Her şey 2009 yılında Satoshi Nakamoto adlı anonim bir kişinin kripto paraların atası 'Bitcoin'i yaratmasıyla başladı. İlk çıktığında değeri centlerle ifade edilen Bitcoin, şu anda 50 bin doların üzerinde işlem görüyor. Herhangi bir resmi kurumla, merkez bankası ile ilişkisi olmayan, ilk merkeziyetsiz kripto para olan Bitcoin’den sonra dünya piyasalarına 9 binin üzerinde kripto para çıktı.
Öyle ki küresel tüketici anketine göre Türkiye, kripto para sahipliği açısından dünyada dördüncü, Avrupa’da ise ilk sırada yer alıyor. Bu sanal para birimleri geleceğin para birimi mi, yoksa bir dolandırıcılık yöntemi mi?
Thodex isimli kripto para işlem platformunun geçtiğimiz hafta yaklaşık 400 bin kişiyi dolandırmasıyla birlikte kripto paralar tekrar ülke gündemine oturdu. Peki nedir bu kripto para? Son yıllarda metroda, metrobüste, otobüste, gittiğiniz bakkalda, kısaca hayatın her alanında her kesimden insanların telefonunda bir kripto para borsası uygulaması yüklü. Bir araya gelen insanların konuştuğu iki konudan biri bu kripto paralar. Biz de bu yazı dizimizde kripto para borsasını, kripto paradan kazananları, paralarını kaybederek hayatı kararanları, durumun sosyolojik, psikolojik ve hukuki yönlerini ele alacağız.
Öncelikle ilk kripto para olan ve kripto paraların atası sayılan ‘Bitcoin’, 31 Ekim 2008 yılında Satoshi Nakamoto isminde anonim bir kişi tarafından Cyber Park güvenlik uzmanları ve yazılımcılarının bulunduğu gruba bir mail atmasıyla başladı. Mailde, kripto para ekosisteminin işleyişi anlatılıyordu. 2009 yılında ilk kripto paranın çıkmasıyla artık sistem dünyada duyulmaya başladı. İlk çıktığında centlerle ifade edilen değeri olan Bitcoin’in o dönem güvenilirliği çok azdı. Herhangi bir resmi kurumla, bir merkez bankası ile ilişkisi olmayan, merkeziyetsiz kripto paralar, yüz yıllardır oturmuş olan ‘para’ konseptinden farklı. Bitcoin’in çıktığı günden bu yana 9 binin üzerinde kripto para türemeye başladı.
Kripto paralar, blok zincir teknolojisine dayanıyor. Kripto paranın üretim işlemi “kripto para madenciliği” adı verilen teknikle yapılıyor. Blockchain üzerinde kripto para üretimi ve transferleri için yapılan matematiksel doğrulama işlemlerinin bütününe kripto para madenciliği ismi veriliyor. Üretim için bunun bir matematik ve yazılımı var. Bu yazılım bloklar halinde blok zincir sistemine ekleniyor. Birbirine halka halka geçmiş zincirleri düşünün, siz blok zincir ağına bir ekleme yaptığınız zaman o diğer bloklar tarafından doğrulanıyor ve sisteme giriyor. Kripto para birimlerinin arzı, kullanım senaryosuna göre, sınırlı veya sınırsız olabilir. Ama Bitcoin’in 21 milyon adet üretilecek şekilde sınırlandırılmış olması onu değerli kılan özelliklerden. Kripto paraların bugün dünyada 3 trilyon dolar, ülkemizde de 1.5 milyar dolarlık büyük bir ticaret hacmi var.
En büyük kripto paraların başında tabii ki tüm dünyada bilinen piyasada şu an fiyatı 50 bin doların üzerinde olan ‘Bitcoin’ geliyor. Toplumda her kripto paraya ‘Bitcoin’ deniliyor. Sebebi de Bitcoin’in bu işin merkezi olması. 26 Nisan itibariyle bakıldığında dünya piyasasının yüzde 50’sinin üzerini Bitcoin oluşturuyor. Bitcoin’den sonra en değerli coin’ler Ethereum, Ripple, Tether, Litecoin, Troncoin sıralanıyor. Bitcoin dışındaki tüm kripto para birimleri altcoin olarak tanımlanırken, uzmanlara göre arkasında sağlam bir iş modeli olmayan bu kripto paraların büyük bir kısmı batacak.
