Kamuoyu araştırma şirketlerinin yeri siyasette tartışılır. Taraflı olmamaları gereken kurumlardandır. Türkiye'de de dünyada olduğu gibi siyasetin başrolündeler, özellikle seçim öncesi dönemlerde en yakından izlenenler arasında yer alırlar. Bu kurumlar ve yöneticileri Sözcü'den Fatma Vurgun'a 2021 siyasetinde Türkiye'yi nelerin beklediğini anlatıyorlar. En çok, "Erken seçim olur mu?" olur mu konusunda ters düşüyorlar. İşte öne çıkan görüşler:
HAKAN BAYRAKÇI
1960'ta İstanbul'da doğdu. İstanbul Üniversitesi Tarih bölümü mezunu. 1988'de SONAR Araştırma Şirketi'ni kurdu. Demirel ve Ecevit'e danışmanlık yaptı.
Ak Parti iktidarı erken seçime gitmeyecek
SONAR Araştırma'nın Başkanı Hakan Bayrakçı'ya göre mevcut durumdaki dış politika sorunları azalınca, iç politikada gerilimli bir dönem başlayacak. Bayrakçı'nın 2021 öngörüleri şöyle: “Bu gerilim, karşılıklı sert açıklamalara doğru gidebilir. Erken seçim zili çalar mı çalmaz mı… Tahmin etmiyorum. Bu ekonomik vaziyette seçime gidilmesi iktidara çok büyük zarar verir. Ödeme sirkülasyonunda sıkıntılar var. Korkarım ki, büyük senetler yazılacak. Senetler protesto olacak. Bu açığa çıkınca siyaset gerilir. Muhalefet erken seçim isteyecek ancak iktidarın erken seçime gideceğini sanmıyorum. Tabii birçok şey Devlet Bahçeli'ye bağlı, ancak onun da erken seçim isteyeceğini düşünmüyorum.
Ak Parti'de artık uyum kalmadı
Ak Parti lideri ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a, partisinin içinde bağlılık devam etse de bakanlar arasında bazı çekişmeler söz konusu. Kendi aralarında eski uyumları yok. Hatta Ak Parti'ye yakın olan gazetecilerde bile sitem söz konusu. CHP'de de aynı durum geçerli. Ancak şu an iç siyaset ile kimse ilgilenmiyor. Dış politikada sorun var ve gündemi yeterince meşgul ediyor. Bu gidiş belki 1 ay daha sürebilir.
MURAT GEZİCİ
1979'da Adana Ceyhan'da doğdu. Marmara Üniversitesi Teknoloji Mühendisliği bölümü mezunu. Eylül 2011 seçimlerinin ardından Gezici Araştırma'yı kurdu.
2021 yılı erken seçim yılı olacaktır
Gezici Araştırma'nın Başkanı Murat Gezici, 2021'de erken seçim bekliyor. Gerekçesini “Çünkü 2023'e kadar yaklaşık 7 milyon Z kuşağından yeni seçmen gelecek. Bunların yüzde 78'inin Erdoğan karşıtı olduğu görülüyor. Bu iktidar için büyük tehdit” diye açıklıyor. İşte Gezici'nin öngörüsü: “Halkın yeni yüzlere evet demesi olasılığı çok yüksek. Salgın, Doğu Akdeniz'deki belirsizlik, Yunanistan ve Avrupa Birliği ile yaşanan gerilim, ‘2021 sonuna kadar Türk siyasetinde bizi ne bekliyor?' sorusunun aslında cevabını taşıyor. İktidar, kendisinin yarattığı cephelerle hem ekonomik hem de siyasi olarak sürdürülmez bir anlayışı ortaya çıkardı. Siyasi partiler de yeni söylemler ve yeni politikalar geliştirerek seçmene hitap etmek zorunda, yoksa kendilerini ciddi bir hüsran bekleyebilir.”
