Pandemi, birçok şeyle birlikte ekonomileri de derinden etkiledi. Birçok ülke, pandeminin olumsuz etkilerini azaltmak için parasal ve mali genişlemelere gitti. Bu ülkelerden biri de, para birimi olan dolar dünyada rezerv para olarak kullanılan ABD oldu.
ABD'de geniş tabanlı para arzı (M2), yıllık yüzde 25'lik artışla yaklaşık 15,3 trilyon dolardan 19,2 trilyon dolara ulaştı.
ENFLASYON UYARISI
İngiliz Financial Times'ta konuya ilişkin bir yazı kaleme alan, Pennsylvania Üniversitesi'nden finans profesörü Jeremy Siegel, ABD'de para arzında 2020'de kaydedilen yüzde 25'lik artışın verilerin tutulduğu son 150 yılın en yüksek oranlı yıllık artış olduğuna dikkat çekti.
“Enflasyonda artış geliyor ve bu tahvil sahiplerini vuracak” başlıklı yazıda Siegel, “Kovid kriziyle mücadele için yapılan para arzındaki tarihsel artış, daha yüksek tüketici fiyatlarına neden olacak” dedi.
AŞI PANDEMİYİ BİTİRDİĞİNDE FİYATLAR ARTACAK
Fiyatlar seviyesinin para arz ve talebine göre belirlendiği yönündeki önermeyi hatırlatan Siegel, aşılar pandeminin sonunu getirdiğinde, para arzındaki eşi görülmedik artışın fiyat artışlarını da beraberinde getireceğini vurguladı.
Para arzındaki artışın hisse senedi piyasalarına akması nedeniyle çok az sayıdaki yatırımcının enflasyondan korktuğunu, 2008'deki finansal kriz sonrasında da para arzındaki genişlemenin enflasyonda yükselişi getirmediğine işaret edildiğini belirten Siegel, “2008'deki finansal kriz ile mevcut durum arasında köklü bir fark olduğunu” savundu.
2008’DEN FARKLI
2008 sonrasındaki parasal genişlemenin bankacılık sektörü içinde kaldığını ve kredi olarak özel sektöre giden kısmın sınırlı olduğunu belirten Siegel, ABD Merkez Bankası (Fed) ve ABD Hazinesinin mevcut adımlarının çok farklı bir sonuç doğurmakta olduğunu öne sürdü ve para arzındaki artışın bankacılık sistemine fazla rezerv olarak gitmesinin yanı sıra bireyler ile firmaların banka hesaplarına da gittiğini belirtti.
Enflasyonun yüksek tek haneli olmasını değil, Fed'in yüzde 2'lik hedefinin belirgin üzerinde olmasını ve birkaç yıl o seviyelerde kalmasını beklediğini belirten Siegel, parasal genişlemenin faturasını düşük faizle tahvil alanların ödeyeceğini belirtti.
Siegel, Joe Biden'ın başkanlığı döneminde mali teşviklerin daha da artırılacağına da dikkat çekti.
Para arzı, piyasadaki banknot ve madeni paralar ile hane halklarının ve firmaların mevduatlarının toplamından oluşmaktadır. Para arzının kontrolü merkez bankalarının elinde bulunup, merkez bankaları çeşitli araçlar ile para arzını değiştirebilmekte, böylelikle ekonomik aktivite ve enflasyon üzerinde etkili olabilmektedir. Para arzına ilişkin çeşitli tanımlar bulunmaktadır. Bu tanımlardan; M1, paranın değişim aracı olarak kullanılan kısmını ifade eden dar tanımdır. M2, paranın tasarruf aracı olarak kullanılan kısmını da içeren, M1'e göre daha geniş tanımdır. M3, para ve paranın yakın ikamelerini de içeren en geniş tanımdır. M1, dolaşıma çıkan banknot, madeni para, TL vadesiz mevduat ve yabancı para vadesiz mevduatın toplamıdır. M2 ise M1'e ek olarak TL vadeli mevduat ile yabancı para vadeli mevduatı içerir. M3 ise M2'ye ek olarak repo, para piyasası fonları ve ihraç edilen menkul değerleri de içerir.
Düşük faiz bankalar için büyük risk!
ABD' de milyonlarca insan kirasını ödeyemiyor
Türk, İngiliz, Alman: Bir market sepeti için kaç saat çalışıyor?