Yazdır
FINANSGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ
İçerisinde bulunduğumuz yıl birçok kişinin ruh sağlığının ve refah seviyesinin teste tâbî tutulduğu bir dönemdi. Halen çözülmesi gereken ırksal eşitsizlik sorunun altını çizen sosyal hareketler ve doğal afetlerin korona virüs salgınıyla birleşmesiyle bedelleri her zamankinden daha fazla oldu hayatın her alanını etkiledi. Tüm bunların üzerine yaklaşmakta olan ABD seçimlerinin tüm dünyada ayrımcılığı arttırmasıyla birlikte kontrolden çıkan olaylar aşılması zor bir his gibi görülebilir.
Insurance Business yazarı Alicja Grzadkowska korona virüs salgınıyla birebir savaşmakta olan sağlık çalışanları kadar olmasa da sigorta sektörünün de bu süreçten fazlasıyla yara aldığını belirtiyor. Grzadkowska yazısında, sigorta sektörü çalışanlarının Kovid-19’un kendi işletmeleri ve yaşamları üzerindeki etkileriyle başa çıkmanın yanı sıra bu süre zarfında sigortalıların karşılaştıkları zorluklarla da birinci elden maruz kaldıklarını belirtiyor. Bu ortam bu sigorta çalışanlarının ruh sağlığını zora sokuyor ve sigorta patronlarının da çalışanlarının refahına güçlü bir şekilde odaklanmalarını gerektirdiğini gösteriyor.
İşletmeler için mental danışmanlık hizmetleri veren İngiltere merkezli firma Mental Health in Business’ın CEO’su Claire Russell, Deloitte’ın araştırmasını işaret ederek İngiltere’de ruh sağlığı harcamalarının en fazla olduğu sektörlerin finans, sigorta ve emlak işletmeleri alanında olduğunu belirterek, “Bunun sektörde yaygın olan kültür biçimiyle çok fazla ilgisi var” ifadelerinde bulunuyor.
Sigorta sektörünün bu listede yer almasının nedenlerinden bazıları arasında çok uzun çalışma saatleri, işyeri baskıları ve önemli sorumlulukların yanı sıra, tarihsel olarak, sigortanın erkek egemen bir endüstri olması ve erkeklerin geleneksel olarak kadınlara göre ruhsal sağlık sorunlarına açma ihtimalinin çok daha düşük olması. Buna karşın sigorta çalışanlarında işyerinde sorunlar hakkında konuşmamak bir norm halini almış durumda ve çalışanların rahatsız olduklarını hissettiklerinde eve giderken işyerindeki tüm sorunları arkada bırakmak gibi bir eğilimleri var.
Son bir yıl içinde sigorta işletmelerinin ruh sağlığını desteklemek için çeşitli çağrılar yapıldı. Avustralya'da, sektör temsilcileri Zürih Life & Investments'ın ev sahipliğini yaptığı yakın tarihli liderler forumunda mali danışmanların ruh sağlığını daha geniş bir şekilde desteklemek için iki taraflı ve eşgüdümlü bir yaklaşım çağrısında bulundu. Konferanstan gelen önemli bir mesaj, danışmanların ruh sağlığını destekleme çabalarına rağmen, pek çok organizasyonun intihar tehditleri veya gerçek sıkıntılarla başa çıkmak için eğitilmemesi nedeniyle bir boşluğun oluştuğuydu.
Aslına bakılırsa ruh sağlığı sorunlarının büyük bir kısmı çalışanların müşterilerine özellikle korona virüs süreci ve işten atılmalar konusunda yardım edildiği sürece odaklanıyor. Zira tavsiye veren sigorta profesyonelleri de benzeri risklerle karşı karşıya kalıyor. Örnek vermek gerekirse ABD, İngiltere, Avustralya, Fransa, Almanya, Yeni Zelanda ve Singapur’dan 2 bin çalışanın dahil olduğu Qualtrics araştırmasına göre çalışanların %41,6’sının ruh sağlığı korona virüs salgınından bu yana bozulmuş durumda.
Son aylarda sigorta şirketleri çalışanlarının ne düşündüğünü ve ne hissettiğini ölçmek için çalışanların iş arkadaşlarıyla bağlantı kurabildiği, haftalık görüntülü aramalar veya düzenli anketler yaparak firmaların bu süre zarfında moralleri yüksek tutmak için çaba gösterdiği görülüyor. Ancak sigorta çalışanlarının ruh sağlığı söz konusu olduğunda yüz yüze gerçek sorunlar hakkında açık bir tartışma yapılması gerekiyor. Şirketlerin cuma akşamı sanal içeceklerle eğlendiği konuşmalar yerine gerçeğin ele alındığı daha stresli fakat sorunların çözülmesi için gerekli olan konuşmaların yapılması gerekiyor.
CBI: İngiliz finans şirketleri ilk kez iyimser
Moody’s’den sigorta şirketlerine not uyarısı
Sigorta krizi küresel tedarik zincirini tehdit ediyor