Kripto paralar, kripto varlık borsalarında alınıp satılıyor. Borsalar burada aracı kurum olarak geçiyor. Kişinin banka hesabındaki para, kripto varlık borsasındaki hesabına transfer ediliyor. Kripto para alırken de önce borsaya talimat veriliyor. “Şu fiyattan, 100 tane ‘bitcoin’ almak istiyorum” gibi. Borsa kişinin yerine coin alıyor. Bozmak istenildiğinde de TL’ye çeviriyor. Banka hesabına aktarılabiliyor. Ayrıca borsalar arası kripto para havalesi de yapılabiliyor. Günümüzde yüzlerce kripto varlık borsası faaliyet gösteriyor. Bir borsanın en önemli görevi, kullanıcılarının varlıklarını güvende tutmak. Yoksa Webitcoin, Thodex gibi borsalarda paralar hiç olabiliyor. Kripto alım satımında hem soğuk cüzdanlar (kullandığımız flash bellek gibi), hem de sıcak cüzdanlar var (borsadaki cüzdanlarımız). Blok ağını çok iyi bilen ve bu ağı işleten insanlar borsada al-sat yaptıkları gibi kripto paralarını soğuk cüzdanlarına da çekebiliyorlar. Dünyada 340, Türkiye’de ise 12 büyük borsa var. Uzmanlara göre Türkiye’de ilk 3-4 borsadan, dünyada da 30-40 borsadan şaşmamak lazım.
Dünyanın en büyük dijital varlık hizmetleri platformlarından olan Huobi Türkiye, Rusya ve Ukrayna pazarlarından sorumlu Bölge Genel Müdürü Alphan Göğüş ise kripto paraların değerlerinin neye göre belirlendiğini, “Kripto para fiyatlarının oluşması birçok farklı etkene dayanabilir. Bunların ilki, talepteki artış ve düşüşlerdir. Bitcoin örneğinden bakarsak, son aylardaki hızlı fiyat yükselişinin arkasında kurumsal yatırımcıların ilgisinin artması olduğunu görebiliriz.
Bir diğer unsur ise söz konusu kripto paranın ne amaçla kullanılacağı yani sahip olduğu iş modelidir. Bazı durumlarda da toplum üzerindeki etkili kişilerin manipülatif davranışlarının da fiyat dalgalanmalarına neden olduğunu görüyoruz. Bunun en iyi örneği, Tesla’nın sahibi Elon Musk’ın Dogecoin fiyatının artışına olan etkisidir” şeklinde açıkladı. Kripto paraların geleceğin borsası olarak düşünülüp düşünülmeyeceği ile ilgili ise Göğüş, “2020 ve 2021 yılları hiç şüphesiz kripto para sektörü için dönüm noktası olarak değerlendirilebilecek olaylara sahne oldu. Öncelikle, pandeminin de etkisiyle artan dijitalleşme, daha uzun zaman alacağını düşündüğümüz birçok adaptasyonu hızlandırdı. Daha önce sadece bireysel yatırımcıların tercih ettiği kripto paraların, bu yıl kurumsal yatırımcılar tarafından da bir yatırım aracı olarak görülmeye başlandı.
Bakış açısındaki bu değişiklik hem fiyatların yükselmesinde hem de kripto paraların daha çok kabullenilmesinde etkili oldu. Sonuç olarak, kripto paraların hayatımıza kesin bir şekilde giriş yaptığını söyleyebiliriz” ifadelerini kullandı. Ayrıca Göğüş, “Kripto paraların üzerinde çalıştığı blockchain teknolojisi, yapılan işlemleri dağıtık bir şekilde, tamamen şeffaf ve değiştirilemez şekilde saklar. Bugün Bitcoin blockchain ağında yapılan işlemlerin tamamını görebilir ve işlemlerin izini sürebilirsiniz. Kara para aklanması çok zor” diye konuştu.
