Yazdır
FINANSGUNDEM.COM - DIŞ HABERLER SERVİSİ
İş toplantılarında video görüşmeler, uzaktan eğitim platformları, dizi ve film izleme platformları… Milyonlarca insan korona virüs pandemisi sürecinde bu hizmetlere yöneldi. Aynı zamanda 20 yıldır bulut (cloud) teknolojisine yönelik giderek artan talebin aniden patlamasına neden oldu. Bulut bilişim sistemleri verileri ve uygulamaları büyük veri merkezlerine yerleştirerek internet aracılığıyla bu verilere erişimi sağlıyor. Verileri cihazlarda depolamaktansa, toplu bir veri merkezi oluşturuyor.
Ancak bazı kurumsal kullanıcılar hali hazırda bulut teknolojisine geçişisin engebeli bir yolculuk olabileceğini düşünüyor. Şirketler için bulut teknolojisini en çekici kılan unsur, büyük ölçekte bilişim gücünün bir tık uzakta olması.
Şirketlerin kamusal bulut hizmetlerine yönelik harcamaları, 2021’de %18 artarak 305 milyar dolara ulaştı. Ancak bu büyümeye rağmen, bazı şirketler daha önce kendi cihazlarında depolanan verileri, veri merkezlerine aktardıktan sonra hayal kırıklığına uğradı.
Accenture’un araştırmasına katılan şirketlerin yalnızca %37’si bulut teknolojisinden bekledikleri verimi alabildiklerini söyledi. Araştırmada öne çıkan sorunlar arasında bulut sağlayıcının kurumsal müşterilerinin ihtiyaç duyduğu yetkinliğe sahip olmaması ve eski sistemleri buluta taşıma konusundaki zorluklar yer aldı.
Bulut projeleri kurumsal bilgi teknolojileri projeleri arasında en büyük zorluğa sahip. Zira, bu teknoloji genellikle bir şirketin birçok bölümünü etkiliyor. Yine de danışmanlar genel olarak müşterilerin beklentilerinin gerçek dışı olduğunu düşünüyor.
Financial Times’ın haberine göre, Bulut bilişim şirketi Bain & Company’nin ortaklarından Mark Brinda, “finansal bir şirketin bulut maliyetini hesaplamak özellikle zor ancak bulut sağlayıcılarının websitelerinde yer alan hesaplayıcılar bunu basit bir şekilde gösteriyor” dedi. Bir bulut projesi için bütçe hazırlarken, kurumlar projenin bilinen maliyetlerinin üzerine, öngörülmemiş maliyetler için %30 daha eklenmeli.
Ancak bulut hizmetleri oldukça yüksek faydalar da sağlayabilir. ABD bankası Capital One donanım “mikro hizmetleri” ve Amazon’un bulut hizmetlerini kullanıyor. Bu şekilde ise müşterilerinin büyük miktarlardaki kredi kartı işlemlerini, gerçek zamanlı olarak potansiyel dolandırıcılık risklerine karşı denetliyor. Dijital bir “akıllı asistan” potansiyel bir dolandırıcılığı tespit edebiliyor ve bu şekilde banka müşterisini uyarabiliyor.
Avrupa finansındaki Brexit savaşı ABD’ye yarıyor
Çip krizi dünyayı virüsten daha çok mu sarsacak?
Dolandırıcılık üzerine bilirkişi 3.5 milyon dolandırıldı