Türk gıda sektörünün duayeni Sabri Ülker anısına, gıda, beslenme ve sağlık alanındaki bilgilerin topluma ulaşmasına destek olmak amacıyla kurulan Sabri Ülker Vakfı’nın 10’uncu yılı 22 Ekim’de online olarak düzenlenen Sabri Ülker Bilim Ödülü töreninde kutlandı. Prof. Dr. Gökhan Hotamışlıgil başkanlığındaki jüri, toplum sağlığının geleceğine katkı sağlamak üzere genç bilim insanlarını destekleyen Sabri Ülker Bilim Ödülü’ne bu yıl, Kaliforniya Üniversitesi, Berkeley (UC Berkeley) Moleküler ve Hücre Biyolojisi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Elçin Ünal’ı layık gördü.
Talat İçöz: 10 yılda edindiğimiz birikim ve tecrübe bize yeni ufuklar, yeni hedefler kazandırdı
Akademi, iş dünyası ve medyadan özel davetlilerin katılımıyla gerçekleşen dijital tören Sabri Ülker Vakfı Başkanı Talat İçöz’ün vakfın 10’uncu yılını kutlayan açılış konuşmasıyla başladı. Vakfın 10 yıldır beslenme ve sağlıklı yaşam alanında doğru ve bilimsel bilgiyi toplumun her kesimine ulaştırma hedefiyle çalıştığını vurgulayan İçöz şunları söyledi: “10 yıl boyunca bu hedefe ulaşmak için büyük bir motivasyon ve adanmışlıkla hizmet ettik. Çok değerli Bilim Kurulu Üyelerimiz, çok değerli çalışanlarımız ve bu uğurda bir araya geldiğimiz sayısız paydaşımızla birlikte çok gayret ettik. Onlarca farklı platformda gerçekleştirdiğimiz yüzlerce faaliyet, akademik çevrelerden devlet kurumlarına, sivil toplumdan tüketici kesimlerine farklı alanlarda yankı buldu.”
Sağlıklı bireylerden oluşan sağlıklı nesillerin, ülkemizin geleceğini güvenceye alacak en büyük değer, en önemli yatırım olduğunun altını çizen İçöz, “10 yıl boyunca bu amaç doğrultusunda gayret sarf ettik. Bu çalışmalarımızın önde gelenlerinden biri olarak Millî Eğitim Bakanlığı ile iş birliği içinde Yemekte Denge Eğitim Projesi ile ülkemizin her bölgesinden 6 milyonun üzerinde öğrenciye, öğretmene ve ebeveyne bu bilinci aktarmayı başardık. Bunun yanı sıra kurucumuzun adını taşıyan Harvard Üniversitesi’ndeki Sabri Ülker Metabolik Araştırmalar Merkezi, gurur duyduğumuz diğer iş birliklerimizin başında geliyor. Merkezimizde genetik ve metabolik hastalıkların oluşmasını önlemek için hem Türkiye’den hem dünyadan bilim insanları pek çok araştırma yapıyor, dünya için, geleceğimiz için bilim dünyasında yankı uyandıran çalışmalar gerçekleştiriyor. Daha nice 10 yıllarda Sabri Ülker Vakfı’nın bu çalışma anlayışını aynı heyecanla devam ettirmesini temenni ediyorum. Bu uğurda emek veren tüm arkadaşlarımızı da gönülden tebrik ediyorum” dedi.
Prof. Dr. Hotamışlıgil: Ülkemiz bilimine katkıda bulunacak Türk bilim insanlarını destekliyoruz
Talat İçöz’ün konuşmasının ardından dijital tören vakfın 10’uncu yıl filminin gösterimiyle devam etti. Ardından Sabri Ülker Metabolik Araştırmalar Merkezi Direktörü Prof. Dr. Gökhan Hotamışlıgil söz aldı. Harvard Üniversitesi’nde sürdürdüğü çalışmaların 25’inci yılı vesilesiyle törende kendisine teşekkür plaketi takdim edilen Prof. Dr. Hotamışlıgil, bilimde önemli aşamalardan birinin kişilere yatırım yapmak olduğunu vurgulayarak şunları söyledi: “Sabri Ülker Bilim Ödülü bizim için çok önemli. Çünkü bu ödülle en parlak bilim insanlarımızı kariyerlerinin erken döneminden itibaren fark ederek onlara destek olmayı amaçlıyoruz. Hayalimiz bundan 20 sene sonra uluslararası bilim camiasına öncülük edecek, ülkemiz bilimi ve bilim insanları için de önemli itici güç olacak Türk bilim insanlarına katkıda bulunmak. Önceki senelerde bu ödülü alanlar, daha şimdiden muazzam bir çizgide ilerliyorlar. Bu yıl ödülü kazanan bilim insanımızı da yürekten kutluyorum.”
