FINANSGUNDEM.COM - DIŞ HABERLER SERVİSİ
Zambiya borçlarını ödeyemeyecek duruma geldi. Ülke tahvil sahiplerinden zaman istedi, böylelikle bir yeniden yapılandırma planını devreye sokabileceklerdi. Bakır zengini Afrika ülkesi, korona virüs pandemisi başladığından bu yana ilk batık kredi açıklayan ülke olma riski taşıyor.
Ancak batık kredi açıklayan son ülke olmayacak. Zambiya madendeki kanarya ve son noktasına gelmiş bir krizin habercisi. Üstelik bu kriz, korona virüs pandemisinin ciddiyeti ortaya çıktığından beri arka planda bekliyordu.
Felaket için gerekli her şey hazır. Zambiya da dahil olmak üzere birçok ülke, iyi zamanlarda pervasızca davrandı. Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Kristalina Georgieva, geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamada, zaten rahatsız edici bir seviyede olan borçların artık krizde olduğunu söyledi.
Büyüme yavaşladı, ihracat çöktü ve işçi dövizleri tükendi. Pandemiden bir çıkış yolu bulmak ne kadar zaman alırsa, bu borç krizi o kadar büyüyecek. Düşük gelirli ülkeler, gelişmiş ekonomileri olan ülkelerin yaptığı gibi harcama musluklarını da açamıyorlar. Bu ülkelerin merkez bankaları, hiper enflasyon riskinden kaçmadan para basamıyorlar.
Sonuç oldukça tahmin edilir oldu. Dünya Bankası’na göre, yoksullukta görülen istikrarlı bir düşüş, 20 yıl sürdükten sonra tersine döndü. Johns Hopkins Üniversitesi araştırmacıları, bağışıklık programları gibi sağlık hizmetlerinin darbe almasıyla birlikte, geçtiğimiz altı ayda, standart rakamların üzerine yarım milyon daha çocuk ölümü eklendiğini açıkladı.
Bahar aylarında, IMF ve Dünya Bankası, 2020 yılının sonuna kadar 74 ülke için borç ödemelerini askıya alan bir karar açıkladı. Bu karar, bir miktar rahatlama sağlasa da sorunun çözümüne dair bir etkisi olmadı. Borçların halihazırda bir noktada ödenmesi gerekiyor ve her koşulda, anlaşma eksikti. Önde gelen bazı ülkeler dahil oldu ancak, Sahraaltı Afrika’nın büyük bir bölümünün en büyük kreditörlerinden olan Çin, katılmadı.
Dahası, IMF’den ve Dünya Bankası’ndan gelen baskıya rağmen, özel sektör kreditörlerinin katılımıyla ilgili bir zorunluluk yoktu. Zambiya gibi, borçlarına teminat olarak bakır madenlerini göstermiş olan bir ülke için, gelecek karanlık. Ülkenin sağlık ve eğitim harcamalarının toplamı, borçlarını ödemek için ayırdığı bütçeden daha az. Ancak ülkenin özel sektör kreditörleri, Çin’le aynı muameleyi görmedikleri takdirde yeniden yapılandırmaya rıza göstermeyeceklerini söylüyorlar.
Yardıma ihtiyacı olan bir başka ülke de Sudan. IMF’nin son analizinde ülkenin problemleri: Doğru olanı yapma konusunda kararlı ancak geçmişten gelen kötü yönetim ve yolsuzlukla baş eden yeni bir hükümet; terörizmi desteklemek konusunda kötü bir şöhret; artan enflasyon; devasa insani ihtiyaçlar. Borç konusunda yardım, eğer Sudan’ın Dünya Bankası’na ve IMF’ye olan borçları ödenirse, IMF’nin Ağır Borçlu Yoksul Ülkeler (HIPC) girişimi altında sağlanabilir. Bunu yapmak için bir miktar yaratıcı muhasebe ve siyasi irade gerekiyor.
Geçtiğimiz hafta IMF’nin yayınladığı yeni bir yazıda açıklandığı gibi, kriz ortaya çıkmadan önce borç sorununa yönelik önlem almak, kriz gerçekleştikten sonra sonuçlarını düzeltmeye çalışmaktan daha mantıklı. Büyüme, yatırım, özel sektör kredisi ve yurt dışından sermaye akışının ortadan kalkmasının ekonomik bedellerinin, bu alanda alınacak önlemlerin batık kredi ortaya çıktıktan sonraya bırakılmasının çok daha büyük olacağı söylendi. Georgieva, önlem alınmazsa kayıp bir on yıl olacağı konusunda uyarıda bulundu. Tarih Georgieva’yı haklı çıkarıyor.
IMF ve Dünya Bankası bu ay yıllık toplantılarını gerçekleştirecek. Korona virüs nedeniyle toplantı video konferansla yapılacak. Bu da ekonomi bakanlarının kendi sınırları dışındaki meselelerle tam olarak ilgilenebilmesinin önünde bir engel yaratıyor.
Bununla beraber, yoksul ülkelerde yaklaşan krizi görmezden gelmek ya da gereken önemi vermemek büyük hata olacak.
En azından, borçların ertelenmesi için yapılan düzenlemenin 2022 yılı sonuna kadar uzatılması gerekiyor.
The Guardian’da yer alan yazıda bu önlemin sorunu çözmeyeceği söylendi. Birçok ülke için konu borç ödeyebilme gücü. Ödemelerde ne kadar ertelemeye gidilirse gidilsin, ülkelerin borçlarını ödeyecek gücü kalmamış olabilir. Dolayısıyla IMF ve Dünya Bankası, verilen iki yıllık uzatma süresinde, şu an borç yardımlarından faydalanan 74 ülke için borç sürdürülebilirlik analizi yapabilir.
Georgieva, yeni borç çerçevesini açıkladı ve buna oldukça fazla ihtiyaç vardı. Borç erteleme artık bir avuç zengin batılı ülkenin, mutabakata varmasından ibaret değil: Artık, BlackRock gibi özel sektör kreditörlerinin ve Pekin’in de dahlini gerektiriyor.
Bütün herkesin katılımını sağlamak bu zamana kadar oldukçaç güç oldu ve IMF ve Dünya Bankası’nın baskıları arttırması için zaman geldi. Bu yolla özel sektörden kredi sağlayan şirketlere bir uyarıda bulunulabilir. G20 ülkeleri, tam katılımı sağlamak için kanunlarında değişikliğe gitme konusunda hazırlıklı olmalı.
Çin’in ise programda yer almayı kabul etmezse prestijinin büyük darbe alacağı konusunda uyarılması gerekiyor. Zira borç ertelemenin faydalarından biri de sağlık, eğitim ve daha güçlü sosyal güvenlik harcamalarının artması anlamına geliyor.
Her şeyden önce, IMF ve Dünya Bankası’nın temel bir argümanı öne sürme zamanı geldi. Dünyanın en yoksul ülkeleri ya borçlarını ödemeye çalışacak ya da hayat kurtaracak. Her ikisini de aynı anda yapamazlar.
Dev bankalar uyardı: Gelişmekte olan ekonomiler uçurumun kıyısında