Babacan, partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında değerlendirmelerde bulundu.
Merkez Bankasının politika faizini eylül ayında 8,25'ten 10,25'e çıkardığını anımsatan Babacan, "Dün politika faizini yüzde 4,75 daha arttırarak yüzde 15'e yükseltti. Yani 2 ayda Merkez Bankasının politika faizi yüzde 6,75 oranında artmış oldu. Şu anda Türkiye dünyada en yüksek politika faizi uygulayan ülkelerden birisi oldu." ifadelerini kullandı.
Merkez Bankasının politika faizlerinde sadeleştirmeye gitmesini öngörülebilirlik açısından "olumlu adım" olarak nitelendiren Babacan, şöyle devam etti:
"Bununla birlikte DEVA Partisi her zaman şunu vurgular ki asıl önemli olan Merkez Bankasının bağımsızlığına saygı duyulacağını ve bankanın kararlarına müdahale edilmeyeceğini, bankanın elindeki araçları hiçbir baskı altında kalmadan kullanabileceğini ortaya koymanız gerekir."
Babacan, Merkez Bankasının bağımsızlığının sağlanmaması halinde alınan kararların etkisinin sınırlı kalacağını vurgulayarak şunları söyledi:
Para politikasının kredibilitesinin tesis edilebilmesi için Merkez Bankasının sadece faiz politikası ile ilgili değil, kur politikası, rezerv birikimi ve kamu bankalarıyla ilişkiler konularında da doğru adımlar atması beklenmektedir. Son dönemde BDDK ve diğer kurumlar tarafından uygulamaya konulan aktif rasyosu gibi yanlış ve müdahaleci adımların da süratle ve köklü biçimde düzeltilmesinin zamanı gelmiştir.
"Atılan adımlar bütüncül olmalı"
Merkez Bankası ve BDDK gibi kurumların atacağı adımların bütüncül ve iç tutarlılığı olan bir programın parçası olması gerektiğini aktaran Babacan, "Ekonomideki gelişmeler kurumsal bağımsızlığı sağlayacak kalıcı adımlarla desteklendiğinde kendilerinden beklenilen sonucu verirler. Bu kararlar ekonomi yönetim anlayışında, kurumsal çerçevede kalıcı bir değişiklik çerçevesinde değil de günü kurtarmaya yönelik olursa beklenen sonuçları da alamazsınız." şeklinde konuştu.
Babacan, kamu ihale kanunun ilk çıkış amacına uygun hale getirilmesi gerektiğini söyledi. Varlık Fonu dahil tüm kurumların Sayıştay denetimine tabi tutulması gerektiğini ifade eden Babacan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bütçe disiplinini sağlamak için mali kural hayata geçirilmelidir. Bir kara delik haline gelmiş olan Varlık Fonu nihayetinde kapatılmalıdır. Bazı kamu özel işbirliği projeleriyle ilgili gerekli adımlar atılmalı, hatalar tekrar edilmemelidir. Büyük kaynaklar tüketecek olan ve bir rant projesi haline gelen Kanal İstanbul gündemden çıkarılmalıdır. Döviz ve altın cinsinden iç borçlanma durdurulmalıdır. Bir ülke kendi vatandaşından döviz ve altın borcu almaz. Merkez Bankası başkanının ancak kendi kanununda yer aldığı hükümlere göre görevden alınacağına dair düzenleme acilen yapılmalıdır. Merkez Bankası net döviz pozisyonunu şeffaf ve herkes tarafından izlenebilir şekilde yayınlamalıdır."
Elvan, Merkez'in kararını değerlendirdi
Yabancı ekonomistler: Ağbal başarılı başladı
Uzmanlar faiz artışı kararı için konuştu
Ekonomistler, TCMB'nin kritik faiz kararını değerlendirdi