Tüm dünyada yapılan Kovid-19 aşıları, doz bazında 50 milyona yaklaştı. 15 milyon barajını geçen ABD bu alanda ilk sırada yer alsa da ülkede bu sayı nüfusun yüzde 5’inden azına denk geliyor. Aşılamaya 14 Ocak’ta hızlı şekilde başlayarak 1 milyon doza ulaşan Türkiye aynı sıralamada yüzde 1.2 ile 13’üncü sırada yer almakta.
Ancak iki ülke var ki, görece düşük nüfuslarının da etkisiyle aşılama oranı açısından dünyadaki diğer tüm ülkelerle farkı açmış durumda: Birleşik Arap Emirlikleri ve İsrail.
Kovid-19 salgını ile mücadelede de aşının virüs üzerindeki etkisi büyük önem taşıyor. Tam da bu nedenle tüm dünyanın gözü nüfusunu en yüksek oranda aşılamayı başaran iki ülkede. Onların ortaya koyacağı veriler diğer ülkeler için de yol gösterici olacak. Peki nüfuslarını ciddi bir oranda aşılamak İsrail ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin Kovid ile mücadelesini bugün için nasıl etkiledi? Bu iki ülkede vaka sayıları aşıya rağmen neden tırmanışa geçti?
BİRLEŞİK ARAP EMİRLİKLERİ
Kapsamlı aşı programı ile hızlı bir şekilde ilerleyen Körfez ülkesinde vakalar yeni yılın ilk gününden itibaren adeta tavan yapmış durumda. 19 Ekim’de 915 vaka görüldükten sonra sadece 27 Aralık’ta 944 ile binin altına inildi. 5 Ocak tarihi ise bin 967 vaka ile 2 binin altında vaka açıklanan son gün oldu. BAE, bin vaka sınırını ilk kez 12 Eylül’de bin 7 ile aştı ve o günden bu yana çok nadiren bin vakanın altına indi.
Ancak bunun aksine ülkede Kovid-19 kaynaklı toplam ölüm sayısı 776. Ölüm oranının düşük olmasında hızlı tespit süreci ve yoğun aşılamanın yanı sıra ciddi bir kısmı yabancı profesyonellerden oluşan genç nüfusun etkili olduğu ifade ediliyor. Aynı zamanda “Ne kadar çok test yapılırsa o kadar çok vakaya rastlanır” tezini doğrularcasına 9.9 milyonluk ülkede 24.2 milyon test yapıldı. Böylece 2. kez virüse yakalananlar ile hastalığı semptomsuz ve hafif atlatanlar da tespit edilebildi.
Ülkede tüm bu verilere rağmen aşının ilk dozunun etkinliği hakkında gündeme düşen bir veri paylaşılmadı. Yoğun testlerle vaka tespitini oldukça kapsayıcı kılan ve aşılamada da çok hızlı hareket eden BAE, tüm ülkeye ikinci dozları vurduktan sonra gerçek sonuçlara ulaşacak. Hükümet, Mart ayının sonuna kadar nüfusun yarısını aşılamış olmayı planlıyor.
YENİ ÖNLEMLER
22 Ocak'ta Dubai merkezli Kriz ve Hastalık Yönetimi Yüksek Komitesi, artan vakalar nedeniyle restoran ve kafelerde masa aralıklarını 2 metreden 3 metreye çıkardı. Restoranlarda bir masada bulunabilecek maksimum insan sayısı 10'dan 7'ye düşürülürken kafelerde bu sayı 4'e indirildi.
Tüm halkını ücretsiz aşılamayı planlayan Birleşik Arap Emirlikleri, 18 Ocak’ta 16 yaşından başlayarak ülke vatandaşı olup olmadığı fark etmeksizin tüm ülke sakinlerine aşı yapacağını açıkladı. Birleşik Arap Emirlikleri aynı zamanda Rus aşısı Sputnik V için de acil kullanım onayı verdi. Sinopharm aşısı kullanan BAE, aşıyı zorunlu tutmuyor ancak devlet memurları aşı olmak istemezlerse her hafta parasını ödeyerek PCR testi yaptırmak mecburiyetinde kalacak.
