Yazdır
İsviçrelilerin sandıkta oylayacağı sorulardan ilki Avrupa Birliği ile sınırların açık kalıp kalmayacağı. Ülkenin en büyük sağcı siyasi oluşumu İsviçre Halk Partisi (UDC), serbest dolaşıma "hayır" yönünde oy verilmesini istiyor.
2014'teki referandumda özellikle Avrupalılar için göçmen kotalarının yeniden uygulanmasına İsviçrelilerin 'evet' oyu vermesi, bu çağrının kabul edilme şansının düşük olmasına rağmen mümkün olduğuna işaret ediyor.
6 yıl önce İsviçreliler çok az bir farkla da olsa başta Avrupalılar için olmak üzere göçmen kotalarının yeniden uygulanmasını kabul etmişti.
Bu referandumda da sağcı partiler ülkede "kontrolsüz ve orantısız bir göç yaşandığını" ve "iş fırsatlarının tehdit altında" olduğunu öne sürerek 1999'da Avrupa Birliği ile imzalanan Kişilerin Serbest Dolaşımı Anlaşması'nı (AFMP) sona erdirmeyi amaçlayan yeni bir girişim başlattı.
1992'de İsviçreliler, Avrupa Birliği ve Avrupa Serbest Ticaret Birliği'nin (EFTA) ön oluşumu olarak görülen Avrupa Ekonomik Topluluğu'na girmeye "hayır" oyu vermişti.
Yılan hikayesine dönen savaş jetleri alımı
2014'teki referandumda İsviçrelilerin "hayır" dediği diğer bir konu da savunma. Hükümetin İsveç'ten almayı planladığı 22 savaş jetini halk reddetmişti.
Bu sefer ise federal hükümet, savaş uçağı alım bütçesinin 5,6 milyar euro ile kısıtlı kalıp kalmamasını oylamaya sunuyor.
İsviçre Hava Kuvvetleri sadece eğitimlerde kullanılan yaklaşık kırk yıllık 26 adet F-5 Tiger savaş uçağına ve 2030'da hizmetten çekilmesi planlanan 30 adet F/A-18'e sahip.
Muhalefet, satın alımı günümüz dünyasındaki doğal afet, iklim değişiklikleri ve siber saldırılar gibi yeni tehlikelere karşı "gereksiz bir lüks" olarak değerlendiriyor.
Hükümet ise BM'nin Cenevre'deki toplantıları gibi önemli etkinliklerde hava sahasının korunmasının önemli olduğuna işaret ederek alım projesinin gerçekleşmesini talep ediyor.