FINANSGUNDEM.COM - DIŞ HABERLER SERVİSİ
Geçtiğimiz hafta Jack Ma’nın yeniden ortaya çıkmasının hemen ardından, Çin’in merkez bankasının, Ma’nın şirketinin ödeme ve teknoloji birimi Ant Group’a baskı uygulamaya karar verdiğine yönelik haberler çıktı. Çin Halk Bankası, Alibaba’ya bağlı ödeme şirketi Ant Group’a darbe vuracak yeni tekelcilik karşıtı kurallar önerdi. Çin Halk Bankası tarafından ortaya konan taslak, düzenleyicilerin Ant’in Alipay ödeme hizmetini hedef alarak, bölünmesini istediklerine işaret ediyor. Merkez bankası daha önce de, Ant bir ödeme sağlayıcısı olarak “köklerine döndüğü” takdirde memnuniyet yaratacağını söylemişti.
Çin yönetiminin Ma’nın şirketinin bu kolunu hedef alması şaşırtıcı değil.
Alipay, Çin’deki ticaret aktivitesinde devrim yaratarak insanların cep telefonlarıyla anında ödeme yapmasına imkan tanıdı. Şirketin birçoğu Çin’de yer alan 1,3 milyar aktif kullanıcısı bulunuyor ve Çin’deki tüm mobil ödemelerin yarısından fazlasını kapsıyor. Aslına bakılacak olursa Alipay’in Çin Halk Bankası’nın parasal otoritesi karşısında teşkil ettiği tehdit, merkez bankasının kendi dijital para birimi üzerindeki çalışmalara başlamasına neden oldu.
Hem özel sektörde hem de kamu sektöründe, Çin’in dünya lideri olma yönünde somut bir iddiası bulunuyor. O kadar ki, Financial Times’a göre ülkenin dışında, Çin’in dijital para biriminin tüm dünyanın resmi dijital rezerv para birimi olabileceğine yönelik endişeler var. Çin’in merkez bankası yalnızca para birimi üretimi ve dağıtımında kontrolü ele geçirme ve üretilen her bir dijital yuanın geçmişini kayıt altına alma fırsatını kaçırabilir mi? Pekin, hedeflerinde yalnız değil. Dünyanın merkez bankalarının büyük gücü, uygun gördükleri şekilde para birimi ihraç etme yetkilerinden geliyor.
Ancak bu güç, dijitalleşme karşısında giderek daha fazla tehdit altında kalıyor. Ödemeler tüm dünyada giderek dijitalleşiyor. İnsanların nakit kullanımını bırakması ise pandemi sürecinde hızlandı. Nakde olan talebin yüksek olduğu Almanya’da bile, alışveriş kullanımı son üç yılda %74’ten, %60’a düştü.
Avrupa Merkez Bankası da geçtiğimiz hafta ele geçirilen sahte euro banknotlarının sayısının geçtiğimiz yıl rekor bir oranda düşüş gösterdiğini açıkladı. Bunun ise merkez bankasının banknotların güvenliğini arttırmak için gerçekleştirdiği çalışmalardan değil, dijital ödemelerin kullanımındaki artıştan kaynaklandığı düşünülüyor.
Bu trendin tersine dönüp dönmeyeceği belirsiz. Zaman geçtikçe, daha fazla insan ödemelerini Alipay ya da diğer mobil ödeme sistemleri aracılığıyla yapacak ve Ant Group’a duyulan güven artacak. Şimdilerde para transferlerini hala yuan cinsinden yapsa da, daha büyüyüp geliştikçe, Ma bir noktada kendi para birimini üretmek de isteyebilir. Bu tür özel para birimleri her zaman vardı ancak, teknoloji şirketlerinin bu alanda, daha hızlı ve daha düşük maliyetli ödeme imkanları sağlama kapasitesinin oluşturduğu tehdit giderek artıyor. Bunun ise üç nedeni var.
Bunlar, akıllı telefonların yaygınlaşması, sosyal medya ve mobil uygulamaların artması ve yetkililerin var olan altyapıyı ihmal etmesi. Özellikle de sınır ötesi ödemelerde. Geçtiğimiz yıllarda, Facebook’un kripto parası Diem sayesinde, Avrupa’nın finansal yetkililerinin teknoloji şirketlerinin oluşturduğu tehdidin farkına vardığı söylenmişti. Henüz piyasaya sürülmemiş olan kripto parada yer alan sorunlar ise önemli değil. Önemli olan merkez bankalarının para üretme tekeline tehdit oluşturuyor olması.
Euronun uluslararası rolünü güçlendirmek için, ödeme alanında stratejik otonomi sahibi olunması, Avrupa’nın hedeflerinden bir tanesi. Küresel yönetim sistemine karşı yükselen tehditler, Avrupa Birliği’nin, başkalarının doğru niyetlerle kullanmadığı parasal gücüne karşı tahmin edildiğinden daha savunmasız olduğu yönündeki inançları ortaya çıkardı.
Çin’deki yetkililer gibi, Avrupa Birliği yetkilileri de, hem var olan ödeme sistemlerini geliştirerek hem de merkez bankası dijital para birimleri tasarıları hazırlayarak (CBDC) ödeme alanında kontrolü yeniden ele geçirmeye çalıştı.
Avrupa Merkez Bankası Başkanı Christine Lagarde, parasal politikaları hızlandırma konusunda zorlanmış olabilir, ancak Lagarde’nin siyasi sezgileri, Avrupa Birliği Merkez Bankası’nın statüsü için dijital euronun önemini hızla fark etmesini sağladı. Avrupa Birliği ve Çin’in yaklaşımı arasında ise farklılıklar var. Avrupa Birliği’nde Facebook’un kripto parasına karşı tepkiler yükselmiş olsa da Mark Zuckerberg aylar boyunca ortadan kaybolmadı ve Avrupa Birliği vatandaşlarının gizlilik haklarına Pekin’den daha ılımlı bir yaklaşımı var.
Ancak Çin gibi, Avrupa Birliği de teknoloji sektörünün para birimleri üretmesi ve dağıtımını üstlenmesinin ne kadar siyasi olduğunun farkına vardı. Her iki taraf da şimdi konunun, para birimlerinin kontrolünde hükümetler ve büyük teknoloji şirketleri arasındaki dengeyi sağlayabilmek olduğunu biliyor.
Bu gerilimin sonuçlarının ne olacağı bilinmese de, Ant Group’un hükümet baskısıyla karşılaşan son teknoloji şirketi olmayacağı açık.
ABD’de başlayan spekülatif alımlar tüm dünyayı sardı
Avrupa ekonomisinde umutlar yeşeriyor