Akbank Genel Müdürü Hakan Binbaşgil, Türkiye'nin potansiyeline olan inançla yatırımlara devam edeceklerini, aşıya ilişkin olumlu gelişmelerin ve normalleşme adımlarının da etkisiyle 2021'in ekonomi açısından daha olumlu olacağını, şeffaf ve öngörülebilir politikaların kararlılıkla devam etmesi durumunda, ekonomideki iyileşmelerin devam edeceğini belirtti.
Binbaşgil, "Bankacılık Söyleşileri" kapsamında, Akbank ve sektörün yeni tip korona virüs (Kovid-19) salgını dönemindeki çalışmaları hakkında bilgi verirken, geleceğe ilişkin öngörülerini paylaştı.
2020 yılı boyunca Kovid-19'un yarattığı belirsizlikler ve salgına dair gelişmelerin ana gündem maddesi olduğunu söyleyen Binbaşgil, bu beklenmedik sağlık krizinin dünya ekonomisinde yıllardır görülmeyen bir ekonomik sarsıntıya ve kapanmaya neden olurken, küresel aktivitede de belirgin bir daralmayı beraberinde getirdiğini ifade etti.
Binbaşgil, birçok ülkenin, ekonomiye destek olmak için para ve maliye politikaları yoluyla büyük ölçekli makroekonomik teşvikler sağladığını belirterek, "Bu teşvikler çerçevesinde merkez bankalarının faiz oranlarını çok düşük seviyelere getirmeleri, geleneksel olmayan likidite desteklerini, varlık alımlarını belirtebiliriz. Türkiye ekonomisinde ise 2019 yılında atılmaya başlayan adımlara paralel olarak bir toparlanma bekliyorduk. Ancak 2020'nin başlarında kendisini iyice belli eden olumlu gidiş pandemi nedeniyle kesintiye uğradı." diye konuştu.
"Türkiye bankacılık sektörü sürece hazırlıklıydı"
Hakan Binbaşgil, salgın sürecinin bankacılık sektörü açısından da önemli bir operasyonel test olduğunu söyledi.
İçinden geçilen olağanüstü sürece rağmen sektörün sağlam yapısını koruduğuna dikkati çeken Binbaşgil, yüksek sermaye yeterlilik oranı, güçlü likidite yapısı ve uluslararası fonlara erişim kapasitesi ile ülke ekonomisine katkıda bulunmaya devam ettiğini vurguladı.
Bankaların gelişmiş dijital ve teknolojik altyapıları ile sürece hızlıca adapte olurken, kısıtlara rağmen her türlü faaliyetlerini sürdürerek sistemin işlerliğini koruduğunu belirten Binbaşgil, "Genel olarak bakıldığında, bankacılık sektörümüzün sürece son derece hazırlıklı yakalandığını rahatlıkla söyleyebiliriz." ifadelerini kullandı.
"Akbank için sürecin iyi yönetildiği başarılı bir yıl oldu"
Akbank Genel Müdürü Binbaşgil, müşterilerin ve çalışma arkadaşlarının sağlığını korumanın kendilerinin temel öncelikleri arasında olduğunu belirtti.
Bunun yanında sağlam finansallar, güçlü teknolojik altyapı ve nitelikli çalışanlara kesintisiz hizmet vermeyi sürdürdüklerini anlatan Binbaşgil, bunu yaparken hizmet kalitesinden de ödün vermediklerini dile getirdi.
Binbaşgil, sürece oldukça hızla adapte olduklarını, müşterilerin her türlü ihtiyacı için onların yanında olmaya çalıştıklarını söyledi.
Teknoloji, güvenlik ve iletişim altyapısı sayesinde hızlı bir şekilde evden çalışma modeline geçtiklerini ifade eden Binbaşgil, şöyle devam etti:
Teknolojik donanımları ile çalışma arkadaşlarımız nerede olurlarsa olsunlar müşterilerimizin ihtiyaçlarına anında cevap verdiler. Bu süreçte, insani dokunuşların önemine olan inancımızla milyonlarca müşterimizi bizzat aradık. Onların sağlıklarını sorduk, dijital olarak gerçekleştirebilecekleri işlemlere dair bilgiler verdik. Sağlık çalışanlarının ve belirli bir yaşın üzerindeki müşterilerimizin ise müşteri temsilcisine bağlanmalarını önceliklendirerek onların hayatlarını kolaylaştırmaya çalıştık. Tüm bu açılardan değerlendirdiğimizde, Akbank için sürecin iyi yönetildiği, başarılı bir yıl oldu.