Murat Ülker: Vakfımızın 10 yıla ulaşmasından çok mutluyuz
Etkinlik, Yıldız Holding Yönetim Kurulu Üyesi Murat Ülker’in törende paylaşılan dijital mesajıyla devam etti. Türk bilim insanını ve genç Türk bilim öğrencilerini uluslararası alanda desteklemekle iftihar ettiklerini belirten Murat Ülker şunları kaydetti: “Bugün 10’uncu yılını kutlamaktan iftihar ettiğimiz bu vakfı, babam Sabri Ülker’in adını yaşatmak ve toplumumuza, Türk bilim dünyasına faydalı olması gayesiyle kurduk. Sabri Bey, beslenme ve sağlık konularına çok önem verirdi. İnsanlığa faydalı işler yapmaya kendine şiar edinmiş biriydi. Kendisi türlü imkânsızlığa rağmen gıda kalitesi ve Ar-Ge için gereken tüm yatırımı yaparak ve uluslararası uzmanlarla birlikte çalışarak Türkiye’de bu alanlarda öncü bir isim oldu. Şimdi onun bu misyonunu Sabri Ülker Vakfı sürdürüyor. Tüm bu bilimsel araştırmaların toplum sağlığı, çocuklarımız ve sonraki kuşakların sağlığı için üzerimize düşen bir sorumluluk olduğuna inanıyoruz. Bu yüzden bu çalışmaları hep destekledik, gelecekte de desteklemeye devam edeceğiz. Ne mutlu bizlere ki, Sabri Ülker Bilim Ödülü genç bilim insanlarının yolunu aydınlatmayı sürdürecek. Vakfımızın 10 yıla ulaşmasından çok mutluyuz. Değerli çalışmaları için bilim kurulumuza, vakıf çalışanlarına ve vakfımızı destekleyen tüm kurum ve kişilere teşekkür ederiz.”
Doç. Dr. Ünal: “Bu ödül, bilimsel çalışmalarımda yalnız olmadığımı hatırlatması açısından çok değerli”
Sabri Ülker Vakfı Genel Müdürü Begüm Mutuş’un kazananı takdim etmesiyle devam eden dijital törene ABD’den canlı bağlantıyla katılan Sabri Ülker Bilim Ödülü’nün sahibi Doç. Dr. Elçin Ünal, “Sabri Ülker Bilim Ödülü’ne layık görülmekten büyük onur duydum. Bu ödül, bilimsel çalışmalarımda yalnız olmadığımı hatırlatması açısından benim için çok değerli. Başta Sabri Ülker Bilim Ödülü Jürisi olmak üzere herkese şükranlarımı sunuyorum. Umuyorum ki ben de çalışmalarımla diğer araştırmalara ve buluşlara katkıda bulunabilirim” dedi.
Kanser ya da Alzheimer gibi hastalıkların ortaya çıkma şansı azalabilir
Bilimsel kariyerini mayoz bölünme ve yaşlanmanın ilişkileri üzerine kuran Doç. Dr. Elçin Ünal, hücrelerde yaşlanma sonucunda biriken hasarların doğal yollarla nasıl tedavi edilebileceğini araştırıyor. Ünal ve ekibinin temel amacı, hücresel yaşlanmayı anlayıp geriye çevirmeyi başarmak. Lisedeki bir öğretmeninden ilham alarak Bilkent Üniversitesi’nde Moleküler Biyoloji ve Genetik okuyan Ünal, ABD’deki Johns Hopkins Üniversitesi’nde doktorasını yaparken mayoz bölünme üzerine odaklanmaya başladı. Doktora sonrası dünyanın en iyi üniversitelerinden biri olan MIT’te mayoz bölünme konusuna ağırlık veren Ünal, sahadaki birçok araştırmacı, “yaşlanmanın mayoz bölünme üzerine etkisini” araştırırken, bunun tersini yaparak “mayoz bölünmenin yaşlanma üzerine etkisini” araştırmaya karar verdi. Mayotik farklılaşmanın ilkelerini tanımlamayı hedefleyen Ünal, 2014’te UC Berkeley’de Moleküler ve Hücre Biyolojisi Bölümü’ne katıldı ve yenilikçi araştırmalarını burada kendi adıyla kurduğu laboratuvarda devam ettirdi. Beslenme stili, egzersiz, uyku düzeni, sigara, alkol kullanımı ve stres gibi etkenlerin hem hücre hem de organizma yaşlanmasını etkilediğini belirten Ünal, “Yaşlanma sonucunda hücrelerde protein kalite kontrolü ve organel fonksiyonlarında düşüş gözlenir. Vücudumuzdaki üreme hücreleri bu hasarları doğal olarak etkisiz hale getirebiliyor. Eğer üreme hücrelerinin bunu nasıl başardığını anlayabilirsek, diğer hücrelere de bu mekanizmaları uygulayabiliriz. Yaşlanma, kanser ya da Alzheimer gibi çok değişik tipteki hastalıkların birinci risk faktörü. Eğer yaşlılık sonucunda ortaya çıkan hasarları hücre seviyesinde tedavi edebilirsek, değişik tipteki hastalıkların ortaya çıkma şansını da azaltabiliriz” diye konuştu.
Ödüllü bilim insanları bilim dünyasındaki son gelişmeleri anlattılar
Tören, önceki yıllarda ödüle layık görülen, UCLA Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ebru Erbay, Rockefeller Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Kıvanç Birsoy, Massachusetts Institute of Technology (MIT) Kanser Araştırmaları Enstitüsü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ömer Yılmaz ve Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Tamer Önder’in bilim dünyasındaki son gelişmeleri değerlendirmesiyle son buldu.
Sabri Ülker Vakfı hakkında
Türk gıda sektörünün duayeni Sabri Ülker anısına kurulmuş olan ve misyonunu Sabri Ülker’in hayat felsefesinden derleyen Vakıf, toplumu beslenme ve sağlık alanlarında bilimsel ve güvenilir bilgi ile aydınlatmak üzere faaliyetlerini sürdürüyor. Avrupa Beslenme Vakıfları İletişim Platformu’nun Türkiye’den tek üyesi olan Vakıf, 2009 yılından bu yana topluma sağlıklı yaşam ve beslenme konularında güvenilir bilimsel bilgiyi ulaştırmakta ve dünya genelinde referans kabul edilen kurumlar ile iş birliği içinde Türkiye’nin referans kurumu olma hedefiyle yoluna devam etmektedir.