Yazdır
FINANSGUNDEM.COM - DIŞ HABERLER SERVİSİ
2015 yılında kurulduğundan bu yana, fintek şirketi Revolut, düşük maliyetli döviz işlemleri imkanı tanıması ve dijital bankacılık hizmetlerinde yelpazesini genişletmesiyle birlikte Avrupa’nın bankacılık sektörünü sarsan bir güç haline geldi. Fintek şirketi şimdi ABD pazarını da fethetmeye hazırlanıyor.
Revolut’un ücretsiz hesap ve nakit avans gibi ürünleri ilgi çekici olsa da, ABD’de benzer hizmetleri sunan banka rakipleri bulunuyor. Bunlar arasında fintek devleri Chime ve Varo ile bankacılık sektörüne hızla yakınlaşan Robinhood ve SoFi de var. Ancak Revolut’un kurucusu Nik Storonsky, bu mücadeleden korkmuyor. 36 yaşındaki Rus girişimci, farklı ülkelerde banka kurmanın düzenlemelerle ilgili zorluklarını atlattı ve şirketini büyüttü.
Fortune ile yaptığı bir röportajda, Storonsky geçtiğimiz Mart ayından bu yana, Revolut’un ABD’de 150,000 müşteri kazandığını ve şirketin bu yıl 1 milyon kullanıcıya ulaşmayı hedeflediğini söyledi. Kasım ayında ise şirket ilk kez sürdürülebilir karlılığa ulaştı. Rekabet alanında ise, Storonsky Chime ve Square Cash gibi ABD’deki diğer dijital bankaların bankacılık hizmeti alamayan müşteriler ya da kişiler arası ödemeler gibi özel alanlara odaklandığını söyledi.
Bunun aksine, Storonsky Revolut’un sigorta, kripto para ve küresel para transferi gibi kapsamlı hizmetlerinin, şirketi diğer dijital bankalardan ayıracağını düşünüyor. Storonsky aynı zamanda Revolut’un müşterilerini fintek rakiplerinden değil, geleneksel bankalardan çektiğini ekliyor. Girişimciye göre, geleneksel bankalar Y ve Z kuşağına mensup müşterilerine istedikleri hizmetleri sunamadı. Peki Revolut ABD’deki potansiyel müşterilerinin dikkatini nasıl çekecek?
Revolut’un ABD CEO’su Ronald Oliveira, “bir farkındalık sorunumuz var” dedi. Ancak Revolut’un, hizmetlerini arkadaşlarına tavsiye eden müşterilerine ödeme yaptığını ve şirketin adını duyurmak için sosyal medya fenomenleriyle de çalıştığını ifade etti. Diğer ülkelerde Revolut, daha uygun maliyetli para transferi talep eden göçmenler arasında bilinirlik kazandı. Storonsky’e göre, göçmenler, şirketin ABD stratejisinin de önemli bir parçası olacak.
Oliveira, Revolut için en büyük fırsatın havale pazarında bulunduğunu söyledi. CEO’ya göre, şirketin bankacılık hizmetleri, Kaliforniya ve Arizona gibi sınır eyaletlerinde dikkat çekiyor. Bu eyaletlerde ise birçok mavi yakalı çalışan, Meksika’daki ailelerine para gönderiyor. Revolut aynı zamanda, küçük işletmelere yönelik de hamlelerde bulunarak, girişimcilerin farklı ülkelerdeki tedarikçilere ödeme yapabilmesi için düşük maliyetli çözümler sunuyor.
Bu strateji, Revolut’un rakibi, İngiltere merkezli TransferWise’ın stratejisiyle benzerlik taşıyor. TrasferWise, 2017 yılından bu yana işletmelere, “sınırları olmayan hesaplar” sunuyor. Hem Londra merkezli TransferWise hem de Almanya’nın dijital bankası N26, ABD pazarına girmeye hazırlanıyor.
Farklı niş pazarlarda yer edinme potansiyeline rağmen, Revolut halen ABD’de büyük zorluklarla karşı karşıya. Fortune’a göre, önde gelen bir risk sermayesi şirketinin ortaklarından biri, şirketin amiral gemisi niteliğindeki hizmeti “temassız döviz” uygulamasının Avrupa’da çok daha uygun bir kullanım alanı olduğunu söyleyerek, Revolut’un ABD’de öne çıkmasının güç olacağını ifade etti.
Yine de risk sermayedarı, Revolut’un ABD’de dijital bankaların penetrasyonunun düşük olması nedeniyle, ılımlı bir başarı şansı olduğunu da ekledi. Aynı zamanda Revolut’un müşterileri tarafından oldukça sevilen inovatif ürünlerinin de etkili olacağı düşünülüyor.
JP Morgan perakendede gözünü yurtdışına dikti
Goldman Sachs CEO’ya cezayı kesti: 10 milyon dolar