İktidarın işi artık eskisine göre zor
Türkiye'de vatandaş her seçim dönemi ülkeyi yöneteceğine inandığı alternatif isimlerin azlığı nedeniyle ya sandığa gitmiyordu ya da AK Parti'yi iktidar yapıyordu. 2018 itibarıyla ülkede yeni bir dönem başladı. Önce Meral Akşener'in İYİ Partisi öne çıktı. Şimdi vatandaşın karşısında seçenekler çoğaldı. Gelecek Partisi ve Deva Partisi'ni örnek verebiliriz. Eskiden iktidar karşısında ‘alternatif' olarak gözüken bir tek CHP vardı. İktidarın işi artık çok zor.
İBRAHİM USLU
1966'da İstanbul'da doğdu. Halen akademisyenlik yapan siyasal araştırma ve iletişim uzmanı Dr. İbrahim Uslu, ANAR Araştırma'nın Başkanlığı'nı da yürüttü.
Siyasette sistem tartışmaları şiddetlenecek
Dr. İbrahim Uslu, Türkiye'nin yapısal sorunlarından kaynaklanan bazı problemlerin, 2021'de siyasetin önemli gündem maddeleri olacağının şimdiden görüldüğünü kaydetti. Uslu'nun değerlendirmeleri şöyle: “Önümüzdeki yıl siyasette sistem tartışmaları giderek şiddetlenecektir. Başkanlık sistemi iktidar açısından çeşitli komplikasyonlar üretti. Ayrıca yine iktidarın üzerinde çalıştığı seçim kanunu ve siyasi partiler kanunu da sistem tartışmalarının ana unsurları olacak. İktidar bilhassa ekonomik sorunlar nedeniyle erken seçime gitmek zorunda kalabileceği endişesiyle ile hareket ediyor. Bu durum iktidarın kararlarına ve söylemlerine çok yansıdığı için biz bu yıl içinde de erken seçimi sıkça tartıştık. Ama önümüzdeki yıl uzayan salgın sürecinin de etkisi ile artacak ekonomik sorunlar erken seçim olasılığını daha fazla gündeme getirecektir.
Can yakıcı sorunlar 2021'de sürecek
Türk lirasının sürekli yaşadığı değer kayıpları, dünyanın en yüksek enflasyon oranlarından birine sahip olmamız, yüksek işsizlik ve genç işsizliği, yaşanan bütçe açıkları ve kaçınılmaz olarak içine girilen borç-faiz sarmalı gibi herkesi yakından ilgilendiren can yakıcı sorunların 2021'de de devam edeceği, iktidar tarafından da kabul edildi. Bu nedenle 2021'de ekonomi, sadece siyasetçilerin değil aslında herkesin en çok konuştuğu konuların başında gelecek.
CAN SELÇUKİ
1984 yılında Ankara'da doğdu. Bilkent Üniversitesi Endüstri Mühendisliği mezunu. Selçuki, İstanbul Ekonomi Araştırma Genel Müdürlüğü görevini yürütüyor.
Seçim Kanunu değişirse erken seçime gidilir
Can Selçuki, mevcut seçim sistemiyle devam edilmesi halinde 2021'de erken seçim olmayacağı kanaatinde. Selçuki şöyle dedi: “Erken seçim kararını hukuki olarak alabilmenin 2 yolu var. İlki, parlamentonun karar vermesi. 5'te 3 çoğunluğa ihtiyaç var. Cumhur İttifakı'nda çoğunluk yok. Muhalefet de desteklemez. Çünkü TBMM karar verirse cumhurbaşkanı bir dönem daha aday olabilir fakat cumhurbaşkanı karar verirse dönem kaybediyor. Cumhur İttifakı yüzde 43'e geriledi. Ekonomiye bakılırsa 2021'de seçim olmaz. Seçim Kanunu'nda değişiklik yapılır, baraj düşürülebilir, ittifakta barajı geçme koşulları değiştirilebilir. Bu olursa seçime gidilebilir.”
