Yazdır
FINANSGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ
Kovid-19'un Mart 2020'de pandemi ilan etmesinden kısa bir süre önce, Revolut hızla genişleyen ofisini geliştirmek için Londra'daki merkezinde çalışmalar yürütüyordu. İngiltere merkezli dijital banka bir hafta sonrasında ise müşterilere iflas etmeyeceğine dair güvence vermek için müşterileriyle bilgilendirme notları paylaşıyordu.
Kriz piyasaları hızla kargaşaya sürüklerken ve ekonomileri kapatırken, rakip fintek firması Monzo'nun baş yöneticisi sinirleri yatıştırmak için Twitter üzerinden paylaşımlarda bulundu. Bir diğer fintek şirketi Starling, düzinelerce çalışana izin vereceğini, ancak rotayı hızlı bir şekilde tersine çevireceğini duyurdu.
Yıllarca kârları pahasına müşteri kazanmaya odaklanmalarını sağlayan bir yatırımcı coşkusu dalgasıyla sürüklenmelerinin ardından, salgın İngiltere'nin en büyük üç dijital bankasını maliyetleri düşürmeye ve hızla yeni gelir akışları bulmaya zorladı.
Geçen Nisan ayındaki dip seviyeleri sırasında, Revolut ve Monzo’nun bilanço gelirleri, başta dış seyahatlerden kaynaklanan kart işlem ücretleri azaldıkça yüzde 40 civarında düştü.
Financial Times’ın haberine göre, Revolut CEO’su Nik Storonsky konuyla ilgili açıklamasında "Oldukça fazla insan panik yapmadan ‘Şimdi ne yapabiliriz?' diye sormaya başladı. Hepimiz maliyetleri düşürmeye ve ürünü geliştirmeye odaklandık ve sonuçta altı veya yedi ay içinde bir işletme olarak bile kırılma noktasına ulaşmayı başladık. Maliyetleri düşürdük, risk yönetimi önemli ölçüde geliştirdik ve büyümeye devam ettik" ifadelerine yer verdi.
Bir noktada varlıklarını temelinden tehdit eden bir krizin bir yıl sonrasında, Londra ofisleri hala çoğunlukla boş olsa bile, bu üç şirket güçlü bir şekilde geri döndü.
Şubat ayı sonundan bu yana, Starling Bank ve Monzo genişlemeyi finanse etmek için yeni yatırım toplarken, Revolut düzenlenmiş bankacılık hizmetini 10 yeni ülkede kullanıma sundu ve ABD'de daha fazla bankacılık lisansı için başvurdu.
Kârlılık arayışı
Ancak fintek bankaları kayıplarını azaltmış veya en azından geçici kârlılık elde etmiş olsalar da, üç dev fintek şirketi de hala yatırımcılara ve birbirlerine karşı en iyi uzun vadeli yaklaşımı seçtiklerini kanıtlamak için savaşıyorlar.
Starling CEO’su Anne Boden, "Farklı iş modellerinden oluşan bir sürekliliğimiz olduğunu düşünüyorum. Bir yandan, iş modeli gerçekte bir banka olmakla ilgisi olmayan Revolut var ve diğer uçta da insanların günlük finansal yaşamlarını yürütmek için ihtiyaç duydukları bir dizi hizmeti sağlamaya çok daha fazla odaklanan Starling var. Bu nedenle biz krizden daha az etkilendik" sözlerini kullandı.
UBS, Royal Bank of Scotland ve Allied Irish Banks’ın eski bir yöneticisi olan Boden, üç fintek kurucusu arasında en fazla geleneksel bankacılık geçmişine sahip olan CEO. Starling de bu nedenle geleneksel bir bankacılık modelini takip etmeye en yakın fintek şirketi olarak öne çıkıyor.
Şirket, 2017'de tüketiciler için uygulama tabanlı bir mevduat hesabı piyasaya sürdü, ancak son yıllarda küçük işletmeler için hizmetlerini geliştirmeye daha fazla odaklandı. Starling şu sıralarda küçük işletmelere 2 milyar sterlinden fazla kredi verdi ve Ekim ayından bu yana kârlı bir bilançoya sahip.
Bununla birlikte, verdikleri kredilerin büyük çoğunluğu İngiltere Hükümeti’nin salgın sırasında oluşturduğu kurtarma planları aracılığıyla yapıldı. Bu aynı zamanda Starling’in minimum riske maruz kaldığı ve çoğu durumda düzenli risk değerlendirmeleri yapması gerekmediği anlamına geliyor.
