Yazdır
Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) tarafından bugün ‘Türkiye 2021-Enerji Politikaları Değerlendirmesi’ raporun lansmanı için düzenlenen toplantıda konuşan IEA Başkanı Dr. Fatih Birol, Türkiye’nin sistem maliyetlerini düşürmek için elektrik sektörüne yönelik teşviklerini kademeli olarak azaltması gerektiğini söyledi.
Montel-Foreks'in haberine göre, Türkiye’de uygulanan enerji politikalarının maliyet etkinliği ve dağılımının yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini belirten Dr. Birol, böylelikle yerel enerji arzının ithalata ve alternatif kaynaklara karşı desteklenebileceğini açıkladı.
Türkiye’nin uzun vadeli emisyon azaltma ve yerel hava kirliliği hedeflerini belirlemesi gerektiğinin altını çizen Dr. Birol, enerji verimliliği için daha güçlü teşvikler, piyasa mekanizmaları ve finans erişimi olması gerektiğini vurguladı.
Birol, Türkiye’nin son on yılda yenilenebilir enerji, enerji arz çeşitliği gibi alanlarda kayda değer gelişmeler gösterdiği ancak yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımının artırılmasına yönelik çabaların sürmesi gerektiğini söyledi.
Birol, son on yılda Türkiye’nin gösterdiği gelişmeleri şu şekilde sıraladı:
• Enerji kaynaklarının çeşitlendirilmesi,
• 2020 yılında toplam elektrik tüketimindeki payı %42 olan yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımının artması,
• Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin devreye alınacak olması ve nükleer enerji politikası,
• Enerji verimliliğine yönelik çalışmalar,
• Doğal gaz arz güvenliği,
• Ulusal doğal gaz depolama kapasitesinin artması
• Karadeniz’de keşfedilen 405 milyar m³’lük doğal gaz rezervi ile yeniden şekillenen olan doğal gaz piyasası
• Enerji piyasasının serbestleştirilmesine yönelik adımlar.
Toplantıda konuşan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Dr. Alparslan Bayraktar, Türkiye’nin enerji politikalarındaki değişimin üç fazda incelenebileceğini ve bunlardan ilkinin (2002-2016) başta elektrik sektörü olmak üzere devlet tekelinin rekabetçi bir serbest piyasaya dönüştürülmesi çalışmalarına yoğunlaştığını söyledi.
Dr. Bayraktar, enerji politikalarındaki ikinci fazın 2017 yılında uygulanmaya konan ‘Milli Enerji ve Maden Politikası’ ile başladığını açıkladı. Bu dönemde, ithalatı azaltmak, daha güvenli bir enerji arzı ağı kurmak ve yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımını artırmaya yönelik geniş çalışmaların yapıldığını açıklayan Dr. Bayraktar, son on senede 9 GW’lık rüzgâr enerji santrali (RES), yaklaşık 7 GW’lık ise güneş enerjisi santrali (GES) kurulumu yapıldığını söyledi. Dr. Bayraktar, 2020 yılında kurulu güce eklenen 5 GW seviyesindeki kapasitenin ise neredeyse yenilenebilir enerji kaynaklarından oluştuğunu açıkladı.
YEKA GES-3 yarışmalarına oldukça büyük bir ilgi olduğunu belirten Dr. Bayraktar, gelecek on yılda her yıl 1 GW seviyesinde rüzgâr ve güneş enerjisi santrali kurulumu yapmayı hedeflediklerini bildirdi.
Enerji verimliliği için farklı sektörleri inceleyerek 55 eylem planı belirlediklerini belirten Dr. Bayraktar, 2023 yılına kadar bu alanda 11 milyar USD büyüklüğünde yatırım yaparak tüketimde %14’lük bir düşüş sağlamayı hedeflediklerini söyledi. Bu oranda bir azalış sağlanması durumunda, Türkiye’nin yıllık karbon salınımı 66 milyar ton azalmış olacak.
Enerji sektörünün geleceğine ilişkin 4 senaryo