İSRAİL
Aşılamada uzak ara liderliği elinde bulunduran İsrail’de ise aşının etkinliği üzerine veriler paylaşılırken iki farklı görüş gündeme geldi. 19 Ocak’ta The Guardian’da yer alan habere göre Army Radio’ya konuşan Prof. Dr. Nachman Ash, “İlk dozun koruma oranı, umduğumuzdan daha az” derken virüsün mutasyona uğramış varyantının Kovid-19’un ana sebebine dönüşebileceği uyarısında da bulundu. Ash, Pfizer’ın açıkladığından daha düşük bir koruma oranına rastlandığına dikkat çekerken bu görüşe yanıt veren isim ise İsrail Halk Sağlığı Kurumu Başkanı Sharon Alroy-Preis oldu.
Alroy-Preis, aşılanan kişilerde ilk dozda yeterince antikor oluşmadığı için vakalarda artış olduğuna dikkat çekti. Şeba Tıp Merkezi ise ikinci doz Pfizer aşısını yaptıranlarda antikor oranının 6 ila 12 kat arasında arttığını vurguladı.
ULTRA-ORTODOKSLARDA YAYILIYOR
Sharon Alroy-Preis ayrıca virüsün yeni varyantının ultra-ortodoks cemaati arasında hızla yayıldığına dikkat çekti. Bilindiği üzere Haredi Yahudilik mensupları kalabalık aile yapısı ve teknolojiye karşı duruşları ile biliniyor. Örnek olarak oldukça kalabalık olarak gerçekleştirilen Haredi düğünleri gösterilirken bu tarz törenlerde virüsün yayılımının kaçınılmaz olduğunun altı çiziliyor.
Toplamda 598 bin 28 vakanın görüldüğü İsrail’de Kovid-19 kaynaklı ölümlerin sayısı ise 4 bin 266. İsrail’de günlük vaka sayıları aralık ayının sonundan bu yana 5-10 bin arasında 10 bine daha yakın seviyelerde değişiyor.
Bu veriler ışığında aşı konusuna dönecek olursak İsrail’in kuzeyindeki Rambam Health Care Campus bünyesinde çalışan ve çift doz aşı olan bin 800 doktor ve hemşirenin yüzde 91’inde, ilk dozdan 21 gün sonra, ikinci dozdan hemen önce, antikor oranında ciddi bir artış görüldüğü açıklandı. Hastanenin sorumlu yöneticisi Dr. Michael Halberthal’ın açıkladığı verilere göre yüzde 91’e ek olarak yüzde 2 oranında da orta seviye bir artış gözlemlendi.
Financial Times’ın haberine göre Dr. Halberthal, “İlk enjeksiyondan üç hafta sonra yüzde 93’lük kesimde önemli bir tepki görüldüyse, bu iyi bir soruyu gündeme getiriyor; ilk enjeksiyonu daha fazla insanda kullanmayı tercih edebiliriz” ifadelerini kullandı.
Yetişkinlerin tamamını Mart sonuna kadar aşılamayı planlayan İsrail’de yetkililer, aşı hakkında sağlıklı verilerin ancak ve ancak ikinci dozlar sonrasında oluşacağının altını çizerken elbette ilk doz verilerinin de önemli olduğunu belirtiyor.
60 YAŞ ÜSTÜNÜN YÜZDE 60’INA İKİNCİ DOZ UYGULANDI
Epidemijolositlerin yakından izlediği İsrail, 850 bin kişiye, yani 60 yaş üstü nüfusun yüzde 60’ına ikinci dozu uyguladı bile. Bununla birlikte İsrail’de ilk dozdan sonra yaşanan vaka sayılarındaki artış ikinci dozun ne zaman uygulanması gerektiği sorusunu da yeniden gündeme getirmiş durumda.
Şeba Tıp Merkezi Genel Direktör Yardımcısı Arnon Afek, farklı aralıklarla yapılan testlerde iki hafta sonra aşı olanların yüzde 50’sinde antikor sayısında ortalama üstü artış görüldüğünü aktardı. 21 günü optimum süre olarak belirlemeye hazırlanan İsrail’in bu tercihi “geniş kitleye tek doz aşı veya daha az insana çift doz aşı” ikileminin de masaya gelmesine neden oldu. Yakın zamanda İsrail’den gelecek olan geniş çaplı sonuçlarla birlikte bu sorunun da yanıtının bulunması bekleniyor.
(Metin Aktaşoğlu /Sözcü)