FINANSGUNDEM.COM - DIŞ HABERLER SERVİSİ
Geleneksel varlık yöneticileri, finans sektöründe fintek gelişmelerine kapılarını açan en yavaş bölüm oldu. Kurumların ultra zengin müşterileri, chat botlarıyla iletişim kurmak yerine, yatırım danışmanlarıyla yüz yüze iletişimi tercih etti. Ancak dünyanın en zenginleri bile, pandemi sürecinde servetlerini yönetmek için dijital araçları kullanmak mecburiyetinde kaldı. Bu ise İsviçre’nin varlık yöneticilerinin, maliyetleri düşürmek ve müşterilerine daha etkin hizmet verebilmek için fintek şirketlerine ve dijitalleşmeye yatırım yapmaya yöneldiği bir döneme denk geldi.
UBS’in yeni CEO’su Ralph Hamers, “bu pandeminin müşterilerin dijital beklentilerini ve teknoloji yatırımlarına olan ihtiyaçları artırdığı açık” dedi. Dünyanın en büyük varlık yöneticisinin CEO’su, “bu ihtiyaç en az üç yıl erken ortaya çıktı” ifadesini kullandı. Devamında, “bu finans şirketlerinin daha fazla yatırım yapması gerektiği anlamına geliyor. Ve bu ölçeklere sahip olanlar, en büyük faydayı görecek” açıklamasında bulundu.
Hamers, geçtiğimiz yıl Sergio Ermotti’nin yerine geçerek göreve başladığında, yatırım bankacılığı ve varlık yönetimi alanlarındaki deneyim eksikliği nedeniyle şaşkınlık yaratmıştı. Ancak UBS’in Yönetim Kurulu, 55 yaşındaki CEO’nun ING’de maliyetleri düşürmesi ve bankanın dijitalleşmesini hızlandırmasından dolayı etkiletici bulmuştu. Yönetim kurulu Hamers’ın teknoloji alanındaki deneyimini yüksek maliyetleri olan ve dijitalleşme konusunda rakiplerinin gerisinde kalan UBS’e getirmesini istedi.
Analistler, hissedarlar ve gazeteciler Hamers’ın, UBS’te fintek uygulamalarını nasıl benimseyeceği konusundaki düşüncelerini önemsiyor. Dönüşümün nasıl gerçekleşeceğinden bahsetmemiş olsa da, değişimin yönü Hamers’ın konuşmasında oldukça belirgindi. Hamers konuşması boyunca 13 kez ‘dijital’ ya da ‘dijitalleşme’ ve 17 kez ‘teknoloji’ kelimelerini kullandı. Aynı zamanda teknolojinin karar alma sürecinin başında ve müşterilere sunulan hizmetin nasıl geliştirileceğine yönelik kararların başında kullanılması gerektiğine dikkat çekti.
Financial Times’ın haberine göre, Hamers konuşmasında, üç alana odaklanacağını açıkladı. Bunlardan birincisi uygulama platformlarının dijitalleştirilmesi ve yatırım bankacılığı hizmetlerinin dijitalleştirilmesi. İkincisi, grubun bankacılık alanındaki dijital hizmetlerin geliştirilmesi ve varlık yönetimi biriminde yapay zeka kullanımı.
Julius Baer ise varlık yönetimi bölümünde yapay zeka (AI) kullanımını deneyen bir başka İsviçre bankası. Bankanın CEO’su Philipp Rickenbacher, yaptığı açıklamada Zürih merkezli bankanın, müşterilerinin portföylerinin performansını değerlendiren bazı araçlar kullandığını söyledi. Rickenbacher, 2020 yılı boyunca müşteri hizmetlerinin dijitalleşmesi için 100 milyon dolar yatırım yapıldığını ve korona virüsün bu yatırımları hızlandırdığını açıkladı.
Ancak Rickenbacher, dijitalleşmenin bankanın iş stratejisinin merkezinde olmadığını ve varlık yönetiminin “endüstrileşmesini” istemediğini ifade etti. Bunun yerine yapılan teknoloji yatırımlarının, Julius Baer’in danışmanlarının yerine geçmektense, bu hizmetleri zenginleştirmesini hedeflediklerini açıkladı.
HSBC’den dolar kuru hedefinde düşüş
Kripto piyasası değeri 1.4 trilyon dolar!
QNB Finansbank’tan kamu çalışanlarına özel ihtiyaç kredisi