen yemekler, dakikalar içinde teslim ediliyor. İnternet üzerinden istediğimiz her filmi ya da diziyi izleyebiliyoruz. Z kuşağı aynı zamanda giyim ürünleri için para biriktirmek de istemiyor: Online sipariş veriyor, Klarna ya da Affirm gibi şirketlerin sunduğu ‘şimdi al, sonra öde’ sistemiyle faizsiz kredi alarak alışveriş yapıyorlar. Tüm bunlar oldukça büyük bir ilerleme gibi görülebilir.
Ancak yeni normların tehlikeli yanları da var: Düşük ücret alan kurye ordusu, ekrana kilitlenilen zamanın artması ve online alışverişin tehlikeli bir şekilde normalleşmesi. Aynı zamanda alışverişler için tüketicilerin yeterli paraya sahip olup olmamasının da önemin yitirmesi tehlike sinyallerini çalıyor. Kredi inovasyonları hız kazanıyor ve tüketici ekonomilerinin kalbindeki rolü giderek derinleşiyor.
Tipik olarak yüksek faiz oranlarıyla çalışan kredi kartı şirketleri ise sistemin temelinde yer alıyor. Maaş günü kredileri, düzenleyicilerin baskıları sonucunda kısa bir yükselişin ardından ortadan kayboldu. Klarna ve Affirm gibi fintek şirketlerinin sunduğu ‘şimdi al, sonra öde’ finansı ise “herkesin kazandığı” son inovasyon çılgınlığı. Online kısa vadeli krediler genellikle faizsiz oluyor ve form doldurma zahmeti bulunmuyor.
Yine de bu konseptin de görünmeyen tehlikeleri var. Kısa vadeli krediler faizsiz olarak sunulsa da, bunun dışındaki her şey ücretlendiriliyor ve geciken ödemeler için ayrıca ücret alınıyor. Aynı zamanda satıcılar için maliyetler doğrudan olmayan bir şekilde yansıtılabilir. Özellikle tehlike arz eden durum ise en küçük alışverişte bile doğrudan ödeme yapmama düzeninin yaygınlık kazanma ihtimali.
Bu durumda ise bir jenerasyon küçük kredi dağı altında kalacak. Klarna, Clearpay, Laybuy ve Zip, 2,10 sterlin tutarındaki bir çift çorap için bile haftalık 35 penceden başlayan krediler sunuyor. Özellikle de Klarna gibi şirketlerin oldukça güçlü şirketler olduğu şüphe götürmüyor. finansgundem.com'un derlemesine göre, Klarna şimdi 20’den fazla ülkede önde gelen bir şirket. Bu şirketler ise geleneksel bankalardan çok daha kullanıcı dostu.
İleri teknolojiye sahipler ve aynı zamanda inanılmaz bir büyüme kaydettiler. Geçtiğimiz yıl Klarna’nın kredilerinde patlama görüldü ve şirketin varlıkları %55 artış gösterdi. Şimdi al sonra öde finansının faydaları ve tehlikeleri ne olursa olsun, İngiltere’nin de içinde bulunduğu birçok pazarda henüz bu alana yönelik oturmuş düzenlemelerin olmaması endişe verici.
İngiltere’de politika yapıcılar bu durumun değişeceğine yönelik uyarıda bulundu. Güvenli olmayan kredi pazarına yönelik Woolard tarafından yapılan incelemede, “şimdi al sonra öde ürünlerine yönelik düzenlemelere acil ihtiyaç olduğu” söylendi. İngiltere’nin düzenleyicisi Finansal Yürütme Otoritesi (FCA) bu görüşe katıldı ve hükümete “şimdi al sonra öde sistemine yönelik güçlü ve acil bir önleme ihtiyaç” olduğunu iletti.
Ancak şimdiye dek büyük bir değişim görülmedi. Hükümet yakın zamanda uzmanlara danışacak, ancak FCA tarafından sözü verilen uygulama temmuz ayına ertelendi. Hükümetin önündeki engel ise inovatif fintek şirketlerine yönelik yeni düzenleme girişimlerinin, Brexit sonrası İngiltere’yi Avrupa Birliği bürokrasisinden kurtarma kararlılığıyla çelişmesi.
Klarna gibi şirketler ise bu gerilimden faydalanmaya çalışıyor. Geçtiğimiz hafta Financial Times’a yaptığı açıklamada şirketin CEO’su Sebastian Siemiatkowski, şimdi al sonra öde sisteminin düzenlemelere tabi olması gerektiğini kabul etti ve şirket en büyük pazarlarından biri olan İngiltere’ye “düzenlemeleri incelemelerini ve en gerekli” olanlarını seçmeleri konusunda çağrıda bulundu.
Bunlar arasında, kimlik doğrulama, kara para aklama ve kişisel gizlilik gibi başlıklar bulunuyor. Tüm bu düzenlemeler Siemiatkowski’ye göre İngiltere’yi şirketin halka arzı için daha çekici kılabilir. Avrupa’nın en değerli ve halka arzını henüz gerçekleştirmemiş olan start-up şirketi birçok finans merkezi tarafından gözlemleniyor.
Banka şubelerinin olmadığı bir dünyaya hazır mıyız?
Fed, dijital dolar çalışmalarını hızlandırdı
Goldman Sachs'tan Bitcoin yorumu