"2020 yılını beklentilerimize paralel kapatmayı bekliyoruz"
Hakan Binbaşgil, 2020 yılını, yıl sonu beklentilerine paralel kapatmayı beklediklerini söyledi. Üçüncü çeyrek itibarıyla ekonomiye sağladıkları kredi desteğini 276 milyarı nakdi olmak üzere toplam 322 milyar TL seviyesine çıkardıklarını belirten Binbaşgil, dördüncü çeyrekte de TL kredilerde bir miktar pazar payı kazanımı elde ettiklerinin altını çizdi.
Toplam mevduatın 294 milyar TL'ye, aktiflerin ise 486 milyar TL'ye ulaştığını ifade eden Binbaşgil, "Türk bankacılık sektörünün yılın 2. yarısındaki sendikasyonları için referans oluşturan işlemimizle sendikasyon piyasasını tekrar açan banka olduk. 19 ülkeden 36 bankanın katılımıyla yaklaşık 800 milyon dolar tutarında sendikasyon kredisi sağladık. Bu zorlu dönemde yatırımcıların işlemimize gösterdikleri ilgi, Akbank'a ve ülkemizin bankacılık sektörüne duyulan güvenin bir sonucu olarak görülmektedir." şeklinde konuştu.
"Dijital dönüşüm programımıza yaptığımız yatırımların karşılığını fazlasıyla aldığımız bir dönem oldu"
Hakan Binbaşgil, Akbank'ta uzun bir süredir bütünsel bir dijital dönüşüm stratejisini hayata geçirdiklerini belirtti.
Hizmet modellerini, iş yapış şekillerini sürekli olarak yeniden ele aldıklarını, müşterilerle olan etkileşim noktalarını güçlü analitik yetkinliklerle yeniden biçimlendirdiklerini anlatan Binbaşgil, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bu süreç dönüşüm programımıza verdiğimiz önemin ve yaptığımız yatırımların da karşılığını aldığımız bir dönem oldu. Bu sayede müşterilerimizin değişen davranışlarını ve beklentilerini karşılayabildik. Zaten başlamış olan dijital öncelikli etkileşim modeli ihtiyacının pandemi ile birlikte ortaya çıkan fiziksel temastan kaçınma gereksinimi ile birleştiğini ve hızlandığını somut bir şekilde gözlemledik. Müşterilerimiz, bankacılık işlemlerini çok daha büyük bir ivme ile dijital kanallarımıza kaydırdılar. Aylık uygulamamıza giriş sayısı 2019 sonuna kıyasla yüzde 24 artış gösterdi. Daha önce dijital kanalları ağırlıklı olarak görüntüleme, bilgi alma gibi işlemler için aktif olarak kullanan müşterilerimizin önemli bir kısmı, finansal işlemlerini de mobil kanaldan yapar hale geldiler. Akbank Mobil'in bankada yapılan toplam finansal işlem adetlerindeki payı 15 puan arttı. Mobilden finansal işlem yapan müşteri sayımız yüzde 18 artarken, mobilden yapılan finansal işlem adetlerinde yüzde 73'lik artış gördük."
"Akbank'ı ayrıştıran önemli yeniliklere imza attık"
Hakan Binbaşgil, inovasyon kültürünün Akbank'ta yaygınlaşmasından ve çalışma anlayışının ayrılmaz bir parçası haline gelmesinden çok mutlu olduğunu söyledi.
2020'de de Akbank'ı ayrıştıran önemli yeniliklere imza attıklarını anlatan Binbaşgil, Türkiye'de kredi kartlarında "Digital First" programını hayata geçiren ilk banka olduklarını belirtti.
