İki ayrı uluslararası şirkette üst düzey yönetici olarak çalışan Onur Gökalp (38) ile kardeşi Orçun Gökalp’in (36) yaşadıkları, benzer durumdaki birçok kişinin de başına gelebilecek türden.
Gökalp kardeşler 6 yıl önce Kadıköy Suadiye’de bir daire satın almaya karar verdi. Daire, Konya’da yaşayan iş insanı Önder Ragıp Bağrıaçık’a aitti. Dairenin satışına bir emlakçı aracılık ediyordu. Bağrıaçık Konya’da olduğu için tüm satış görüşmeleri, İstanbul’da yaşayan amca N. Bağrıaçık ve kuzen S. Bağrıaçık ile yürütülüyordu. Görüşmeler sonrası dairenin 900 bin liraya satışı için anlaşmaya varıldı.
Gökalp kardeşler, yanlarındaki getirdikleri para dolusu çantaya açtı. Para sayma makinesinden geçirilen 887 bin lira muhasebeci M. Ç.’ye teslim edildi. Kadıköy Belediyesi’nden alınan rayiç bedel olan 360 bin lira, tapuda da evin değeri olarak gösterildi.
Taraflar arasındaki devir işlemi 24 Haziran 2015 günü tamamlandı. Ancak Gökalp kardeşler, birkaç ay sonra şok bir dava ile karşı karşıya kaldı. Dava, özel bir bankanın Konya’daki birimi adına açıldı. Anılan banka, Önder Bağrıaçık’ın mobilya şirketine verdiği krediyi tahsil edemeyince hakkında icra takibi başlatmıştı. Anılan banka dışında, Bağrıaçık hakkında 70 kadar farklı icra takibi daha bulunuyordu. Bağrıaçık’tan kredisini tahsil edemeyen banka bu kez, mevcut tapularının yanı sıra yakın zaman önce devrini yaptığı tüm tapu kayıtlarını çıkardı. Gökalp kardeşlere yapılan tapu devri bilgisine de ulaşıldı.
Banka avukatı dava dilekçesinde, anılan devrin mal kaçırma amaçlı olduğunu öne sürdü. Gökalp kardeşler adına yapılan savunmalarda ise “Bu satış gerçek bir satış” denildi. Konya 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülen davada, mahkeme bankanın talebini reddetti. Ancak istinaf mahkemesi, yerel mahkemenin kararını bozdu, mahkeme bu kez bankanın talebini kabul etti. Bankanın ‘tasarrufun iptali’ talebi ile açtığı davayı kabul eden mahkeme, evin banka tarafından icra yolu ile satışına da karar verdi. Mahkeme, 100 bin lirayı bulan yargılama ve avukatlık masrafının ödenmesinde de Gökalp kardeşleri sorumlu tuttu.
Gökalp kardeşler 6 yıl önce Kadıköy Suadiye’de bir daire satın almaya karar verdi. Daire, Konya’da yaşayan iş insanı Önder Ragıp Bağrıaçık’a aitti. Dairenin satışına bir emlakçı aracılık ediyordu. Bağrıaçık Konya’da olduğu için tüm satış görüşmeleri, İstanbul’da yaşayan amca N. Bağrıaçık ve kuzen S. Bağrıaçık ile yürütülüyordu. Görüşmeler sonrası dairenin 900 bin liraya satışı için anlaşmaya varıldı.
Gökalp kardeşler, yanlarındaki getirdikleri para dolusu çantaya açtı. Para sayma makinesinden geçirilen 887 bin lira muhasebeci M. Ç.’ye teslim edildi. Kadıköy Belediyesi’nden alınan rayiç bedel olan 360 bin lira, tapuda da evin değeri olarak gösterildi.
Taraflar arasındaki devir işlemi 24 Haziran 2015 günü tamamlandı. Ancak Gökalp kardeşler, birkaç ay sonra şok bir dava ile karşı karşıya kaldı. Dava, özel bir bankanın Konya’daki birimi adına açıldı. Anılan banka, Önder Bağrıaçık’ın mobilya şirketine verdiği krediyi tahsil edemeyince hakkında icra takibi başlatmıştı. Anılan banka dışında, Bağrıaçık hakkında 70 kadar farklı icra takibi daha bulunuyordu. Bağrıaçık’tan kredisini tahsil edemeyen banka bu kez, mevcut tapularının yanı sıra yakın zaman önce devrini yaptığı tüm tapu kayıtlarını çıkardı. Gökalp kardeşlere yapılan tapu devri bilgisine de ulaşıldı.
Banka avukatı dava dilekçesinde, anılan devrin mal kaçırma amaçlı olduğunu öne sürdü. Gökalp kardeşler adına yapılan savunmalarda ise “Bu satış gerçek bir satış” denildi. Konya 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülen davada, mahkeme bankanın talebini reddetti. Ancak istinaf mahkemesi, yerel mahkemenin kararını bozdu, mahkeme bu kez bankanın talebini kabul etti. Bankanın ‘tasarrufun iptali’ talebi ile açtığı davayı kabul eden mahkeme, evin banka tarafından icra yolu ile satışına da karar verdi. Mahkeme, 100 bin lirayı bulan yargılama ve avukatlık masrafının ödenmesinde de Gökalp kardeşleri sorumlu tuttu.