KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Rum lider Nikos Anastasiadis ile ilk yüz yüze görüşmesini, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreterinin Kıbrıs Özel Temsilcisi Elizabeth Spehar'ın Lefkoşa'da bulunan ara bölgedeki ikametgahında gerçekleştirdi.
Görüşme sonrası Cumhurbaşkanlığı'nda basın mensuplarına değerlendirmelerde bulunan Tatar, Anastasiadis ile BM gözetiminde bir araya geldiklerini ve bunun gayrı resmi bir tanışma toplantısı olduğunu söyledi.
Tatar, toplantıda çeşitli konuların görüşüldüğünü ancak pek detaya girilmediğini kaydederek, burada BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'in yazdığı mektupla alakalı görüşlerini de ifade ettiğini belirtti.
Trump karşıtı 4 kadın Kongre'deki yerini korudu
Cumhurbaşkanı Tatar, şöyle devam etti:
"Kıbrıs'ın gerçekleri, benim halktan aldığım yetki ve bu doğrultuda yeni birtakım beklentilerin doğduğunu, Kıbrıs Türk halkı için bu aşamada artık 1977'den beri sürdürülen federal temelde bir anlayışın pek umut vermediğini ve dolayısıyla yeni fikirlerle masaya oturmanın zamanının geldiğini ifade ettim.
Zaman geçtikçe Kıbrıs Türk halkı bu beklentilerini karşılama noktasında iradesini ortaya koymuştur. Dolayısıyla bu meselesinin daha da ileri götürülmesi için Guterres'in uygun göreceği bir zamanda, 5'li bir konferansta bütün bu meselelerin değerlendirilebileceği ve sürecin o şekilde yönetilebileceği konuşulmuş ve tartışılmıştır."
Tatar, 5'li konferans fikrinin Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'ndan geldiğini hatırlatarak, bunun BM Genel Sekreteri'nin mektubunda da yer aldığını ve Anastasiadis'in de buna sıcak baktığını ifade etti.
Bu akşam yapılan görüşmede, Kapalı Maraş ve hidrokarbonlar konusu ile Kıbrıslı Türklere uygulanan ambargoların artık kabul edilemez bir noktada ve insan haklarına aykırı olduğunu da konuştuklarını aktaran Tatar, bunun bu bir gayrı resmi toplantı olduğunu ve pek de kırıcı olmadan görüşmeden ayrıldıklarını bildirdi.
HSBC: İstanbul’un dünyadaki önemi artacak
"BU MÜŞTEREK BİR DAVADIR"
Tatar, şunları söyledi:
"Önemli olan Kıbrıs Türk tarafının iyi niyetini göstermek ve ona göre bu süreci yönetmek için bu gibi toplantılarda kendimize düşeni yapabileceğimizi göstermektir. Bu toplantıda da ifade ettim, bu (Kıbrıs davası) müşterek bir davadır, Kıbrıslı Türklerin, Türkiye ile yıllardan beri sürdürdüğü ulusal bir davadır. Dolayısıyla bizim her zaman Türkiye ile istişare içerisinde, 5'li konferansta yapacağımız değerlendirmede de kendi düşüncelerimizi ve beklentilerimizi ortaya koymak suretiyle bu süreci yönetmek, Kıbrıs'ta yan yana ve iş birliği içerisinde yaşayabilecek iki devlet formülüyle bu işi sürdürülebilmek ve başarabilmek temennimizdir. Tabii ki karşı taraftan buna olumlu yanıt almak beklenemez, onların da kendi görüşleri vardır. Bu süreci bu şekilde ileri götürmek için bir süreç izlenecektir."
Kıbrıs Türk tarafı olarak hiçbir zaman görüşmeden kaçma anlayışı içerisinde olmadıklarını ancak söyledikleri ve beklentilerinin olduğuna işaret eden Tatar, "1977'den beri sürdürülen federal temelde bir anlaşma zemininin, özellikle Crans Montana'da son yaşananlardan sonra, pek de umut vermediğini ifade ettik. Kırıcı olmadan ve çok da şu anda umutsuzluğa girmeden pozisyonumuzu ortaya koyduk ve toplantıdan ayrıldık." diye konuştu.