Yazdır
FINANSGUNDEM.COM - DIŞ HABERLER SERVİSİ
2021 yılı bankacılık ve fintek şirketlerinde “müşterinin yılı” olabilir. Geçmişte finansal hizmetlerin işleyişindeki bozulma iddiaları, müşteriyle etkileşim seviyesindeki değişimlere odaklanıyordu. Bunun nedeni olarak da sıklıkla dijital hesap uygulamaları ve kullanıcı arayüzleri gösterilmişti. Tüm bunlar gerçek bir bozulmaya neden olmadı çünkü müşteriyle etkileşim sürecine kadar gerçekleşen aktivitelerin oluşturduğu bir değer zinciri var. Ve bu değer zincirinde bugüne kadar çok az değişiklik meydana geldi.
Değer zincirinde değişimler ya da bozulmalar bugüne kadar dile getirilmedi ancak 2021 yılı bu aktivitelere daha fazla odaklanacak ve 2021 bankacılık ve fintek şirketlerinde değer zincirinin değiştiği yıl olacak.
1. Küçük işletmeleri kazanmak için savaş, değer zincirinde meydana geliyor
2020’de şirketlerin küçük işletmeler için verdiği savaşta 3 önemli gelişme yaşandı. Maaş Koruma Programı oldukça önemliydi çünkü birçok orta ve küçük ölçekli bankanın ve kredi birliğinin küçük işletmelere kredi vermesini sağladı. Bu işletmeler daha büyük bankalarda hesaplara sahip olsalar da, bankaları tarafından kredi başvuruları reddediliyordu. İkinci gelişme, Amazon ve Goldman Sachs işbirliği oldu. Amazon ilk kez platformundaki satıcılara üçüncü partilerin kredi vermesine olanak sağadı. 2020’nin üçüncü büyük gelişmesiyse Stripe’ın ‘Stripe Hazinesi’ açıklaması oldu. Stripe’ın açıkladığı yeni sistemde Shopify gibi platformlar satış yapanlara finansal ürünlere erişim sağlayabilecek.
Küçük işletmelerin değer zinciri perspektifinden bakıldığında, Amazon, Stripe ve hatta Square satış noktasında ya da ödeme anında dahil oluyor. Bu noktalar, değer zincirinin ortasında yer alıyor. Forbes’un haberine göre, değer zincirinin başındaki üretim gibi aşamalar ve ödeme sonrasındaki faturalama gibi adımlar genellikle Amazon, Stripe ve Square tarafından görülmüyor. Aynı zamanda, Cornerstone’un araştırmasına göre, küçük şirketler 11 ödeme türü kabul ediyor ve bunlar Stripe ya da Square tarafından sağlanmıyor.
Cornerstone’un çalışmasına göre, küçük şirketler muhasebe ve defter tutma, faturalama, fatura ödeme ve ödeme kabul hizmetlerini üçüncü parti sağlayıcılardan almak için 500 milyar dolardan fazla harcama yapıyor. Bu küçük şirketlerin birçoğu, bir bankadan muhasebe ve ödeme hizmetleri almayı düşünebilir ve bu alandaki maliyetlerini düşürebilir.
2. Maaş fintekleri sonunda dikkatleri çekiyor
Bugüne kadar, tüketicilerin parası için verilen savaş, ödemelere odaklanmıştı. Ancak bu yeni savaş, değer zincirinin en tepesine, maaş noktasına ulaşacak.
WhiteSight fintek alanında üç kategori olduğunu söylüyor. Bunlardan birincisi, insan kaynakları yazılımı sağlayıcılarla işbirliği yaparak, kazanılan paraya esnek erişim sağlayan, talep üzerine maaş. İkincisi, kullanıcıların maaşlarına önceden erişebilmesini ve uygun ücretlerle kısa süreli kredi alabilmesini sağlayan maaş avansı. Üçüncü ve en yeni kategoriyse, şirketlere maaş ödemelerini çeşitli kripto paralarla yapma imkanı tanıyan kripto maaş.
