FINANSGUNDEM.COM - DIŞ HABERLER SERVİSİ
İngiltere’nin AB’nin kurallarından ayrılmasına haftalar var. Ancak ülkenin dünyanın finans merkezi olma rolü tehdit altında ve kaderi AB’nin Brüksel’deki yetkililerinin “denklik” olarak tanımladığı, belirsizliklerle dolu bir sürece bağlı. AB 2020 yılında İngiltere için iki denklik kararı aldı. Ancak yatırım bankacılığının İngiltere’de kalması için 40 denklik kararına daha gerek var.
Denklik bir ülkenin, bir diğer ülkenin kurallarının kendisininki kadar katı olduğunu kabul etmesi ve diğer ülkenin şirketlerinin kendi ülkesinin sınırları içinde faaliyet göstermesine izin vermesi anlamına geliyor. AB için, Avrupa Komisyonu üye olmayan bir ülkenin kurallarının kendisininkine uygun olduğuna karar veriyor.
Denklik konusunun oldukça yapay bir sistem olduğu tartışmasına ek olarak İngiltere’deki temel endişe komisyonun tek taraflı olarak, uyarıda bulunmadan denkliği geri çekebilecek olması. İngiltere, denkliğin geri çekilmesi halinde daha uzun bir bildirim süresi talep ediyor. Ancak endişe yaratan tek konu bu değil. AB ve İngiltere’nin siyasileri birbirleriyle yakın ilişkiler sürdürme zorunluluğuna sahip değiller.
Komisyon Başkanı Ursula von der Leyen, İngiltere’nin AB ile olan ilişkilerinde “her şeyin değişeceğini” söyledi. İki taraf da bir ticaret anlaşmasına varma konusunda güçlük yaşarken, finans şirketleri denklik kararlarının siyasi çekişmelere kurban gideceğinden endişeli.
Cboe Global Markets, Goldman Sachs, London Stock Exchange Group ve Aquis Exchange, borsa işlemlerinin aniden denlik kararının çıkmaması nedeniyle durması halinde, faaliyetlerine devam edebilmek için Avrupa’da şubeler açtı. Denkliğin aniden geri çekildiği bir örnek, İsviçre ve AB arasında daha önce yaşanmıştı.
İsviçre’nin AB ile ilişkileri, AB bloğunu memnun etmediğinde, komisyon denklik kararını İsviçre’nin AB borsalarına erişimini engelleyecek şekilde geri çekti. İsviçre hisseleri, AB borsalarında işlem göremedi.
İngiltere tekrarla, kendi kurallarını koyacağını ve bazı alanlarda AB’nin yaklaşımından uzaklaşabileceğini açıkça belirtti.
İngiltere Merkez Bankası Başkanı Andrew Bailey’e göre, denklik “halen sahip olmaya değer bir şey ancak bazı koşullar karşısında sahip olmaya değer değil” dedi. Merkez bankası, İngiltere’nin finans gelirlerinin yalnızca 10 milyon poundunun (13 milyon dolar) ABD ve AB denkliğine bağlı olduğunu ortaya koydu. Bu da ülkenin bu denklik kurallarına bağımlı olmayan diğer finans gelirlerinin yarısı.
İngiltere, Brexit müzakerelerinin en başından beri finansal piyasalara erişiminin olması gerektiğini söylüyor. Zira ülke AB’nin uzun yıllardır üyesi olduğu için piyasaları birbirine oldukça bağlı durumda. İngiltere Maliye Bakanı Rishi Sunak, AB’ye sermaye, denetim ve sigorta standartları konusunda tek taraflı bir denklik sundu.
Finansal Yürütme Otoritesi (FCA) İngiltere ve AB’de hisselerin esnek bir şekilde işlem görmesini istiyor. İngiltere aynı zamanda finansal şirketlerin denetimi konusunda da esneklik talep ediyor ve kendi kuralları tam olarak uyum sağlamasa bile, “sonuç temelli” bir denklik istiyor. Ancak komisyon, piyasa erişimi konusundaki kararların müzakerelere tabi olmadığını ve AB’nin çıkarlarını gözeteceğini belirtiyor.
İngiltere için denkliği elde etmek de, devam etmesini sağlamak da oldukça zor. 2016’da gerçekleşen Brexit referandumundan bu yana, Brüksel’deki politika yapıcılar kuralları sıkılaştırıyor. Örneğin AB şimdi sermaye piyasası türevleri takas merkezlerini denetime tabi tutmak için daha fazla güce sahip ve euronun ağırlıkta olduğu sözleşmeleri elinde tutan İngiliz şirketleri üzerinde otorite kurabiliyor. Komisyon aynı zamanda İngiltere’nin denkliği alması halinde yakından denetime tabi tutulacağını da söyledi.
Finansal istikrar için en önemli karar çoktan verildi ve Avrupa şirketleri, sermaye piyasası türevleri, enerji ve metal ticareti için Londra’nın önde gelen takas merkezlerini kullanabilecek. Bu izin 2022 yılının Haziran ayına kadar geçerli olacak. Bu süre içinde AB’nin bu şirketleri İngiltere’den ayrılmaya zorlayacak önemli bir karar alması bekleniyor.
AB sermaye piyasası türevleri, hisse işlemleri ya da portföy yönetimi için denklik kararı verme konusunda acele etmeyeceğini açıkladı.
Hesap işletimi, perakende müşterileri için yatırım hizmetleri ve sendikasyon ile diğer uluslararası kredi hizmetleri, denklik kararının dışında kalıyor.
Eğer İngiltere merkezli bankalar bu iş alanlarını sürdürmek isterlerse, bunu AB’deki ofislerinden yürütmeleri gerekecek. Bu nedenle bankaların operasyonları Frankfurt, Paris, Dublin ve diğer şehirlere taşınmak zorunda kalacak. JPMorgan Chase gibi bankalar 200 milyar euro değerindeki varlıklarını Frankfurt’a taşımayı planlıyor.
Londra’da gerçekleşecek bankacılık göçü binlerce kişinin işine mal olacak. Ancak Wall Street Bankaları İngiltere’yi denklik kararını elde etme konusunda baskı altında bırakmak için istihdamlarını AB’ye taşımakta tehdit ediyor. Ernst&Young’ın Ekim ayında yaptığı tahmine göre, yaklaşık 7,500 iş İngiltere’den ayrılabilir.
Pandemi enflasyonla ilgili tüm bilinenleri değiştirdi
Avrupa bankalarında tahvil rallisi