DenizBank, uzun vadeli ve uygun maliyetli dış kaynak sağlamaya yönelik çalışmaları sonucunda; önemli kısmı çevre dostu ve sürdürülebilir projelerde kullanılmak üzere 435 Milyon Dolar tutarında seküritizasyon kredisi temin etti.
7 yıla varan vade ve yatırımcı çeşitliliği açısından önem taşıyan kaynak, uluslarararası yatırım ve kalkınma kuruluşları, kurumsal yatırımcılar ve ticari bankalar tarafından büyük ilgi gördü.
DenizBank, elde edilen kaynak ile sürdürülebilirlik politikası kapsamında; çevresel ve sosyal kalkınmaya dönük yatırımlara destek sağlamayı sürdürecek. Kaynak, enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji projelerinde, finansmana erişimi kısıtlı olan kadın girişimcilerin desteklenmesinde ve DenizBank’ın stratejik önem atfettiği tarım sektöründe kullandırılacak.
Credit Suisse AG ve Emirates NBD Capital Limited koordinatörlüğünde, yurtdışı havale akımlarına dayalı seküritizasyon programı şeklinde gerçekleşen işleme 13 yatırımcı katıldı. Kredinin en büyük dilimlerini, 150 Milyon Dolar ile Uluslararası Finans Kurumu (IFC) ve 100 Milyon Dolar ile Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) sağladı.
Bu seküritizasyon işlemi ile birlikte Bankanın, 2019 yıl sonundan itibaren sendikasyon, ikili anlaşmalar, yatırım ve kalkınma kuruluşlarından alınan fonlar aracılığı ile yurtdışından sağladığı kaynağın toplam miktarı 3.5 Milyar Dolar’ı aştı.
“2019 sonundan beri 3.5 Milyar Dolar üzerinde taze kaynak ile ekonomimizi destekliyoruz”
DenizBank Genel Müdürü Hakan Ateş, ülke ekonomisine taze kaynak sağlamanın büyük önem taşıdığı bu dönemde, yurtdışından uzun vadeli ve uygun maliyetli kaynak getirmeye devam etmekten gurur duyduklarını söyledi. Ateş şöyle konuştu, 2019 sonundan bu yana aldığımız toptan fonlama miktarı 3,5 Milyar Dolar’ı geçti. Hatırlanacağı üzere Aralık 2019’da uluslararası piyasalardan toplanan 1,1 Milyar Dolar talep ile o yıl içinde bir Türk bankası tarafından sağlanan en büyük taze finansmana imza atmıştık. Kısa süre önce de bu kaynağın önemli bir bölümünü yüzde 115 oranı ile yeniledik. İlave olarak yatırım ve kalkınma bankalarıyla 250 Milyon Dolar tutarında 6 yıla varan vadelerde anlaşmalar yaparak belediyeler, tarım, küçük işletmeler ve enerji verimliliği alanlarını destekledik. Şimdi de 435 Milyon Dolarlık seküritizasyon işlemi ile ekonomimize katkımızı güçlü şekilde sürdürüyoruz. Bu işlemin yurtdışı havale akımlarına dayalı seküritizasyon piyasasının önünü açacağına da inanıyoruz. Temin ettiğimiz kredinin, 7 yıla uzanan vadesi ve uygun maliyeti ile ülkemize karşı artan güvene işaret etmesi de ayrıca memnuniyet verici. ABD, Avrupa ve Asyalı yatırımcılar tarafından büyük ilgi gören kaynağın önemli bir kısmının sürdürülebilir finansman hedeflerimiz doğrultusunda yenilenebilir ve enerji verimliliği alanlarındaki yeşil projelere, finansmana erişimi kısıtlı olan kadın girişimcilere ve çiftçilerimize kullandırmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Türkiye’ye ve sektörlerimize hayırlı olmasını diliyor, 13 yatırımcımıza teşekkürlerimizi iletiyorum. ENBD gibi kuvvetli bir grubun hissedarlığında Seküritizasyon Programımıza ek olarak Varlık Teminatlı Menkul Kıymet ve Orta Vadeli Tahvil İhraç (MTN) Programları aracılığıyla da ülkemize yeni uzun vadeli kaynak sağlamaya devam edeceğiz”.
IFC Avrupa ve Orta Asya Finansal Kuruluşlar Grubu Başkanı Vittorio di Bello, yaptığı değerlendirmede, “Sağladığımız finansman ile, özellikle bu zorlu dönemde, Türkiye’de tarımla uğraşan küçük ve orta ölçekli işletmeleri desteklemekten, bir yandan işlerinin sürekliliğini sağlarken diğer yandan ülke ekonominin büyümesine katkı sunmaktan mutluluk duyuyoruz. DenizBank ile iş birliğimizi, bu vizyonla güçlendireceğimize inanıyorum. Ayrıca Türkiye’de finansmana erişimde zorluk yaşayan iş alanlarını ihtiyaç duydukları kaynaklarla buluşturmak üzere çalışmalarımız da devam edecek” dedi.
EBRD Başkan Yardımcısı Jürgen Rigterink de yaptığı değerlendirmede; “Bu, birçok açıdan tarihi bir işlem. Öncelikle, Emirates NBD hissedarlığında DenizBank’ın seküritizasyon programına dönüşü niteliğinde. İkincisi, EBRD’nin kadın girişimcilere ve küçük ölçekli işletmelerin yenilenebilir enerji, kaynak verimliliği, atık azaltma ve su tasarrufu gibi alanlardaki yeşil yatırımlarına yönelik yeni finansman sağlamasına imkân veriyor. Son olarak da; AB, Türkiye Kredi Garanti Fonu ve Hazine ve Maliye Bakanlığı ile güçlerini birleştiren EBRD ve DenizBank, bu kaynak ile daha büyük bir etki yaratma şansı yakalayacak” dedi.
İşlemin aranjör kurumlarından Credit Suisse’in Global Finansman ve Yapılandırılmış Finansman Ürünleri Başkanı Lawrence Fletcher ise işleme ilişkin; “Credit Suisse olarak DenizBank’ı böyle kritik bir finansmanın koordinasyonu ve yapılandırılmasında desteklemekten memnuniyet duyuyoruz. Söz konusu işlem, yatırımcıların DenizBank’a, üst yönetimine ve hissedarı Emirates NBD’nin desteğine duyduğu güvenin önemli bir göstergesidir” dedi.
İşlemin diğer aranjör kurumu Emirates NBD Capital’den Sermaye ve Sendikasyon Piyasaları Sorumlu Müdürü Hitesh Asarpota da değerlendirmesinde; “Koordinatör pozisyonunda bu işlemde yer almaktan büyük memnuniyet duyduk. Yurtdışı havale akımlarına dayalı seküritizasyon işlemlerinin, Türkiye’de bankalar için uzun dönemli dış kaynak sağlamak üzere her zaman değerli bir enstrüman olduğunu biliyoruz. DenizBank’ın son derece kapsamlı bir yatırımcı havuzundan sağladığı 435 Milyon Dolar kaynak, Bankanın güçlü yönetiminin ve kurumsal yatırımcılardan aldığı kuvvetli desteğin önemli bir göstergesidir” dedi.