Yazdır
FINANSGUNDEM.COM - DIŞ HABERLER SERVİSİ
Almanya’nın İkinci Dünya Savaşı sonrasında sürdürülebilir bir ekonomik başarı yakalamış olması oldukça dikkat çekici. Bankacılık sektörünün düşüşünde başı çeken Deutsche Bank bile bu başarı üzerinde olumsuz etki yaratamadı. Ancak bu çelişkinin çözümlendiğine yönelik sinyaller var. Geçtiğimiz üç yıl boyunca Deutsche hisse fiyatı bakımından Avrupalı rakiplerini geride bıraktı. Bu durum oldukça yüzeysel bir örnek olarak görülse de, aynı süreçte Deutsche’nin hisselerinin düşüş göstermiş olması ve neredeyse hiç temettü ödemesi yapmamış olması durumu dikkat çekici kılıyor.
Bu oldukça ilgi çekici bir performans. Kısa bir zaman önce, Deutsche “Avrupa’nın hasta bankasıydı.” Banka skandallarla sarsılıyor, yatırımlarda kayıpla karşılaşıyor ve yönetimdeki iç savaşla mücadele ediyordu. Şimdilerde ise felaket mıknatısı statüsünü Credit Suisse devraldı ve Deutsche bir grup kötü performans gösteren bankanın en iyisi olarak öne çıktı. Almanya’nın en büyük kredi kuruluşunun görece toparlanması, geçtiğimiz yıl oldukça güçlü gerçekleşti.
Bankanın hisse fiyatları iki katına çıktı, ancak yine de düşük bir seviyede kalmaya devam etti. Şimdi bile bankanın hissesi varlıklarının defter değerinin üçte biri seviyesinde. Geçtiğimiz hafta görevindeki üçüncü yılını kutlayan CEO Christian Sewing için bu durum bir tür doğrulama. Hisse fiyatından neredeyse daha önemli olan unsur ise Deutsche Bank tahvillerinde batık kredi riskine karşı sigorta maliyetinin azalmış olması. Deutsche’nin batık kredi swap marjları şimdi bazı ABD bankalarınınkinden daha dar.
Bu gelişmenin nedeni ise Alman tahvil kurallarındaki bir teknik değişim. Aynı zamanda Deutsche konusunda piyasalardaki gerilimin azalması da etkili oldu. Birkaç yıl önce bankanın adı kurtarma ya da devlet desteğiyle anılırken, bu söylentiler şimdi ortadan kalktı. Sewing aynı zamanda temel geliştirmelerde de bulundu. İstenmeyen varlıklar elden çıkarıldı ve işten çıkarmalar gerçekleşti. İlerleme engebeli oldu.
finansgundem.com'un derlemesine göre, şimdiye kadar yalnızca 18,00 kişinin işine son verildi. Bu rakam ise planlanan rakamın üçte biri olarak gerçekleşti. Ancak aynı zamanda Deutsche rakiplerinin önüne de geçti. Özellikle de skandallardan kaçma konusunda Credit Suisse’ten daha başarılı oldu. Banka şimdi batık olan Wirecard’a büyük miktarlarda kredi sağladı ve aynı zamanda hedge fon skandalı Archegos’la da anıldı. Yine de kayıplarını minimize ederek itibarını korumayı başardı.
Bununla birlikte skandallar da devam ediyor. İspanya’da Deutsche kompleks döviz türevlerini, bilgi sahibi olmayan küçük işletmelere satmakla suçlandı. Financial Times’ın haberine göre, bankanın operasyonel risk yönetimi konusundaki itibarının geliştirilmesi gerekiyor. Zira geçtiğimiz altı yılda bankanın adı 10 milyar doların üzerinde ceza ve telafi ödemesiyle anıldı. Aynı zamanda tarihi kara para aklama suçlamaları, yaptırım ihlalleri, piyasa manipülasyonu ve toksik varlık satışı da gündeme oturdu.
Yine de bankanın ana faaliyet alanının büyük bir bölümü beklenenden daha iyi performans gösteriyor. Banka şimdi kendini bir “finansman santrali” olarak tanıtmaya hazırlanıyor ve büyük kurumsal kredi kuruluşu olarak geleneksel gücüne oynuyor.
Birçok şekilde, bu durum yatırım bankacılığı biriminin çok daha iyi performans gösterdiğine işaret ediyor. Deutsche’nin itibari değerinin altındaki hisse senedi birimi, BNP Paribas’a devredildi ve kayıpların bir bölümünden kurtulundu.
Hükümetlerin ve şirketlerin borç ihracındaki artış ise gelirlerin yükselmesini sağladı. Bunun olumsuz karşılanan bir yan etkisi ise, eksi faiz oranlarının yıkıcı etkisi göz önünde bulundurulduğunda yatırım bankacılığının şimdi Deutsche için her zaman olduğundan daha önemli görünüyor olması oldu. Sewing ise yatırım gelirlerinin yüksek volatilitesi nedeniyle yatırım bankacılığı biriminin artan öneminin önüne geçmeye çalışmıştı.
Credit Suisse Archegos fiyaskosunun faturasını personelden çıkaracak
Almanya'da federal hükümet el koyuyor
Credit Suisse, yatırımcıların Greensill zararını tazmin edecek