İkili Çarşamba günü Palm Beach Uluslararası Havaalanı'nda Air Force One'dan indiğinde Trump son bir fotoğraf için durakladı. Bununla birlikte, yola siyah bir takım ve topuklu ayakkabılarla çıkan ancak uçaktan renkli Gucci bir elbise ve düz babetlerle inen Melania, bir saniye bile durmadı.
Melania Trump, doğruca onları bekleyen limuzine yöneldi ve kocasını kameralara ve küçük kalabalığa el sallarken bıraktı. En azından Melania her şeyin bittiğini biliyordu. Beyaz Saray'dn ayrılmak için bir süredir gün sayıyordu.
Trumplar'ı Florida'daki 160 milyon dolarlık gösterişli sarayları Mar-a-Lago'ya götüren konvoy, 'alışılmadık derecede yavaş' ilerledi. Belki de saatler içinde eski başkan olacak Trump, ağır ağır ilerleyerek destekçilerine son kez doya doya el sallamak istemişti.
Çünkü "kazanmaya" bu kadar takıntılı olan bu adam, kaybetmenin ne kadar acı verici olabileceğini belki de yeni yeni ve çok sert bir şekilde keşfediyordu. Oval Ofis'te zaten izole olmuş ve bazılarına göre dengesiz bir figür olan Trump, iki hafta önce yandaşlarını utanmadan ABD Başkenti'ni işgal etmeye teşvik ettiğinde sadık destekçileri onu bir bir terk etmeye başladı. Bu şiddetli ayaklanma, aralarında bir polisin de bulunduğu beş kişinin ölümüne neden oldu ve ABD demokrasisinin "kutsallığı" tüm dünyanın gözü önünde feci şekilde yıpratıldı.
Kongre baskını, Trump'ı desteklemeye devam eden birçok kişinin, onun artık tamamen "zehirli" olduğuna karar verdiği bir dönüm noktasıydı. İşletmeler, bankalar, sponsorlar, politikacılar ve hatta kendi ailesinin üyeleri, ya kendilerini uzaklaştırmaya çalıştılar ya da onu tamamen terk ettiler.
Bu, Trump'ın kırılgan egosuna zarar vermekle kalmadı, aynı zamanda 1 milyar dolarlık bir borç ve iş imparatorluğuyla baş etmeye çalışırken, cüzdanını da incitti.
Sadakate verdiği önem nedeniyle mafya patronlarıyla kıyaslanan bu adam, çok sayıda arkadaşının ve müttefikinin en zor anlarında ortadan kaybolduğunu ve onu terk ettiğini gördü.
Trump'ın Beyaz Saray'dan taşındıktan sonra yerleştiği, Florida'daki 118 odalı şatosu Mar-a-Lago bile onun için iyi bir sığınak değil. Görkemli bir şekilde "Kış Beyaz Sarayı" olarak bahsettiği mülk, ona ancak yaltakçı dalkavuklar arasında bulunduğu görkemli günlerini hatırlatabilir.
Bazı Mar-a-Lago çalışanları ona 'Kral' derdi ve her gece terastaki hoparlörlerden, Başkan'ı onurlandıran bir melodi olan James Sanderson'ın Hail to the Chief şarkısını çalardı.
Trump, akşam yemeğine doğru ilerlerken herkes ayağa kalkar ve onu alkışlardı. Şimdiyse Trump'ın bu gösterişli günleri sona erdi.
Kongre baskınının olduğu 6 Ocak'ta tüm dünyanın dehşete düştüğü görüntüler, milyarder Palm Beach komşularının birçoğu için bardağı taşıran son damla olduğu bildiriliyor.
Bazıları, şu anda 200 bin dolar olan katılım ücretlerini geri alamasalar bile, yıllık 16 bin dolar olan aidatlarını ödemeyi bırakıp 500 üyeli kulüpten ayrılmayı planlıyor. Sadece bir başkanla omuz omuza olma şansı yakalamak için kulübe katılanlar da, artık ülkleyi sadece bir dönem yöneten eski bir başkanla yan yana olmak için bu parayı vermenin gereksiz olduğunu düşünüyor.
Palm Beach sakinlerinden milyarder işadamı Nelson Peltz bu hafta yaptığı açıklamada pişmanlığını dile getirdi ve "Bu seçimde ona oy verdim. Bugün, bunu yaptığım için üzgünüm." dedi. Nelson Peltz, kongre saldırısını "utanç verici" olarak nitelendirdi ve ekledi: "Gerçeği söylemek gerekirse, bir Amerikalı olarak utanıyorum."
Mar-a-Lago'da sık sık hayır etkinlikleri düzenleyen ve ismini vermek istemeyen süper zengin bir hayırsever yerel gazeteye şunları söyledi:
"O artık bitti. Trump, Palm Beach ve Mar-a-Lago için büyük bir sorumluluk olacak. Herhangi bir hayır kurumunun bu olanlardan sonra Mar-a-Lago'ya gitmek için istekli düşünüyor musunuz? Hayır.' Palm Beach tarihçisi Laurence Leamer, sakin bölgenin Trump'ı her zaman çok kaba bulduğuna işaret ediyor: "Ona tahammül ettiler, ancak sadece başkan olduğu için."
Biden'dan salgından etkilenenlere dair 2 kararname imzaladı
Anayasa Mahkemesi üyeliğine Yargıtay Üyesi İrfan Fidan seçildi
Erdoğan çok sayıda ismin atama kararını imzaladı