Sosyal Medya ve Dijital Güvenlik Eğitim Araştırma Merkezi (SODİMER) Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Cem Barlas Arslan ise,”Acaba kara para aklamada kullanılıyor mu?” sorusunun akıllara çok takıldığını belirterek, “Bu blok zincir ağı ve kripto paralar takip edilemez değil. Ama normal bankacılık sistemine göre takibi daha zahmetli iş. Bunu bazı kripto uzmanları kabul etmiyor ama bu yöntem çok rahat kullanılabilir. Yabancı borsada işlettiğiniz bir paradan gece yarısı cüzdanınıza para aktarımı yapabiliyorsunuz. Anonim isim ve hesaplarla Darkweb’de bir sürü kötü şey dönüyor. Bunu engelleyebiliyor muyuz? Hayır. Kripto paralarla ilgili de ‘Yüzde yüz dönmüyor’ diyemeyiz” şeklinde konuştu. Kripto para çılgınlığı yaşanıyor! Türkiye'nin gündemine oturduKripto para piyasasında en çok kazandıran ve kaybettiren dönemlere “Ayı” ve “Boğa” sezonu deniyor. Doç. Dr. Cem Barlas Arslan, sezonları şöyle anlattı: “Piyasada bir balinalar var, bir de boğalar var. Balinalar piyasayı sürekli aşağıya çekmeye çalışırken, boğalar da sürekli yukarı çekmeye çalışıyorlar. Finans açısından hiçbir değer sonsuz sınırsız yükselmiyor. Yani sürekli düşer, yükselir grafikler.
Belli destek direnç seviyeleri var. Eğer bu seviyelerden aşağıda kalıcı olursa ‘Ayı sezonuna girdik’ diyoruz. Yani sürekli bir düşüş trendi oluyor. Bu bir ay da, üç ay da, altı ay da, bir sene de sürebilir. Genellikle batışlar bu dönemde oluyor. Sürekli yükseliş sezonuna da ‘Boğa sezonu’ diyoruz. Kazançlar da bu dönemde oluyor.”
Kripto para borsalarında çok yüksek miktarda ‘coin’ veya ‘token’ satın alan kişilere ‘balina’ deniyor. Piyasada pump (alış baskısı yapmak) ve dump (satış yapmak) gibi işlemlerle bu balinalar, küçük yatırımcının büyük batışına sebep oluyor. Durum şöyle yaşanıyor: Bir coin 30 centte dururken, balinalar kurdukları sosyal medya gruplarında veya başka kanallarla haberleşerek çok yüklü miktarda o coin’den satın alıyorlar. Bunun adı pump yapmak.
Büyük alımlar sonucunda balinaların aldığı coin iki katına yükseliyor. İşi bilmeyen küçük yatırımcı da hacmin daha da büyüyeceğini düşünerek bu coin’e yatırım yapıyor. Ancak belli bir yükselişten sonra balina veya balinalar, ellerindeki coinlerin hepsini satıyor.
Bunun adı da dump yapmak. Büyük yatırımcılar (balinalar) ellerindeki coinleri satınca otomatikman coinin değerinde çok büyük düşüş yaşanıyor. Büyük yatırımcı para kazanırken, küçük yatırımcıların ise paraları eriyor. Tıpkı Elon Musk’ın Dogecoin alarak ve aldırarak değerini yükseltmesi ve sonrasında satarak yüzde 50’nin üzerinde düşürmesi gibi.
İş Yatırım Uluslararası Piyasalar Direktörü Şant Manukyan, kripto para borsaları ile normal borsalar arasındaki farkı şöyle anlattı:
“Kripto para borsası ile normal borsa arasında varlıklar farklı. Birinden bir şirketin hisselerini alıyorsunuz, diğeri 7/24 açık ayrı bir varlık sınıfını alıp-satma olarak geçiyor. Yasallık boyutunda hisse senedinin ne olduğu ve ne özelliği taşıdığı belli. Örneğin, normal borsada A şirketinin payını alıyorsunuz.
Genel Kurul’a katılıp oy kullanabilirsiniz ya da yeterince hisse alırsanız şirketin yönetimine ortak olabilirsiniz. Ve bunun nasıl muhasebeleştirileceği ve nasıl vergi alınacağı belli. Kripto borsalarında bu belli değil. Kripto para borsalarında tam olarak ne regülasyon, ne vergi, ne de muhasebe olarak tanımlanmış değil. Dolayısıyla biraz kaos var, zamanla düzenleme olacak.”
(Cihat Aslan/Milliyet)
Goldman Sachs, kripto para 'trade' edecek
‘Kripto paraların enerjisi’ Nasdaq'da işlem görecek