Ukrayna-Rusya arasında son günlerde yaşanan tehlikeli gerilim bölgeyi savaş alarmına geçirdi. Ukrayna’nın doğusunda aylardır düşük seviyede seyreden ve uluslararası alanda ilgi çekmeyen gerilim son günlerde keskin bir artış gösterdi. Bunda Rusya destekli ayrılıkçı grupların Ukraynalı 4 askeri öldürmesi ve Rus birliklerinin sınırdaki yığınağı etkili oldu.
NATO birlikleri de Romanya ve Polonya’da alarma geçmiş durumda. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un, Donbas’ta yeni bir savaş başlatmaya yönelik herhangi bir girişimin Ukrayna’yı yok edebileceğini söylemesi tüm seçeneklerin masada olduğunu gösteriyor. Diğer yandan, Kiev de Moskova tarafından gelen her türlü provokasyona karşı hazır olduklarını belirtiyor.
RUSYA NE İSTİYOR
2014 yılında Rus yanlısı Ukrayna hükümetinin Avrupa ile yakın ortaklık anlaşmasından vazgeçerek yönünü tamamıyla Moskova’ya çevirmesi eski Cumhurbaşkanı Yanukoviç’i koltuğundan eden Maydan hareketlerinin başlamasına sebep olmuştu. Batıyla entegrasyonu savunan yeni yönetimin ülkede Rusya’nın etkinliğini kısıtlaması Kremlin’i kızdırdı. Rusya, yıllardır altyapısını hazırladığı şekilde Kırım’ı işgal etti. Ardından, çoğunluğu Rusça konuşan ve etnik Ruslardan oluşan, en önemlisi de geniş kömür rezervlerine sahip Ukrayna’nın Doğu bölgesi Donbas’ı Ukrayna’dan ayırdı.
KİEV MOSKOVA’YA KARŞI ADIM ATIYOR
26 Mart itibariyle bölgede tansiyon birden arttı. Kiev hükümeti 7 yıl sonra Rusya’ya karşı somut adımlar atarak Kırım’ı işgalden kurtarma stratejisini kabul etti. Moskova’ya yakın yayın kuruluşları kapatıldı. Ben de durumu yakından takip etmek için Kiev’deydim.
KIRIM’IN KAPISINDAN DÖNDÜM
Kırım’a girmek ve yerinden incelemek istememe rağmen bunu yapamadım. Ukrayna’nın Kırım’a birkaç kapısı var ancak giriş yok denecek kadar az. Çünkü Ukrayna tarafından Kırım’a adım attığınız an Rusya’nın gözünde “bölücü” olarak tanımlanıyorsunuz ve bu her an başınıza bir şey gelebileceğinin işareti.
Daha önceki tecrübeler bunu gösteriyor. Bir Türk gazeteci olarak Kırım’a Rusya üzerinden giriş yapmanız da mümkün ancak bu Rusya’nın eline fırsat vermeniz anlamına geliyor. Çünkü Rusya tarafından girmek Kırım’ın işgalini onaylamanız anlamına geliyor. Bu nedenle ben de bunu tercih etmedim.
UKRAYNALILAR ÇANTALARINI HAZIRLAMIŞ
Donbas’ta Rusya’nın desteklediği ayrılıkçı gruplara karşı savaşanların çoğu ordu mensubu değil. Büyük bir gönüllü grup var ve kritik nokta olan Donbas bölgesine akın ediyor. Ülkenin batı bölgelerinde de protestoların hakim olduğunu duydum. Ukrayna halkı, protestoyu seven bir halk ve yüksek sesle savaşılması gerektiğini dile getiriyor. Bölge halkı eşyalarını toplamış durumda, bir bölümü olası bir durumda sıcak savaşın olduğu bölgeye hareket edecek diğerleri ise göç edecek.
Buluştuğum Kırımlı arkadaşlarımın ailelerinden koptuğunu öğrendim. Anne ve babaları Kırım’da kalmış kendileri ise Ukrayna’ya gelmiş. İşgalin ardından Kırım’da zorla Rus pasaportu dağıtıldığını ve kabul etmeyenlere yaptırımlar uygulandığını anlattılar. İşgalden sonra bilindiği gibi Ukrayna pasaportu devre dışı kaldı ve Kırım Tatarlarına pasaport zulmü uygulandı. Kabul etmeyenler soruşturmalar ve tutuklamalar geçirdi ve hatta sayısız kaçırılan var. Bu kişilerden halen daha haber alınamıyor.
Kırım askeri üs oldu
Kırım Tatarlarının milli lideri Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu görüşmemizde tüm dünya liderlerinin bir araya geleceği Kırım Platformu’nun Ağustos ayında gerçekleşeceğini açıkladı. Kırım’ın işgal sürecinde Rusya’nın askeri üssüne dönüştüğünü ve bu durumun çevre ülkeler için de bir tehlike oluşturduğunu ifade eden Kırımoğlu şöyle konuştu: “Tüm dünya Rusya’ya karşı bir araya gelmeli. Bunun için uzun zaman üzerinde çaba sarf ettiğimiz Kırım Platformu’nu gerçekleştiriyoruz. Bu sefer Batı’nın somut adımlar atacağını ümit ediyorum.”
Bölgede aktif savaş çıkar mı?
Rusya’nın askeri hamleleri konuyu takip eden tarafları ikiye bölmüş durumda. Bazıları Rusya’nın çoğunlukla güç gösterisi yaptığını ve saldırısını yenilemeye istekli olmadığına inanıyor. Diğerleri, Putin’in ABD’nin yeni başkanını test etmeyi amaçlayan bir operasyonu olduğunu düşünüyor. Ancak bu testin hızla daha kaygı verici bir duruma dönüşmeyeceğinin garantisi yok.
Ancak, Doğu Ukrayna’daki son şiddet olayları ve asker birikimi Moskova için Biden yönetiminin Ukrayna’ya olan bağlılığını ölçmenin bir yolu olabilir. Çünkü hem Ukrayna’nın hem de Rusya’nın savaşa girmesi her iki taraf için de yıkıma giden yolun başlangıcı olurdu. Bu seçenek her iki tarafın da işine gelmiyor. Savaş Ukrayna ve Rusya savaşından daha ötede Batı ile Rusya’nın Ukrayna’daki çekişmesi.
Ukrayna yolun ortasında kaldı
Kırım Tatar Milli Meclisi Başkanı Rıfat Çubarov da bize Kırım’daki insan hakları ihlalleri ve mesnetsiz tutuklamalara işaret edip bölgenin korku dolu bir yarımadaya dönüştüğünü söyledi. Çubarov, “Uluslararası teşkilatlar Ukrayna’nın işgal altındaki toprakları hakkında ne yapacaklarını bilmiyor. Çünkü Rusya Federasyonu büyük bir askeri devlet, nükleer silahları var. Bu devletin işgali durdurmasına yönelik mekanizmalar halen bulunamadı. Dolayısıyla Ukrayna yolun ortasında kaldı” diye konuştu.
(Nazgül Kenzhetay /GZT)