Yazdır

Wirecard skandalı Almanya’nın finans sektörünü lekeledi

Tarih: 04 Ocak 2021 - 17:08

Wirecard skandalı, hissedarların daha fazla hakka sahip olması gerektiğini ortaya koydu

FINANSGUNDEM.COM - DIŞ HABERLER SERVİSİ

Almanya’nın kurumsal skandallarının en sonuncusu Wirecard, önemli bir soruyu ortaya çıkardı. Almanya neden yatırımcıları koruyamıyor? Almanya’nın dışındakiler, görece aydınlanmış bir kapitalizm türü olan Rhineland modeline hayran, ancak bu kişilerin Wirecard’ın iflasını detaylı bir şekilde incelemesi gerekiyor. 

Almanya’nın kurumsal düzenlemesinin en büyük sorunu, hissedarların yönetimi sorumlu tutacak gücünün olmaması. Wirecard hissedarları, şirketin CEO’su Markus Braun’a yıllık toplantılarda sorular yöneltti. Ancak hissedarların, CEO’yu cevap için sıkıştırma şansı olmadı. Alman hukuku, bir şirketin yönetim kurulu üyelerinin bazı soruları geçiştirmek için yüzeysel cevaplar vermesine fırsat sağlıyor.

Hissedarların haklarında yaşanan bu erozyon, Almanya’nın kurumsal alanında bulunan sorunlardan biri. Benzer bir sorun da, Almanya’nın iki katmanlı yönetim kurulu ve denetim kurulu sisteminin, gerekli kontrolleri sağlayamıyor olması. Wirecard’ın denetim kurulu, yönetimin usulsüzlükleri hakkında bir fikri olmadığını söyledi. Millet vekili Florian Toncar, dış kaynaklı denetim şirketlerinin, doğrudan denetim kurulu ütelerine rapor vermesi gerektiğini söyledi. Tüm bu süreçte en çok etkilenen unsurlardan olan yatırımcıların ise özel denetim hakları olmalı.

Ancak bunun yerine, kanunlar birleşme ve sermaye artırımları için hızlı karar alınması amacıyla yatırımcıların yönetim kurulu üzerindeki etkisini kısıtladı. Yöneticiler bazı küçük hissedarların şirketlerin stratejilerine engel olduğunu ve bu yolla kendileri için kar sağlamata çalıştıklarını öne sürdü. Ancak bu nadir suistimallerin önüne geçmek için, küçük hissedarların haklarını ellerinden almaktan çok daha az zarar yaratabilecek çözümler bulunuyor. Yatırımcıların susturulması, kurumların soru sormayı seven aktif yatırımcıları ekarte etme konusundaki kararlılığını yansıtıyor.

Yakın zamanda, korona virüs nedeniyle sanal olarak gerçekleştirilen yıllık genel toplantılardaki artış, yatırımcı haklarını sınırlamak için yeni imkanlar tanıdı. Almanya’nın sermaye piyasalarına olan güven nasıl inşa edilebilir? Başlangıç olarak, Almanya kurumsal yönetim sistemini elden geçirmeli ve şeffaf muhasebe mekanizmaları oluşturmalı. İyi kurumsal yönetim, yaptırımların etkin bir şekilde uygulanmasını gerektiriyor. Toplu davalar ve İngiltere’deki gibi yatırımcılara yapılan bilgilendirmeler, Almanya’da çoktan geride kaldı.

Ancak, Financial Times’a göre, olumlu noktalardan bir tanesi, Avrupa Birliği’nin Hissedar Hakları Direktifi’ne göre, küçük hissedarlara denetim kurulu tarafından önerilen maaş çerçevelerine karşı çıkma hakkı tanınıyor. 

Yatırımcıların kullanabileceği bu oy bağlayıcı olmasa da, küçük bir adım. Alman şirketlerinden tazminat alacaklar için aynı zamanda 1879 yılında kabul edilen prosedür de engel oluşturuyor. Çünkü bu tarihte kitlesel usulsüzlükler ya da dolandırıcılıklar göz önünde bulundurulmamıştı.

Talepleri bulunan kişilerin, oldukça zaman alıcı, riskli ve yargı sistemini tıkayan bir süreç olmasına rağmen, bireysel olarak dava açmaları gerekiyor. Almanya’nın yatırımcılarına hak tanıması, Avrupa Birliği kanunlarının gerektirdiği minimum koşulları sağlamakla da bitmemeli. 

Almanya’nın zayıflayan kurumsal sistemini toparlamak ve bunu koruyan kanunları düzenlemek için birçok çalışma yapılması lazım.

Bu sırada Wirecard skandalı, Almanya’nın hatalarından ders almak isteyenler için birçok ipucu veriyor. Yatırımcıların haklarını korumak ve güçlendirmek, bir ülkenin yatırım için güvenilir olmasını sağlamanın en önemli unsurları.

İngiltere Brexit'in ardından bankaları kurtarabilecek mi?

 

Almanya'da imalat sektörü 34 ayın en yükseğinde

 

2021 için beklentiler iyimser

 

Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/wirecard-skandali-almanyanin-finans-sektorunu-lekeledi/1540864