Merkez Bankaları kendilerine çevrilen gözler altında 2020 yılında Kovid-19 salgınından ağır darbe alan küresel ekonomilerin yardımına koştu. Ocak ayında henüz dünyayı sarmayan Kovid-19 ile olaysız geçti. Mart ayı itibarıyla başta Avrupa Merkez Bankası (ECB) ve Fed olağanüstü toplantıların başladığı dönem oldu.
ECB
ECB, 18 Mart’ta 750 milyar euroluk ek acil tahvil alım programını başlattı. Programın mevcut parasal genişleme çerçevesinde tüm varlıkları içereceğini belirterek, 30 Nisan’da yeni bir uzun vadeli pandemi refinansman programına karar verildi. Aylık 20 milyar euro varlık alımlarının devam edeceğini belirten banka, daha fazla tahvil alımına da gerekli görülürse hazır olduğunu bildirdi.
Haziran ayında pandemi acil satın alma programını (PEPP) 600 milyar euro artıran ECB, programı 2021 Haziran ayına dek uzattı. Aralık ayına dek açıklanan önlemler üzerinden ilerleyen ECB, 10 Aralık toplantısında pandemi alım programını 500 milyar euro daha artırarak 1,85 trilyon euroya yükseltti. Programı ise 9 ay daha uzatarak son tarihi Mart 2022 olarak açıkladı.
FED
Pandeminin dünyayı sarmasıyla bir anda salgının ana üssü haline gelen, en çok vaka ve ölümün görüldüğü ülke olan ABD’de 2020 boyunca Fed adımları konuşuldu. ABD Merkez Bankası Fed, Mart ayında iki olağanüstü toplantı kararı ile faiz indirimleri açıkladı. Fonlama faizini yüzde 0-0,25 aralığına çekti. Ayrıca 700 milyar dolarlık bir genişleme programına başladığını duyurdu.
Ekonomiye destek adımlarına devam eden Fed, Nisan ayında 2,3 trilyon dolara kadar kredi sağlayacak ilave eylem kararı açıkladı. Yıl sonu toplantısında faiz değişikliğine gitmeyen Fed, varlık alımlarının süreceği sözünü verdi. Likiditeyi koruma amaçlı atılan adımlardan biri de artan swap hatları oldu. Fed ve ECB, 6 ülke merkez bankası ile swap hatları oluştururken, Fed daha sonra bu sayıyı 9 merkez bankasına kadar genişletti.
2020 boyunca ekonomiye destek vermek için adım atan merkez bankaları sadece Fed ve ECB olmadı. İngiltere Merkez Bankası 200 milyar sterlinlik tahvil alımı ve 330 milyar sterlinlik kredi ve garanti programı açıkladı. Bunun yanı sıra, banka faizleri 65 baz puan indirerek yüzde 0,1’e çekti. Avusturalya Mart ayı boyunca iki kez faiz indirimine gitti ve Fed ile 60 milyar dolarlık swap hattı oluşturdu. Endonezya ve Hindistan gibi gelişen ülke ekonomilerinde de faiz indirimleri kaydedildi. 2020 boyunca pandemiye karşı 12 trilyon dolarlık mali paket açıklanırken, para politikası adımları da 7,5 trilyon doları aştı.
YELLEN SAHNELERE GERİ DÖNDÜ
2020’nin özellikle ikinci yarısında piyasaların odağı ABD seçimleri oldu. Demokrat Parti adayı Joe Biden, zor bir seçim yarışı sonunda ABD’nin görevdeki başkanı Donald Trump’ın birbiri ardına açtığı davaların gölgesinde ABD başkanı olarak seçildi. Ancak önemli eyaletlerde gelen zafer sonrası Biden’ın Beyaz Saray yolculuğu kesinleşti.
Biden, Obama yönetiminde görev almış ekonomistler ve diplomatlardan kurduğu yeni kabinesinde eski Fed Başkanı Janet Yellen’a Hazine Bakanlığı’nı emanet ederken, ABD ekonomisinde ikinci bir “Yellen Dönemi”ni de başlatmış oldu.
