Yazdır
Amerikan gazetesi Washington Post yazarı Alan Mikhael’in “Amerika’yı değiştiren Osmanlı Sultanı” başlıklı yazısında “Kahve zincirleri Osmanlı Sultanı 1. Selim’e teşekkür etmeli” ifadeleri yer alıyor. Yazı Dünya Kahve Günü şerefine yeniden gündeme geldi ve çok kez paylaşıldı.
Hürriyet'ten Ece Çelik'in haberine göre, yazıda kahve bitkisinin 1. Selim’in ordusunun Yemen seferi sırasında keşfedildiği ve daha sonra bunun içecek olarak Osmanlı’da kullanıldığı belirtiliyor, şöyle deniliyor: “I. Selim döneminden 18’inci yüzyılın başlarına kadar imparatorluğun ekonomisini sürükleyen unsurlardan biri de küresel kahve ticaretinin kontrolü idi. Aslında bu bitkiyi ilk bulan Yemen seferi sırasında Sultan Selim’in ordusuydu. Osmanlılar bu taneleri nasıl içecek haline getirebileceklerini keşfettiler ve sadece kahve içmeye özgü mekânlar inşa ettiler. Biz Amerikalıların (ve tabii ki Starbucks’ın sahibi Howard Schultz’un) kahve dükkânları için Osmanlı Sultanı Selim’e teşekkür etmemiz gerekir. Çok azımız, bir Osmanlı sultanının dünyanın ilk özgün kitlesel tüketim ürünlerinden birinin arzını tekelleştiren kişi olmasını takdirle karşılıyoruz” ifadeleri yer alıyor.
KAHVE OSMANLI’DAN YAYILDI
Konunun detaylarını anlatan yemek yazarı Mehmet Yaşin şunları söyledi: “Osmanlı İmparatorluğu özellikle Batı’nın kahveyle tanışmasında etkin bir rol oynadı. Kahvenin dünyaya yayılmasında Osmanlı İmparatorluğu’nun büyük bir katkısı var. Kahvenin özellikle de Avrupa’da sevilmesinde etkili bir rol oynadığımızı söyleyebiliriz. İlk kahvehaneler Osmanlı döneminde açılmıştır. Osmanlı kahve tanelerini içecek haline getirmeyi, kahveyi ağır ağır pişirmeyi keşfetti. Kahve hem saray mutfağına hem de halkın kültürüne girdi. Şimdiki zincir kahveler de bu kahve kültürünün keyfini sürüyorlar. Kahveyi bulan dedelerin torunları şu an Türkiye’de de o yabancı kahve zincirlerinin en büyük müşterisi.
"STARBUCKS VE DİĞERLERİ OSMANLI'YA TEŞEKKÜR ETMELİ"
Starbucks ve diğer kahve zincirleri elbette Osmanlı’ya teşekkür etmeliler ancak ben onların şu andaki kahve toplama yöntemlerine, çok düşük ücretlere işçi çalıştırmalarına bakarak zincir kahvelerden kahve içmek istemiyorum. Ben ustalık isteyen Türk kahvesi içmek istiyorum. Eskiden kahveye gideceğimiz zaman ocakçısı iyi olan kahveleri seçerdik. Bu ne demek? Yani kahve hemen cezveyi kaynatıp fincana dökmek değildir. Ağır ağır pişer, kahve miktarı su miktarı çok önemlidir. Maalesef kahve makineleri yüzünden artık kahveler arasında tat farklılığı ortadan kalktı.”