FINANSGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ
Geçtiğimiz ay küresel borsalarda en iyi performans gösteren iki sektör enerji ve finans sektörleri oldu. Bu iki sektörün rallisi Mart ayında da hissedilmeye devam ediyor.
S&P 500 endeksindeki enerji ve finans şirketlerinin hisseleri Pazartesi günü %3’e yakın yükseliş gösterdi. Geçtiğimiz ay bu iki sektördeki şirketlerin hisseleri iki haneli yüzdelik rakamlarla ralli yaptı.
Yatırım danışmanlığı şirketi Oppenheimer’ın Teknik Analiz Birimi Başkanı Ari Wald CNBC’ye verdiği röportajda iki sektör arasında seçim yapılması durumu söz konusu olduğunda bu seçimin oldukça kolay olduğunu belirtiyor.
Finans sektörünün enerji şirketleri karşısında daha avantajlı konumda olduğunu belirten Wald, “sermaye piyasasında özellikle de içeriğinde Morgan Stanley ve Goldman Sachs’ı bulunduran” birimlere dikkat çekti.
Wald röportajında finans sektörü için yaptığı yorumlarda ekonomik darboğaz dönemlerinde her şey olması gerektiği gibi gitmezken sektörün düşüş gösterdiğini belirtiyor. Faiz oranlarının 2020’de düştüğüne dikkat çeken borsa uzmanı 2012’de ve 2016’da da faiz oranları düştüğünde sermaye piyasaları daha yüksek düşüşler gerçekleşirken enerji piyasasında ve bankalarda bu derecede yüksek düşüşler gerçekleşmediğinin altını çizdi. Wald daha sağlam temelli olarak belirttiği finans sektörünün ekonomik toparlanma sürecinde daha iyi bir performans göstereceğini öngörüyor.
Rockefeller Capital’a bağlı yatırım danışmanlığı şirketi Vios Advisors’ın Genel Müdürü Michael Bapis da finans ve enerji sektörü için benzeri bir boğa piyasası sinyaline yer verdi.
Bapis her iki sektörün de rüzgarı arkasına aldığını belirtirken, “Ekonomi yeniden açılmaya başlayacak, petrol fiyatları daha fazla yükselecek, seyahatlerde artış yaşanacak. Her iki sektörde de güçlenme göreceksiniz” ifadelerini kullandı.
Ancak Bapis, seçim yapmak zorunda kalırsa, bankacılığın daha yüksek faizli bir ortamında avantajlı konumda olduğu konusunda Wald’la hemfikir. Bapis finans şirketleri için, “Kurlar yükselmeye başlarsa, yükselen bir faiz oranı ortamına sahip ve temettü ödeneyilen daha da güçlü şirketler haline geleceklerdir” öngörülerine yer verdi.
ABD’de faiz oranlarının yükselmesi ve uzun vadeli ve kısa vadeli Hazine verimleri arasındaki eğrinin açılması küresel bankacılık sektöründeki kârlılık oranını arttırıyor. Bankalar bu ortamda kısa vadeli olarak daha ucuz borç alabilirken daha yüksek faiz oranlarıyla uzun vadeli kredi sağlama imkanı buluyor.
Riskli fon milyarderi Bitcoin’e gözünü dikti
İşte Warren Buffett'ın yıllık hissedar mektuplarından zengin olma konusunda 9 ipucu
Borsada kazanmanın püf noktası