FINANSGUNDEM.COM - DIŞ HABERLER SERVİSİ
Geçtiğimiz aylarda, tüketiciler farkında olmadan devasa bir ekonomik deneyin içinde yer aldı. Alışveriş merkezlerine gidemeyen tüketiciler online alışverişe yöneldi ve ödeme aşamasında birçok tüketici çekici bir teklifle karşılaştı: Şimdi al sonra öde (BNPL). Tahminlere göre her 3 ABD’liden biri şimdi BNPL kredisi kullandı ve bu rakam 34 ila 44 yaş grubunda yarıdan fazla artıyor.
BNPL sistemi oldukça basit: Tüketiciler kısa vadeli, faizsiz ve ücretsiz bir kredi alarak büyük (ya da küçük) meblağlardaki alışverişlerini taksitlere bölebiliyor. Ancak bu kitlesel deneyin sonuçları, hem tüketiciler hem de kredi verenler için oldukça üzücü olabilir. ABD’de Şükran Günü ve Noel arasında verilen teminatsız kredilerin ödeme zamanı yaklaşıyor ve kısa vadeli krediler nedeniyle kredi verenler şimdiden gergin. BNPL gençler için akıllıca bir yöntem mi yoksa kredi veren kurumlar kredi notu bulunmayan birçok kişiye milyarlarca dolarlık kredi mi sağladı?
Bu sorunun cevabı çok önemli. Yatırımcılar Klarna, Affirm, Afterpay gibi fintek şirketlerinin kredi sağlamasının geleneksel kredi kartı sistemini alt üst ediyor olmasından memnun. Kendilerini dizginleme konusundaki başarısızlıklarıyla bilinen tüketiciler ise, karmaşık bir başvuru süreci olmaksızın faizsiz kredi almaktan hoşnut. Perakendeciler ise BNPL kullanıcılarının daha fazla harcama yapmasından fayda sağladı. Aynı zamanda krediyi sağlayan taraf kendileri olmadığı için de oldukça konforlu bir sistem.
Forbes’un haberine göre, tüm bu faktörler yüz milyarlarca dolar ödenmemiş BNPL borcu ortaya çıkardı ve aynı zamanda bazı finansal düzenleyicilerin de dikkatini çekti. İngiltere Maliye Bakanlığı BNPL şirketlerini Finansal Yürütme Otoritesi’nin (FCA) denetimine tabi tuttu. Yine de BNPL, trilyonlarca dolarlık kredi kartı harcamalarının yalnızca küçük bir bölümüne eşdeğer. Ancak bankaların ve önde gelen kredi kartı sağlayıcılarının, benzer hizmetler sunmaya çalışmasına neden olacak kadar da yüksek.
BNPL’ye yönelik oldukça iyimser bir bakış açısı da var. Bundan on yıl önce ailelerinin borçlanmasının sonucunda neler yaşadığını gören genç tüketiciler, yüksek faizli kredi almak zorunda kalmadan BNPL sistemini kullanarak tüketici harcamalarının yükselmesine katkıda bulunabilirler.
Birçok BNPL hizmeti aşağı yukarı iki aylık eşit ödeme gerektiriyor. Miktarlar genellikle düşük ve ödemeler doğrudan kredi alan kişinin kredi ya da banka kartına yansıtılıyor. Bu iyimser senaryoda kredi alanlar çok daha iyi bütçe yapıyor ve geçmişte yapılan hatalardan kaçınabiliyor.
Ancak BNPL’ye yönelik şüpheci yaklaşım çok daha karamsar. BNPL’nin yalnızca perakende satışlarını şişirme ve tüketicilerin fazla harcama yapmasına neden olma riski bulunuyor. Verilen krediler, tıpkı kredi kartları gibi teminatsız olduğundan birden fazla hizmet sağlayıcısını kullanarak limitlerini kullanan tüketicileri engellemek için hiçbir mekanizma bulunmuyor. Aynı zamanda birçok BNPL kredisi için herhangi bir hizmet bedeli ya da faiz ücreti olmasa da, gecikmiş ödemeler için faizler ve ücretler mevcut.
Tüm bunlar ise, suistimal potansiyelini yükseltiyor. Giderek yükselen BNPL trendinin sonuçlarını bilmiyor olsak da, araştırma sonuçlarında BNPL hizmetini kullanan tüketicilerin %50’sinin bu hizmete mevcut kredi kartlarının limiti dolduğu ya da geleneksel bir kredi kartı almalarına engel olacak seviyede bir kredi notuna sahip oldukları için yöneldiği ortaya çıktı.
Örneğin Capital One gördüğü kredi kullanımı modellerinden endişe duyarak, kart sahiplerinin kartlarıyla BNPL ödemeleri yapmasını yasakladı. Bu şekilde bir kredinin diğer bir krediyi kapatmak için ödendiği bir kredi patlamasını önlemek için adım atmış oldu. Bununla birlikte BNPL şirketleri genellikle verdikleri kredileri teminat altına alarak, yatırımcılara satıyor. Bu nedenle BNPL dalgasında alınan krediler ödenemediği takdirde bu sürecin kaybedeninin kim olacağı sorusu öne çıkıyor.
BNPL sistemi yeni oluşan bir sistem değil. Klarna bu yıl büyük bir atılım gerçekleştirmiş olabilir ancak şirket 2005 yılında kuruldu. Brezilya gibi pazarlarda, tüketiciler yıllardır alışverişlerini dört taksite bölüyor. Ancak pandemi bu pratiğin Avrupa ve ABD’de popülerlik kazanmasına neden oldu. Sonuçlarının ne olacağı ise henüz bilinmiyor. Ancak yatırımcılar BNPL’ye yönelik iyimser senaryoları tercih ediyor. PayPal’ın yönettiği Affirm’ün kurucu ortağı Max Levchin ocak ayında halka arz aracılığıyla 1,2 milyar dolar getiri sağladı ve ilk işlem gününde hisse fiyatı neredeyse iki katına çıktı. Şirketin piyasa değeri şimdi 29 milyar dolar seviyesinde.
Birçok banka da kimi zaman “POS kredisi” adını verdikleri BNPL hizmetlerini sunmaya başladı. Bu hizmetlerin zaman içinde bankaların gelirlerinin önemli bir kısmını oluşturan kredi kartlarından çok daha az karlılık sağladığı ortaya çıkabilir. Ancak BNPL rekabeti sürdürmek ve tüketici kredisi biriminde çeşitlilik sağlamak için akıllıca bir hamle. BNPL tüketici finansı alanının bir parçası olmaya devam edecek, zira spesifik bir ihtiyacı karşılıyor. Ancak sektörde karmaşa yaratacak kredi balonu ihtimali endişeye neden oluyor.
Dijital paralar banknota dönüşmeyecek
Goldman Sachs dijital yatırım platformu kuruyor
SPAC çılgınlığı Avrupa’ya sıçrıyor