Yazdır
FINANSGUNDEM.COM - DIŞ HABERLER SERVİSİ
Fintek şirketlerinin ortaya çıktığı ilk dönemlerinde, odak noktası rekabet üzerineydi. Yeni ve atik oyuncuların, on yıllardır hatta bazı durumlarda yüz yıllardır varlığını koruyan bankaların önüne geçeceğine inanılıyordu.
Ancak daha sonra bankalar ve fintek şirketleri arasında işbirliği ilişkileri doğmaya başladı. Bu işbirliği hızla evrim geçiriyor. Bankalar fintek şirketleriyle hem pazar çözümleri için işbirliği yapıyor hem de fintek şirketlerine sermaye yatırımlarında bulunuyor. Bankalar aktif bir şekilde, fintek şirketlerinin başarılı olması için yardımda bulunuyor ve dolayısıyla fintek şirketlerinin başarısını paylaşarak, daha da güçleniyor.
Korona virüs pandemisi, bu yeni ortaya çıkan ilişkinin ilerleyişini hızlandırdı ve bankalara, bir krizin ortasında yeni ve atik bir fintek partnerin nasıl bir kazanım olabileceğini gösterdi.
Tarihe bakıldığında, bankalar genellikle geleneksel girişim şirketlerinin ve yıllar süren projelerde uygulama partnerlerinin oligopolüne dayanır. Büyük bankaların bilgi teknolojisi sistemleri ve spagetti kodları bu şirketlere, banka müşterilerini sabit tuttuğu için uygun görünür. Dolayısıyla bankalar yıllarca eski sistemlerinden vazgeçemez ve lisans ücretleri ödemeye devam ederler. Ancak pandeminin beraberinde getirdiği sıra dışı koşullar ve hükümetlerin pandemi karşısındaki hızlı politika yanıtları, bankaların dijital dönüşüm söz konusu olduğunda şaşırtıcı bir beceri ve kıvraklıkla yanıt vermesini gerektirdi.
Geçtiğimiz ay Marqueta tarafından yapılan bir araştırmanın sonucuna göre, Avrupa bankalarının %89’u pandeminin, bankacılık sektöründeki değişim sürecini hızlandırarak, sürenin yıllardan aylara inmesine neden olduğunu düşünüyor. Bankalara göre, dijital dönüşüm projelerinin tamamlanması için eskiye kıyasla üçte iki oranında daha az zaman var.
Bankaların bankacılık altyapısına bir ekosistem yaklaşımına yönelme trendi, pandeminin başlangıcından önce ortaya çıkmıştı. Ancak Forbes’un haberine göre, geçtiğimiz aylarda hızlandı ve dünyanın en büyük bankaları bu değişimi önde götürüyor aynı zamanda da sermaye enjeksiyonları gerçekleştiriyor. Bu yıl birkaç örnek de ortaya çıktı.
Temmuz ayında, Deutsche Bank bir Alman fintek şirketi olan Traxpay’e yatırım yapacağını açıkladı. Bu şirket Deutsche’nin çatısı altında tedarik zinciri finansmanı teknolojileri ve çözümlerini entegre edecek.
Açıklamanın ardından, Deutsche’nin Ticaret Finansı ve Kredisi Küresel Başkanı Daniel Schmand, “son zamanlarda korona virüsün sonucunda gördüğümüz gelişmeler, müşterilerimiz için likiditenin ne kadar önemli olduğunu gösterdi. Traxpay’le birlikte iyi bir geçmiş performansı olan bir partnerimiz oldu” dedi.
Bu işbirliği korona virüs pandemisi olmasaydı, yine de gerçekleşebilirdi ancak bu kadar hızlı olmazdı. Aynı zamanda Deutsche Bank, şirkete yatırımda bulunmayabilirdi.
Geçtiğimiz hafta Avusturalya ve Yeni Zelanda Bankacılık Grubu (ANZ), Auckland merkezli fintek şirketi Aider’le gizli bir yatırım anlaşması imzaladı. Banka, bu yatırımı küçük ve orta ölçekli şirketlerin, nakit akışları, personel ve muhasebe konusunda veri temelli bilgiye sahip olabilmesi için yaptığını açıkladı.
İşbirliği üzerine yorum yapan Aider’in CEO’su Brendan Roberts, “Aider ve ANZ olarak birlikte, küçük ve orta ölçekli şirketlerin nakit akışı sorunlarına çözüm getiren inovatif yaklaşımlar ortaya koyacağız ve şirketler ve danışmanları arasındaki bağı güçlendireceğiz” dedi.
Dünyanın en büyük bankaları teknolojilerini kullandıkları finteklere yatırım yapıyor. Goldman Sachs Bud’a, Lloyds Thought Machine’e, Westpac 10X Future Technologies’e yatırım yaptı. Ancak bu yıl karşılaştığımız değişim, bu sürecin hızında oldu ve pandeminin doğrudan bir sonucu olarak ortaya çıktı.
CB Insights’ın yayınladığı bir araştırma raporuna göre, ABD bankaları korona virüsün yarattığı ekonomik belirsizliğe rağmen, bu yıl fintek şirketlerine 40 adet yatırım yaptı.
Bu her iki taraf için de akıllıca bir strateji. Yaptığı yatırım neticesinde bankanın gelecekte elde edeceği finansal getirinin yanında, bankalar fintek şirketlerinin sunduğu yeni ürünlere ve son gelişmelere de VIP erişimi sağlıyor. Fintek şirketleri ise işbirliğine daha uzun süreli bakacak ve sermaye enjeksiyonu gerçekleştirecek stratejik bir partnere sahip olmanın faydalarını görüyor.
Yalnızca birkaç yıl önce bankalar fintek şirketlerinin pazar paylarını ellerinden alacağını düşünüyordu. Bugün bankalar fintek şirketlerinin başarılı olması için ellerinden gelen desteği veriyor. Fintek şirketleri için bu durum ileriye doğru bir vurgu yapıyor. Var olan bankalarla rekabet etmektense, onlarla işbirliği yapmak ve şirketlerine yatırım sağlamak için benzeriz bir fırsat var. Fintek şirketleri değerlerini hızla kanıtlamak için hazırlıklı olmalı zira uzmanlıklarının farklı çevrelerde, farklı sistemlere entegre olarak kullanılması gerekiyor. Şirketler her zaman hızlı sonuçlar görmek ister. Ancak bankalar ve yazılım şirketleri genellikle oldukça pahalı ve uygulaması zaman alan projeler gerçekleştiriyor. Birçok banka fintek şirketleriyle yeni işbirlikleri yaparak gelir hatlarını ve kapasitelerini genişletiyor. Dolayısıyla fintek şirketine yaptıkları sermaye yatırımını ikiye katlıyorlar.
94 yaşındaki kraliçe bile Blockchain’i araştırıyor
İngiltere Merkez Bankası: Brexit’in hasarı pandemiden fazla
Aşının pahalı olmasının bedeli ağır olacak