Yazdır
FINANSGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ
Londra merkezli servet danışmanlığı firması Stanhope Capital'ın Baş Yöneticisi, Daniel Pinto, Brexit ve pandeminin oluşturduğu çifte darbenin sonrasında Londra’nın yeni finansal sisteme nasıl uyum sağlaması gerektiğine ilişkin açıklamalarda bulundu.
24 milyar dolardan fazla varlığıyla dünyanın en büyük bağımsız servet yöneticilerinden birini oluşturmak için ABD merkezli FWM Holdings ile önemli bir birleşme gerçekleştireceğini duyuran Stanhope Capital’ın başındaki 54 yaşındaki yatırım uzmanı Financial News’e verdiği röportajda Londra finansının geleceğine ilişkin fazlasıyla kayıtsız hale geldiğini belirtiyor.
Pinto röportajında, “Brexit ve Kovid sonrasında bile dünyanın en büyük finans merkezi olarak kalacağımızı varsayıyoruz. Ama bazı şeyleri varsaymak yanlıştır. Liderlik pozisyonunu hak etmelisiniz. Biz bunu unuttuk" ifadelerine yer verdi.
Servet yönetimi patronu, Londra'nın ağırlıklı olarak büyük bankalara ve FTSE listesindeki şirketlere odaklanan bir merkez olarak imajını sarsması gerektiğini söylüyor. Pinto, Londra’nın yerelleşmenin aksine diğer küresel finans merkezleriyle etkili bir şekilde rekabet etmek için küçük ve orta ölçekli işletmeler tarafından sıklıkla tercih edilen bir merkeze dönüşmesi gerektiğini belirtiyor.
Pinto "Kıyılarımıza gelen KOBİ'lerden oluşan bir ekosistem oluşturmaya odaklanmalıyız. Zira Avrupa'nın diğer birçok ülkesinin aksine işletme dostu bir ülke olarak algılanıyoruz" sözlerini kullandı.
Mifid II kuralları KOBİ'leri baltalıyor
Avrupa Birliği’nde Mifid II kurallarının getirilmesini örnek olarak gösteren Pinto, mevcut düzenlemelerin daha küçük işletmelerin sermaye toplamasını engelleyen ana engellerden biri olduğuna işaret ediyor. Mifid II uygulamalarının ardından AB içerisindeki düşük sermayeli şirketlere olan yatırım ciddi biçimde azaldı. Düşük sermayeli şirketlerin araştırma harcamalarına destek olmaya niyetli büyük yatırımcılar dikkatlerini daha büyük şirketlere yöneltti.
Pinto konuyla ilişkili yorumlarında, “Bu kurallar uygulandığında, asıl yok edilenler KOBİ'lere odaklanan araştırma birimleriydi. Kimse KOBİ hisseleriyle ile ilgili araştırma için ödeme yapmak istemedi. Kuralların oluşturduğu istenmeyen hasar oldukça büyüktü. Bugün para toplamaya çalışan KOBİ'ler yeterli araştırmaya sahip değil ve onları desteklemek isteyebilecek kurumsal yatırımcılar da ilgilenmiyor” açıklamasında bulundu.
İngiltere’nin AB’den ayrılmasına destek vermeyen Pinto pragmatik bir bakış açısını tercih ediyor. "Brexit sonucunda oluşabilecek hiçbir faydadan yararlanmazsak, bunun ne anlamı vardı?" sorusunu soran yatırım uzmanı İngiltere'nin yatırım araştırmalarını dikte eden AB kurallarından vazgeçmesi gerektiğini öne sürüyor.
KOBİ’leri kısıtlayan kurallardan ayrılmanın çarpan etkisi yaratacağını da belirten Pinto, "Bir hasar oluştu ancak bu düzeltilebilir. Eski haline dönüldüğü anda, sadece İngiliz KOBİ'lerinin halka açılmasını değil, araştırmaları daha iyi destekleneceği için burada listelenmeyi tercih edecek Avrupalı KOBİ'lerin akışını da göreceksiniz" dedi.
Dünyayı yönetmek isteyen gizemli kişi
AB ile İngiltere bir araya geliyor
AstraZeneca krizi büyüyor! AB Putin'e gidiyor...