TCMB
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası yıla 11,25’lik politika faizi ile girdi. Banka, Çetinkaya’nın yerine gelen Uysal yönetimiyle 2019’un Temmuz ayı itibarıyla faiz indirim sürecindeydi. Korona virüs salgınıyla birlikte parasal gevşeme yeni bir boyut kazandı. Politika faizi yüzde 8,75’e kadar indirildi. Atılan likidite adımlarıyla Merkez Bankası’nın ağırlıklı ortalama fonlama maliyeti Temmuz’da yüzde 7,34’e kadar geriledi. Bu oranla Türkiye dünyada negatif faizi en yüksek olan ülkelerden biri oldu.
Para politikasındaki adımlar sadece faiz oranları ile sınırlı olmadı. Merkez Bankası’nın menkul kıymet alımları artırıldı. Toplam portföy 18 milyar liradan 90 milyar liranın üzerine çıkarıldı. Bankalar zorunlu karşılık uygulamaları ile yüksek kredi büyümesine yönlendirildi. Bankaların yurtdışı ile swap işlemleri kısıtlandı. Borsada birçok açığa satış yasağı getirildi. Döviz alımına uygulanan kambiyo vergisi oranı yükseltildi.
BDDK AKTİF RASYOSU
2020 yılında Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) kredi genişlemesini önceleyen birçok karara imza attı. Bunlardan en önemlisi Nisan'da alınan Aktif Rasyosu kararı oldu. Bankalara tutturmaları gereken belirli bir oran verilirken, bu sayede kredi hacminin artırılması hedeflendi. BDDK, yeniden yapılandırma konusunda da adımlar attı. Ayrıca, kredilerin takip hesaplarına atılması için geçmesi gereken gecikme süreleri 90 günden 180 güne uzatıldı.
Kredi Garanti Fonu kefalet limiti ile kullandırılan krediler için Hazine desteği 25 milyar TL'den 50 milyar TL'ye, bu kapsamda kullandırılabilecek KGF kefalet limiti de toplamda 500 milyar TL'ye çıkarıldı. Bu kapsamda başta kamu bankaları olmak üzere çok büyük kredi kampanyaları başlatıldı. Konut, taşıt ve ticari kredi faizlerinde sert düşüşler görüldü.
UYSAL GÖREVDEN ALINDI
7 Kasım’da Merkez Bankası Başkanı Murat Uysal görevden alındı. Bir gün sonra Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak istifa etti. Merkez Bankası başkanlığına Nabi Ağbal, Hazine ve Maliye Bakanlığına Lütfi Elvan atandı.
Bu tarihten sonra para politikasında hızlı bir normalleşme süreci başladı. Bankaların swap limitleri artırıldı. Merkez Bankası 19 Kasım’da politika faizini 475 baz puan artırdı ve sadeleşmeye gitti. BDDK, Aktif Rasyosu uygulamasına son verme kararı aldı. Hazine, 2 yılın ardından 10 yıllık tahvil ihracı gerçekleştirdi.
16 Aralık’ta yapılan toplantıda Merkez Bankası’nın 2021’de Ortodoks bir politika uygulayacağı sinyalleri geldi. Merkez Bankası 24 Aralık’ta faizleri artırarak sıkı para politikası mesajı verdi. Bu mesaj ve adımlarla yurtdışı portföy akımları son haftalarda hızlanırken, yerleşiklerin döviz talebi ise devam etti. Yeni ekonomi yönetiminin normalleşme ve şeffaflık adımlarının 2021'de de devam etmesi bekleniyor.
İran bağlantılı bankacılara 5 yıl hapis
2021’de en çok gelir getirecek yatırım araçları
2020'nin en çok kazandıran yatırım aracı: Yüzde 55,91 getiri...
TCMB: İşsizlikte toparlanma sekteye uğrayabilir