FINANSGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ
Bu yıl insanların ofislere girmeyi bırakması ve perakende işletmelerinin aksatılmasıyla birlikte ticari gayrimenkul fiyatları düştü. CNBC’nin haberine göre bu durum bankalar için önemli bir zarara yol açabilir.
Ekonomi araştırmaları firması Oxford Economic’in Baş Ekonomisti Adam Slater daha önceki düşüş sürecinde ticari gayrimenkul kredi kayıplarının ağırlaştığını ve korona virüs kaynaklı ekonomik yavaşlama sırasında böyle bir eğilimin bir kez daha tekrarlanmasına dair endişe verici işaretlerin olduğunu belirtti.
Slater’in en kötü senaryosuna göre kredi kayıpları banka sermayelerini maddi olarak aşındırabilir.
Slater konuya ilişkin, “Geniş ticari gayrimenkul fiyatlarındaki düşüş genellikle bankalardaki büyük kayıplar anlamına gelir. Ticari gayrimenkul kredilerindeki kayıplar daha önceki iki büyük ekonomik kriz sırasında banka kayıplarında büyük katkı oluşturmuştur” ifadelerinde bulundu.
Örnek vermek gerekirse 2008 Finansal Krizi ABD’de ticari gayrimenkul kredisi kayıpları genel kayıpların ortalama %25’i ila %30’unu oluşturmuştu.
Bu seferki krizde ise en büyük risk taşıyan ülkeler ABD, Avusturalya ve Hong Kong, Güney Kore gibi Asya ülkelerinin bir bölümü. Bu ekonomilerde kira büyümeleri ciddi derecede kredi pozisyonu etkisiyle birlikte uzun zamandır yükselişte. Ancak ticari gayrimenkul fiyatları özellikle Hong Kong’da şimdiden düşüş göstermeye başladı.
Singapur’da ofis kiraları resmi rakamlara göre üçüncü çeyrekte 11 yılın en sert düşüşünü gösterdi. Ofis alanı için kiralar en son çeyrek rakamlarından eylül ayına kadar %4,5 düştü.
Oxford Economics’in yedi büyük piyasayı baz alarak oluşturduğu Küresel Ticari Gayrimenkul Fiyatları Endeksi geçtiğimiz yıla göre %6 oranında bir düşüş görüldüğünü belirtiyor.
Slater, “Ticari gayrimenkul sektörüyle birlikte korona virüs krizi bankacılık ve finans sektöründe uzun vadeli problemlere sebep olabilir mi? Bize göre bu gerçekçi bir endişe” görüşlerine yer verdi.
Baş ekonomist, “Şu anda oteller çok düşük doluluk oranlarıyla çalışıyor, perakende birimleri müşteri sayılarında keskin düşüşler gördü ve birçok ofis kapalı ya da çok düşük personel seviyelerinde çalışıyor. Bu şartlarda krizden etkilenen sektörlerden elde edilen kira gelirleri ve borç geri ödemeleri ciddi bir şüphe oluşturuyor” sözlerine yer verdi.
Oxford Economics 13 büyük ekonomiye ilişkin yaptığı analizlerinde kredilerden %5’lik tahsil edilemeyen kısmın bankaların özsermaye ve bilançolarını da içeren birincil kaynak olan birinci seviye sermayesinden %1 ila %10 arasında kayıp vermesi anlamına geldiğini belirtiyor. Analizlere göre en büyük etki ise Asya’da olacaktır.
Borç yatırımcıları risk altında olabilir
Araştırmaya göre, ABD’de bu sektörün yarısına yakını banka kredileri üzerinden yapılıyor ve buna sektördeki tahvil ihracı da dahil. Avrupa ve Asya'nın bazı bölgelerinde, son yıllarda banka dışı sektör üzerinden borçlanma oranı %25 veya daha fazla artış gösterdi..
Slater, “Gayrimenkul fonları için ticari gayrimenkul krizi yatırımcıların kayıplarını sınırlaması yönündeki telaşına satış dalgasına neden olabilir ve fiyatlardaki düşüşlere ve daha geniş kredi kayıplarına yol açabilir” dedi.
Tüm bu olumsuz tabloya karşın bankaların on yıl öncesine göre bu krizi absorbe edebilecek derecede daha iyi durumda olması tabloda iyi olan tek şey gibi gözüküyor. Baş ekonomist bankaların kaldıraç oranlarının ve sermayelerinin on yıl öncesine göre iki katı seviyesinde olduğunu belirtiyor.
Finansal kriz sonrasında riski en aza indirmek ve küresel bankacılık sektörünün dayanıklılığını artırmak için uygulanan reformlar kaldıraç oranlarının ve sermaye seviye rezervlerinin belli bir seviyede korunmasını sağladı.
BNP Paribas Cardif Türkiye’de üst düzey atama
Merkel: Bizi çok zor aylar bekliyor