S&P'den yapılan açıklamada, katılım bankalarının, bankacılık sektöründeki pazar paylarının 2025'e kadar ikiye katlanarak yüzde 15'e çıkmasının beklendiğine işaret edildi.
Bu hedefin birkaç engelle karşılaşabileceğine dikkatin çekildiği açıklamada, sermaye kullanılabilirliğinin gelecek yıllarda Türkiye’de İslami finansın büyümesini sınırlayabileceği bildirildi.
Açıklamada, Türkiye'de katılım bankalarının son 5 yılda sağlıklı bir hızla büyüdüğüne işaret edilerek, sektörün 2015 sonunda yüzde 5,1 olan toplam bankacılık pazarındaki payının 2020 sonunda aktiflerin yaklaşık yüzde 7,2'sine yükseldiği aktarıldı.
Sukuk ihracının da söz konusu dönemde 2 milyar dolardan 14 milyar dolara yükseldiği kaydedilen açıklamada, "Bu büyüme, İslami finansın Türk ekonomisini finanse etmek için ek bir araç olarak önemine ilişkin görüşlerini defalarca dile getiren Türk yetkililerin güçlü desteği sayesinde sağlandı." değerlendirmesinde bulunuldu.
Açıklamada, salgın, enerji dönüşümü ve Türkiye'nin elektrikli otomobil üretme hedefinin, İslami finans ürünleri ve özellikle sukuk dahil olmak üzere sosyal ve yeşil finansman araçlarının daha fazla kullanılmasını sağlayabileceği ifade edildi.
Öte yandan S&P, küresel İslami finans endüstrisinin 2021-2022 yıllarında yüzde 10 ila yüzde 12 büyümesinin beklendiğini bildirdi.