FINANSGUNDEM.COM - DIŞ HABERLER SERVİSİ
İngiltere ekonomisi üçüncü çeyrekte Avrupa ülkelerinden daha zayıf bir hızda genişledi ve korona virüs salgınının İngiltere ekonomisinde oluşturduğu dev bilançoyu bir kez daha gösterdi. Ülkenin önümüzdeki aylara ilişkin ekonomik beklentileri de pek parlak görünmüyor.
Yeniden uygulanan korona virüs kısıtlamaları etkisi altında olan İngiltere, Avrupa Birliği ile uzun süredir devam eden Brexit müzakere sürecinin son safhasını çevreleyen belirsizlikle birlikte pandemiyle mücadele etmeye çalışıyor.
Londra ve Brüksel yıl sonundan önce bir serbest ticaret anlaşmasına ulaşabilmek için görüşmelere devam ediyor. Anlaşmaya varılamaması, İngiltere ve Avrupalı komşuları arasındaki ticaretin önünde önemli yeni engeller oluşması anlamına gelecek.
Wall Street Journal’ın haberine göre, Uluslararası Para Fonu (IMF) da dahil birçok tahminci, pandeminin ve Brexit’in oluşturduğu ikili zorluklarla uğraşan İngiltere’nin bu yıl gelişmiş ekonomiler arasında en sert daralmaya maruz kalacağını ve geri dönüşün de yıllar alacağını öngörüyor.
2 Aralık tarihine kadar dört hafta daha sürecek kısıtlamalar ekonomistlere göre İngiltere ekonomisinin yılın son çeyreğinde de küçülmesi anlamına geliyor. İngiltere Merkez Bankası (BOE) Brexit görüşmeleri başarıyla sonuçlansa bile ülke ekonomisinin pandemi öncesi boyutuna 2022’den önce dönememesini bekliyor.
Pandemiyle ilgili kısıtlamaların gelecek sene hafifletilebilmesi için tıpkı diğer devletlerde olduğu gibi İngiltere de korona virüse karşı önümüzdeki aylarda bir aşı geliştirilmesini umuyor. Pandeminin etkisini derinden hisseden ülke yakın zamanda umut verici sonuçlar göstermiş olan Pfizer ve Biontech’in aşısından milyonlarca doz satın almak için anlaşma yaptı.
Yatırım danışmanlığı şirketi Royal London Asset Management’ın Kıdemli Ekonomisti Melania Baker, “Aşı geliştirmeleri gelecek yıl normal hayata dönüş umudunu getirmiş olsa da ekonominin kriz öncesindeki seviyesine dönebilmesi için daha çok uzun bir yol var” görüşlerini paylaşıyor.
İngiltere Ulusal İstatistik Ofisi’nin Perşembe günü paylaştığı verilere göre ülke ekonomisi eylül ayından itibaren 3 aylık periyotta %15,5 oranında büyüdü. Bu büyüme rakamlarında tüketicilerin ve işletmelerin virüs nedeniyle ülke çapında uygulanan kilitlenme uygulamalarından kurtulması etkili oldu. Pandeminin 50.000 kişinin hayatına mâl olduğu İngiltere salgının etkilerini Avrupa’da en kötü hisseden ülkelerden birisi. Ülkedeki kişi başına ölüm oranı İngiltere’deki tabloyu İtalya’nın da üzerine çıkararak Brezilya ve ABD’yle aynı seviyeye getiriyor.
Salgının ekonomik faturası da çok büyük. İngiltere’nin üçüncü çeyrekteki genişlemesi Fransa, İspanya ve İtalya’dakinden daha zayıf gerçekleşti. Almanya ve ABD de çeyrek boyunca daha yavaş bir çeyrek büyümesi kaydetti. Ancak bu devletler yılın ilk yarısında da İngiltere ekonomisi kadar şiddetli daralmamıştı.
Tüm bu veriler İngiltere’nin diğer rakip ülkelerin gerisinde kaldığı anlamına geliyor. İngiltere’nin üçüncü çeyrek sonundaki ekonomik üretimi 2019 yılı sonunda virüs Çin’den çıkıp tüm dünyaya yayılmadan önceki seviyesinden %9,7 oranında daha aşağıda. Bu oran Fansa, Almanya ve İtalya’nın yaklaşık iki katı ABD’ninse neredeyse 3 katı bir gerilemeyi ifade ediyor.
İngiltere’nin görece zayıflığını açıklayan ekonomistler ülke ekonomisinin büyük oranda müşterilerle yüz yüze uygulanan hizmetlere ve viral bir salgının karşılanması sırasında en fazla zarar görecek sektörlerden turizm sektörüne ve diğer yüz yüze faaliyet gerektiren sektörlere dayandığını belirtiyorlar.
Ekonomik veriler, ilk karantina süreci sona erdikten sonra tüketici harcamalarındaki toparlanmaya rağmen ekonominin bu sektörlerdeki faaliyetlerde pandemi öncesi seviyelerin çok altında kaldığını gösteriyor.
Ekonomiye ilişkin belirsizlik beklentileri geçen yılın aynı sevisinden beşte bir oranında daha aşağıda kalan işletme yatırımlarının geri çekilmesine neden oluyor. Üçüncü çeyrekteki toparlanmaya rağmen tüketiciler halen harcamalar konusunda çekinceli. Hane halkı harcamaları geçen yıla göre %12 oranında azalmış durumda.
Bazı ekonomistler İngiltere’nin sağlık ve eğitim alanında yaptığı harcamaların İngiltere’de çeyrek performansını suni biçimde artırmış olabileceğini belirterek istatistiklerde bir tuhaflık olduğu konusunda uyarıyor. Berenberg Bank’in Kıdemli Ekonomisti Kallum Pickering Perşembe günü müşterileriyle paylaştığı bir notta İngiltere’nin gayrisafi yurtiçi hasılası ile rakipleri arasındaki farkın fiyat değişikliklerindeki herhangi bir ayarlamadan hariç tutulduğu nominal değerlemeler açısından çok daha küçük olduğuna dikkat çekiyor.
İngiltere’de borç krizi sinyalleri güçlendi
Chicago kapandı, Detroit eğitime ara verdi