Binbaşgil, artık müşterilerin başvuruları onaylanır onaylanmaz kart bilgilerini hemen görüntüleyebildiklerini ve kartlarını anında kullanabildiğini ifade etti.
2020 yılında dijital ödemeler dünyasında fark yaratacak bir diğer önerilerinin ise "Akbank Cebe POS" olduğunu aktaran Binbaşgil, "Üye işyerlerimiz ceplerine indirdikleri 'Cebe POS' uygulamaları ile anında hem temassız hem de QR ile ödeme alabilir hale geldi ve yine Türkiye'de ilk defa olarak 250 TL ve üzeri işlemlerde pin girişi ile işlem yapabilme imkanına sahip oldu. Dijital dönüşüm programımıza verdiğimiz önemi, salgın süreci öğrenimleriyle artırarak sürdüreceğiz, yatırımlarımıza devam edeceğiz. Bu yeniliklerimizin kapsayıcılık adına da ülkemize önemli katkıları olacaktır." diye konuştu.
"Gelişmekte Olan Piyasaların En İyi Bankası unvanına layık görülen ilk Türk bankası olduk"
Hakan Binbaşgil, uzun vadede değer yaratmayı benimseyen iş yaklaşımı ve çevre dostu uygulamalarıyla bu yıl da sürdürülebilirlik konusunda önemli adımlar attıklarını söyledi.
Türkiye'nin en büyük Sürdürülebilir Kredi Sözleşmesi'nin bir parçası olarak Türkiye'de yenilenebilir enerji yatırımlarına katkı sağladıklarını belirten Binbaşgil, ayrıca, ülkenin düşük karbon ekonomisine geçişine destek vermek amacıyla, salgın döneminde Türk bankacılık sektörünün ilk Yeşil Bono ihracını gerçekleştirdiklerini hatırlattı.
Binbaşgil, şunları kaydetti:
Önümüzdeki dönemde de çevre yatırımlarımızı ve sürdürülebilirlik odaklı kredi faaliyetlerimizdeki artışa paralel şekilde sürdürülebilir finansmana dayalı borçlanma işlemlerini önceliklendirmeye devam edeceğiz. Bu faaliyetlerimize ek olarak, toplumsal yatırımlarımız, çalışanlarımıza sunduğumuz gelişim olanakları ve finansal kapsayıcılıkla ilgili projelerimizi de ilerleteceğiz. Gençlerimize daha yaşanabilir bir dünya bırakmamız gerekir. Sürdürülebilir bir gelecek için üstümüze düşen sorumlulukları fazlasıyla yerine getireceğiz.
Binbaşgil, 2020 yılındaki başarılarıyla uluslararası saygın platformlarca önemli ödüllere layık görüldüklerini söyledi.
Euromoney tarafından dünyadaki ülkelerin 160'tan fazlasını kapsayan, dünya nüfusunun ise neredeyse yüzde 85'ini temsil eden bir coğrafyanın en iyisi seçilerek "Gelişmekte Olan Piyasaların En İyi Bankası" unvanına layık görülen ilk Türk bankası olduklarına dikkati çeken Binbaşgil, "Bu ödülü ülkemize ve ülkemizin güçlü bankacılık sektörüne kazandırmaktan büyük mutluluk duyuyoruz." dedi.
"Ülkemizin CDS primi ve kurdaki düşüşler son derece olumlu gelişmeler"
"Aşıya ilişkin olumlu gelişmelerin ve normalleşme adımlarının da etkisiyle 2021 yılının ekonomimiz açısından daha olumlu bir yıl olacağını düşünüyoruz." diyen Binbaşgil, makro düzeyde finansal piyasaların işleyişine ve bankacılık sektörüne yönelik önemli adımların atıldığını söyledi.
Binbaşgil, "Şeffaf ve öngörülebilir politikaların kararlılıkla devam etmesi durumunda, ekonomimizdeki iyileşmeler devam edecektir. Gerek ülkemizin CDS primi gerekse kurdaki düşüşler son derece olumlu gelişmeler." ifadelerini kullandı.