Kararı huzursuz muhafazakar verecek
Siyasetin önümüzdeki süreçte daha da sertleşeceğini düşünüyorum. Eylül araştırmamızda gördük ki ekonomi hane halkını çok derinden etkilemeye başladı. Mesele sadece gelir kaybı ya da geçim sıkıntısı olmaktan çıkarak hayatta kalma mücadelesine döndü. Bir sonraki seçimde karar verecek olan Cumhur İttifakı altında yer alan huzursuz muhafazakarlar. 2021 yılı kendini merkez sağda tanımlayan partilerin, bu huzursuz muhafazakarlar için mücadele edeceği bir yıl olacak.
MEHMET ALİ KULAT
1966'da Kahramanmaraş'ta doğdu. Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi mezunu. MAK Araştırma Değerlendirme Danışmanlık Şirketi'nin Yönetim Kurulu Başkanı.
Ak Parti-MHP ittifakından hamle gelir
Mehmet Ali Kulat, Cumhur İttifakı'nın, muhalefetin elindeki en önemli argümanı alabilmek adına çok zaman geçirmeden büyük ihtimalle güçlendirilmiş parlamenter sistemi boşluğa düşürecek bir hamle yapmasını bekliyor. Öngörüleri şöyle: “Doğrudan parlamenter sisteme geçme gibi değil ama başbakanlık benzeri yeni bir yapılanmayı gündeme getirebilirler. Her konuda olduğu gibi bu konuda da ilk çıkışı Devlet Bahçeli yapar. Toplum biraz tartıştıktan sonra hükümet buna sahip çıkar. Birkaç ay içerisinde parlamenter sistemi konuşacağız. Ancak burada önemli bir nokta var. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne referandum sonucunda geçtik. Önümüzdeki günlerde yeniden referandumda gidilip gidilmeyeceğini zaman gösterecek.”
İnce, yeni parti için görüşme halinde
Önümüzdeki günlerde yeni partileri konuşacağız. Muharrem İnce'nin kurabileceği bir parti bu. Bu parti içinde birileriyle görüşme içerisinde olduğunu biliyorum. Ak Parti milletvekilleriyle, Atatürkçü çizgide ama biraz daha sağ seçmene hitap edebilecek, Atatürk'ü daha çok öne çıkaracak bir parti çalışması yoğun konuşulacak konulardan. İktidarın söylemleri sertleşecek. Sahada çalışan tek lider, İYİ Parti lideri Meral Akşener. İYİ Parti'de yükseliş söz konusu.
KEMAL ÖZKİRAZ
1981'de Tokat'ta doğdu. Gaziosmanpaşa Üniversitesi İnşaat bölümü mezunu. 2018'de CHP milletvekili adayı oldu. Avrasya Araştırma Anket Şirketi'nin Başkanı.
Cumhur İttifakı dağılırsa erken seçim yapılır
Avrasya Araştırma'nın Başkanı Kemal Özkiraz'a göre 2021 kışı, hem halk hem de hükümet için çok çetin geçecek. Çetin geçen bir kıştan sonra hiçbir hükümetin kendi isteğiyle seçime gitmeyeceğini savunan Özkiraz, şunları kaydetti: “Erken seçim ancak Ak Parti'nin yahut Cumhur İttifakı'nın dağılması ile mümkün olabilir. Bu ise en baştan söylediğim kış koşullarının sertliğine bağlıdır. Ak Parti ve ittifaktan kopuş olması için milletvekillerinin artık seçim kazanılamayacağına kesin olarak kani olmalarına bağlı olacaktır. Yani 2021 yılında Erdoğan'ın isteğiyle bir erken seçime gideceğimizi öngörmüyorum.”
Siyasi baskının dozu artacak
Ak Parti, artık demokratikleşme ve şeffaflaşmayı kendi varlığına karşı bir tehdit olarak gördüğünden, bu konuda adım atamamakta. Türkiye'nin içinde bulunduğu ekonomik kriz esasen bu siyasi krizden kaynaklanmakta olduğu için ve Ak Parti siyasi krizi çözmek için aksiyon alamadığından, ekonomik kriz süreğen bir hal aldı. 2021'de de sürecektir. Ak Parti, ekonomik kriz ortamında seçime gidemeyeceğinden, hamasi söylemin ve siyasi baskının dozunu artırmaktan başka bir aksiyon alamayacaktır.