FINANSGUNDEM.COM - DIŞ HABERLER SERVİSİ
2020’nin ilk aylarında korona virüs pandemisinin ortaya çıkmasının ardından ülkelerin sınırlarını kapatması ve karantina önlemleriyle birlikte seyahat ve turizm sektörleri düşüşe geçti. Pandeminin ortaya çıkışından bir yıl sonra, tüm dünyada hükümetler karantina uygulamalarına devam ediyor ve küresel gayrisafi yurtiçi hasılanın ve istihdamın %10’una denk gelen bu sektör için zorluklar devam ediyor.
Avusturalya ve Yeni Zelanda, seyahat kısıtlamalarını hiç kaldırmamış olsa da, kısıtlamaları esneten diğer ülkeler ortaya çıkan yeni korona virüs mutasyonlarına karşı kontrolleri sıkılaştırıyor ve küresel havayolu taşımacılığında toparlanma umutlarını ortadan kaldırıyor.
Pazartesi gününden itibaren 33 ülkeden İngiltere’ye giriş yapan yolcular, masraflarını kendileri karşılamak koşuluyla “karantina otellerinde” 10 gün konaklamak zorunda kalacak. Kanada aynı önlemi geçtiğimiz ay alarak, nisan ayına kadar Karayip ve Meksika’ya uçuşları durdurdu. Ülke aynı zamanda kendi sınırında da sıkı denetimler uyguluyor.
Bununla birlikte ABD Başkanı Joe Biden ve hükümeti, ABD Ulaştırma Bakanı Pete Buttigieg’e göre, ABD’de iç hatlar uçuşlarında negatif korona virüs test sonucu şartı getirebilir. Heathrow Airport CEO’su John Holland-Kaye ise geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamada İngiltere’nin aldığı yeni önlemlerin “kaçınılmaz olarak ülkenin toparlanmasını geciktirecek ve İngiltere’nin tedarik zincirini zedeleyecek bir sınır kapatma” uygulaması olduğunu söyledi.
Bir zamanlar dünyanın en işlek havaalanı olan Heathrow’da yolcu sayısı ocak ayında, bir önceki yılın aynı dönemine göre %89 düşüş gösterdi. Katı seyahat kısıtlamaları devam ettiği takdirde, Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği’ne (IATA) göre, uluslararası seyahate yönelik talep yalnızca 2019 rakamlarının %38’i kadar toparlanma gösterebilecek. 2020 yılında ise talep bir önceki yıl görülen seviyelerin dörtte biri olarak gerçekleşti.
IATA CEO’su Alexandre de Juniac bu ay yaptığı açıklamada, “tüm dünyada geçtiğimiz 12 aya kıyasla çok daha katı karantinalar hakim ve yolcular şaşırtıcı bir hızla değişen ve küresel olarak tutarlı olmayan seyahat kısıtlamalarıyla karşı karşıya” dedi ve havayolu şirketlerinin ayakta kalabilmesi için hükümetlerden finansal destek almaya devam etmesi gerektiğini ekledi.
Ancak zorda olan yalnızca havayolu şirketleri değil. Seyahat ve turizme dayalı binlerce şirket bulunuyor. Bu şirketler 2019 yılında tüm dünyada 330 milyon insana istihdam sağlıyordu. Dünya Seyahat ve Turizm Konseyi (WTTC) verilerine göre, bu çalışanların yarısından fazlası işten çıkarıldı ya da ücretsiz izne ayrıldı.
WTTC CEO’su Gloria Guevara, CNN’e yaptığı açıklamada, “açık bir çıkış yolu göremiyoruz” dedi. Açıklamasının devamında, “sınırları kapatmak kolay ancak açmak o kadar kolay değil” ifadesini kullandı. Kısıtlamaların ne zaman kalkacağına yönelik açık bir planlama bulunmazken, İngiliz hükümeti yetkilileri, insanlara henüz tatil rezervasyonu yapmamalarını söylüyor. Bu önemli sektördeki şirketler ise giderek daha belirsiz bir gelecekle karşı karşıya.
İnsanların seyahat etmek istediğine ve tatilleri için daha yüksek ücretler ödemeyi kabul ettiğine yönelik işaretler var. Dünyanın en büyük tur operatörü Tui, geçtiğimiz hafta 2021 yazı için yapılan rezervasyonların geçtiğimiz yılın önüne geçtiğini ve daha pahalı programlar için güçlü talep olduğunu söyledi. Ancak şirket küçük ön ödemeler kabul ediyor ve 9 Şubat tarihinden önce rezervasyonu yapılan seyahatlerden 21 gün önce ücretsiz değişiklik hakkı tanıyor.
Perşembe günü Air France-KLM, Norwegian Air, Airbus, Hyatt Hotels ve Marriott International’dan gelmesi beklenen bilanço açıklamaları, sektörün geleceğine yönelik bilgi verecek.
Petrolde yükseliş yüzde 1'i aştı
Patronlar çalışanlarına aşı şartı koyacak mı?
Türkiye salgına rağmen yabancı yatırımcıyı çekiyor