Maaş fintekleri, bankalara ve fintek şirketlerine yetkilinin hesabından maaşları yönlendirme ve ödeme ile kredi hizmeti sunma imkanı tanıyor. ADP gibi büyük maaş ödemesi sağlayıcıları, maaşlarını kendilerinden alan müşterileriyle ilişkilerini güçlendirmek için çaba gösteriyor. Büyük teknoloji şirketlerinden birinin henüz bu maaş ödemesi sağlayıcılarını satın almamış olması şaşırtıcı. Maaş ödemelerine odaklanan fintek şirketleri 2021’de daha fazla dikkat çekecek.
3. Finansal sağlık siyasileşiyor
Bankacılık için “finansal sağlık yılı” ne anlama geliyorsa, pazarlama için de “müşterinin yılı” o kadar önemli bir anlam taşıyor. Her yıl finansal sağlık savunucuları sektörün, tüketicilerin finansal sağlığına odaklanması gerektiğini söylüyor. Finansal sağlık 2021 yılında, bu fikrin savunucularından bağımsız olan birkaç nedenden dolayı merkezi bir konumda olacak.
Bunlardan birincisi bankaların ve kredi birliklerinin bu konudaki duyarlılık gösterilerini dayanılmaz seviyelere çıkaracak olması. Fintek şirketleri birçok durumda yanlış olsa da, müşterilerinin finansal sağlıklarını önemsediklerini söylüyor. Yeni ABD yönetimiyle birlikte sosyal bilinç ve katkılarını göstermek bankalar ve fintek şirketleri için oldukça önemli olacak.
İkincisi finansal sağlık notlarının ortaya çıkışının hızlanması. Bu Financial Health Network ve MX gibi bazı şirketler hesap verilerine dayanan güçlü finansal sağlık notları geliştirdi.
Üçüncü nedense, finansal sağlık konusunun düzenleyicilerin radarına girecek olması. ABD’de göreve gelecek olan Biden yönetimi, yüksek ihtimalle bankaların müşterilerinin finansal sağlık seviyelerini izlemelerini ve geliştirmelerini zorunlu kılacak. Bu üç faktör bir araya geldiğinde, fintek şirketleri inovasyonu kullanarak, finansal sağlık platformları oluşturmaya çalışacak.
4. Bir hizmet olarak fintek platformlarının ortaya çıkışı
Bugünün pazarında arz ve talep dengesizliği var. Birçok fintek şirketi bankalarla işbirliği kurmak istiyor ancak çok az bankanın finteklerle işbirliği yapabilecek donanımı bulunuyor. Tam da bu aşamada, bir hizmet olarak fintek platformları ortaya çıkıyor. Bir servis olarak fintek yeni bir ifade değil ancak daha önceki kullanımında genellikle, finteklerin yazılım programlama arayüzlerini (API) kullanarak, hizmetlerini bankalara ya da diğer finteklere entegre edebilmesinen bahsediliyordu.
Bir hizmet olarak bankacılık oldukça popüler bir terim haline geldi ve bir şirketin (genellikle platformun) hizmetlerine, bankacılık hizmetlerini de dahil etmesine imkan tanıma anlamına geliyor.
Finteklerle işbirliği yapmak isteyen yüzlerce orta ölçekli bankanın yolu oldukça zorlu. İşbirlikleri kurmak için kaynaklar kısıtlı ve entegrasyon büyük bir iş. Moov gibi şirketler, bankaların finteklere birçok hizmeti daha modüler bir şekilde sunmasını sağlayacak. Dolayısıyla banka ve fintek işbirlikleri kolaylaşacak ve hız kazanacak.
5. Bankalar finteklerin sağladığı sistemsel çözümleri hızlandıracak
Birçok bankanın CEO’su inovasyonun önündeki en büyük engelin kendi sistemleri olduğunu düşünüyor. Ancak bu yöneticilerin çok azı, uzun, yavaş ve pahalı bir süreç olan, sistemsel dönüşümünü gerçekleştirmeyi planlamıyor. Geçtiğimiz birkaç yılda finansal kurumların bu stratejiyi yürütmelerine yardımcı olmak için bir takım fintek şirketleri kuruldu. Sistem çözümleri yeni olmayabilir ancak birçok açıdan yenilikler barındırıyorlar. Bu durumda, bankaların teknolojik değer zincirlerinde dönüşüm meydana geliyor.
Moody's önce övdü, sonra uyardı
HSBC: İstanbul fırsatlar merkezi!
Küresel borç krizini iki ülke önleyebilir