"Artan faiz oranları bankaların faiz marjı ve karlılığını bir süre olumsuz etkileyecektir"
Hakan Binbaşgil, bankaların geçen aylarda düşük faiz ortamında önemli bir büyüme sergilediklerini söyledi.
Şu sıralarda artan faiz oranları sonucunda bankaların kaynak maliyetlerinin yükselmekte ve karlılıklarının bundan olumsuz etkilenmekte olduğunu belirten Binbaşgil, "Ancak bu süreç geçicidir. Faizler ileride tekrar düşme trendine girdiğinde ve stabilize olduğunda da tam tersi bir durum yaşanacaktır. Bankalar güçlü sermayeleri ve ayırdıkları karşılıklar sayesinde pandeminin olası etkilerine karşı da sağlam ve hazırlıklıdır." değerlendirmesinde bulundu.
"Önümüzdeki dönemde sağlıklı bir şekilde büyümek için tüm gerekli koşullara sahibiz"
Hakan Binbaşgil, Akbank'ın bugün yüksek sermayesi, güçlü likiditesi, son teknoloji altyapısı ve nitelikli bankacıları ile yüksek büyüme potansiyeline sahip bir banka olduğunu vurguladı.
Bu potansiyeli daha da güçlendirmek için yatırımları da aralıksız sürdüreceklerini söyleyen Binbaşgil, "Önümüzdeki yıl, toparlanma süreciyle birlikte hızlanacak ekonomik aktiviteyi desteklemeye devam edeceğiz. Aktif kalitemizi de gözeterek büyümeyi sürdüreceğiz. Güçlü analitik altyapımız da bu süreçte müşterilerimize en doğru çözümleri sunmamıza destek olacak. Önümüzdeki dönemde sağlıklı bir şekilde büyümek için tüm gerekli koşullara sahibiz." ifadelerini kullandı.
Geleceği yeniden şekillendirecek bir dönemin içinden geçtiklerini belirten Binbaşgil, sürecin zorluklarına ve belirsizliklerine rağmen, yenilikçi çalışmalarla geleceği kurgulayarak öncülük etmeye ve dijital dönüşüm yolculuklarına hız kesmeden devam edeceklerini dile getirdi.
Binbaşgil, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Dönüşüm için merkezde insanın ve kültürün olması gerektiğine inanıyoruz. Teknolojileri üreten, geliştiren ve kullanan çalışanlar ile buna imkan veren kurumsal kültürün başarının anahtarı olduğunu inanıyoruz. Hayal ettiklerimizi gerçekleştirebilmemiz için çalışma arkadaşlarımızı yarınlara hazırlamamız, teknolojiden yararlanarak kendilerini ve yaptıkları işleri dönüştürmeleri için fırsat ve imkan sağlamamız gerektiğini biliyoruz. Dönüşümün yeni rolleri de beraberinde getirdiğinin farkındayız. Bu nedenle, teknolojik dönüşümün odağında insan ve kültürün olması gerektiğine olan inancımızla, ekip arkadaşlarımızı yeni yetkinliklerle geleceğe hazırlamayı sürdüreceğiz. Çalışanlarımıza en iyi koşullarda gelişim imkanı sunuyor, tasarım odaklı düşünme ve inovasyon gibi alanlarda onları güçlendirerek kurum kültürünü geliştiriyoruz. Genç yeteneklerin de bankamızı tercih ettiğini görmek hepimizi çok mutlu ediyor."
"Ülkemizin geleceğine ümitle bakıyoruz"
Akbank Genel Müdürü Binbaşgil, "Uluslararası standartlardaki bankacılık anlayışımız, sağlam bilançomuz ve güçlü dijital altyapımızla Türkiye ekonomisi ve reel sektörünün büyümesine destek sağlamak için kaynak yaratmaya devam edeceğiz. Ülkemizin geleceğine ümitle bakıyoruz. Türkiye’nin potansiyeline olan inancımızla yatırımlarımıza devam edeceğiz." diyerek sözlerini tamamladı.
Yılın son haftasında dolarda düşüş hızlandı
TCMB: Resmi rezerv varlıkları 82.7 milyar dolar oldu