Boden hala "süreçten öğrenilebilecek çok şey olduğu” konusunda ısrar ediyor ve kredileri alan müşterilerin "son derece sadık" kalacağını belirtiyor. Ancak bu düşünceye herkes ikna olmuş değil. Haberde ismini vermeyen eski bir banka CEO’su, “Kurtarma kredileri olmasaydı, bir milyar sterlin değerinde kredileri olmayacaktı. Bu stratejinin sürdürülebilir olması amaçlanıyor. Ancak bu sadece taktiksel bir durum” diyor. CEO bir noktadan sonra hükümet desteklerinin duracağını söyleyerek “Ben olsam böbürlenmezdim” ifadelerine yer verdi.
Boden, Starling'in odak noktasının önemli bir güç olduğunu iddia ederken, "büyüdüklerinde ne olmak istediklerine karar vermemiş" firmaları eleştirdi. Storonsky ise, Revolut'un daha geniş ürün yelpazesinin bir avantaj olduğunu kanıtladığını savunuyor.
Revolut, bazı Avrupa ülkelerinde tam bir banka hesabı olsa da İngiltere'de bunu başarabilmiş değil. Ancak fintek bankası müşterilerine temel mevduat hesaplarının yanı sıra hisse senedi ve kripto para ticareti gibi hizmetler ve Storonsky'nin "yeterince ilgi göremediğini" söylediği bir kobi bankacılığı operasyonu sunuyor.
Storonsky, "Tüketici için çok daha iyi olduğumuzu düşünüyorum, çünkü bir uygulamada her şeye sahipsiniz. İşletmeler açısından bakıldığındaysa bu Revolut'u daha iyi hale getiriyor, çünkü gelir açısından çok daha çeşitliyiz" ifadelerine yer verdi.
Kripto para bombası
Perakende yatırım ve artan kripto para fiyatlarındaki patlama fintek şirketlerince memnuniyetle karşılanıyor. Aralık ve Ocak ayları arasındaki zirve sürecinde, Revolut bir ay içinde 300.000 yeni kripto para cüzdanı açtı. Ticaret çılgınlığı, Revolut’un üç yıl sonra ilk kez aylık kâr elde etmeye başlamasına yardımcı oldu.
Revolut, Kasım ayından bu yana her ay kâr getirdiklerini, ancak daha fazla genişlemeye yatırım yaptıkça zarara geri dönmeyi beklediklerini açıkladı. Şirket en son benzer şekilde bir şekilde 2017'nin sonlarında kripto para alım satımındaki bir patlama sırasında kâra geçmiş, ancak trend uzun sürmemişti.
Starling ve Revolut'taki meslektaşlarının aksine, Monzo CEO’su TS Anil rakiplerine açıkça hitap etmiyor, ancak şirketinin "sürdürülebilir" gelir akışlarına odaklandığını defalarca vurguluyor.
Finansgundem.com’un derlediği bilgilere göre Anil kârlılıklarının altını çizerek “Bunu uzun vadede inşa etmek için buradayız. Sadece önümüzdeki altı veya dokuz ay boyunca iyi görünen bir işletme kurmuyoruz" dedi.
Monzo, geçen yaz yayınladığı yıllık raporunda, pandeminin yarattığı belirsizliklerin devam eden bir endişe olarak faaliyetine devam etme kabiliyeti konusunda şüphe yarattığı ve henüz bu endişelerin aylık bazda bile kırılmadığı konusunda uyardı.
İngiltere’de tam bankacılık lisansına ve bununla birlikte gelen yüksek düzenleyici maliyetlerine rağmen, birçok Monzo müşterisi hesaplarını iş saatleri sonrası yeme içme harcamalarından denizaşırı tatillere kadar krizin kısıtladığı isteğe bağlı harcamalar için kullanmaktaydı.
Ancak İngiltere ekonomisinin tahminler doğrultusunda toparlandığı varsayımının gerçekleşmesi halinde, bankanın önümüzdeki 12 ay içinde kârlı olmayı beklediğini belirtiliyor.
Anil, gelirlerin salgından öncekinden yüzde 30 daha yüksek olduğunu; büyümeye premium hesaplar gibi yeni ürünlerin yardımcı olduğu, bununla birlikte işlem ücretlerinin de seyahat harcamalarındaki eksikliğe rağmen geri dönüş gösterdiğini belirtiyor.
Monzo’nun bankacılık ücretlerindeki artış, fintek bankasını ana hesapları olarak kullanan daha fazla müşteriye yansıdı ve üç fintek şirketinin de de yararlanmasını beklediği bir trendi vurguladı. Bu durum tüketicilerin tamamen dijital hizmetlere güvenme istekliliğiyle birlikte gelen geniş çaplı bir değişimi gösteriyor.
E-ticaret, mağazaları kapatacak
Moda devleri NFT sektörüne giriyor
İngiltere, Türkiye'den gelen yolcular için şartları değiştirdi