Yazdır

Avrupa ekonomisindeki korkunç ikilem

Tarih: 22 Eylül 2020 - 18:14

Korona virüs sürecinde esnek davranan Avrupa Merkez Bankası ve Avrupalı hükümetler kısa vadede ekonomiyi kurtarmış olsa da ödenmemesi muhtemel krediler ve zombi şirketler 2008 krizi senaryosunu hatırlatıyor

FINANSGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ

Pandemi Avrupa hükümetlerini ekonomileri için olağandışı önlemler almaya zorladı. Avrupalı hükümetler milyonlarca işçinin işlerini korumasını sağlayan işçi çıkarma düzenlemesinin yanı sıra hane halkı ve işletmeler için kredi geri ödemelerini askıya alarak "moratoryum" olarak nitelendirdiler.

Bloomberg yazarı Ferdinando Giugliano’ya göreyse şimdilerde bu ülkeler söz konusu programları terk edip etmemek ikilemi arasında kalmış durumdalar. Şirketlerin borçlarını ödemeleri için fazla erken davranmak ciddi miktarda iflas sayısını arttırabilir. Fakat ödenmesi kaçınılmaz olan bu borçların fazla ertelenmesi zombi şirketlerin hayatta kalmasına da neden oluyor.

Kredi ödemeleri üzerindeki bu bulmaca piyasa düzenleyicileri ile denetçileri karşı karşıya getiriyor. Avrupa Merkez Bankası (ECB) bu yıl bankalara ihtiyati gereksinimler konusunda daha fazla esneklik sağlamak için bazı adımlar attı. Bu sayede de bankalar tüketicileri desteklemeye devam edebildi. Bankaların daha az yasal sermaye ile çalışmasına da izin veren bu önlemlerin bir süre sonra bırakılması gerekiyor. Fakat bu tedbirlerden ne zaman vazgeçileceği halen belli değil. Şimdilikse ECB daha kalıcı kuralları içeren bir revizyon çağrılarına direnerek esnek kalmaya ihtiyaç duyuyor.

24 Eylül'deki Avrupa Birliği Zirvesi ertelendi

ECB bankacılık sistemine yardımcı olmak için bankalara daha az sermaye ve likidite ile geçici olarak faaliyet izni verdi. 2020 yılının stres testinin erteledi ve denetim tarihlerini yeniden düzenledi. Bu sayede bankaların salgını ele alma konusunda iyileştirme eylemlerine tam olarak konsantre olabilmesini sağladı. Bunun karşılığındaysa Euro Bölgesi bankalarından temettü ödememelerini istedi.

Bazı bankalar yatırımcıların olumsuz tepkisi ve denetim standartlarının aniden sıkılaştırılması ihtimalinden korkarak ek sermaye ve likidite esnekliğinden tam olarak yararlanmaktan kaçındılar. Ancak pek çok banka müşterilerinden gelen moratoryum hakkını kullanma isteğiyle karşı karşıya kaldılar. Söz konusu borç sahiplerinin ödeme tatilinin sona ermesiyle borçlarını ödeyip ödeyemeyecekleri belli değil. Bu da salgının bankaların sağlığı üzerindeki etkisini değerlendirmeyi oldukça zor hale getiriyor.

Talepteki keskin yavaşlama ödenemeyen kredilerde bir artış olacağı varsayımını makul kılıyor ve bu da bankaların bilanço gücü konusunda sorunlara yol açabilir.

Giugliano’ya göre ECB şu ana kadar makul bir yaklaşım benimsemiş gibi gözüküyor: İstisnai durumlarda bankalar üzerindeki denetim yükünü hafifletmeye olanak tanıyan mevcut hükümlerden yararlanıyor. Bu pozisyon bankanın ileriki dönemde de yeterli esneklik sağlamasına imkan veriyor: Ekonomi beklenenden daha yavaş düzelirse, bu istisnalar bir süre daha yürürlükte kalabilir. Aynı ilke moratoryum için de geçerli olabilir.

AB'nin kural kitabı çok mu katı?

Bloomberg yazarına göre ise diğer bir soru, politikacıların özellikle kötü kredilerin sağlanması konusunda düzenlemeleri kalıcı olarak değiştirmeleri gerekip gerekmediği. Mevcut krizden hemen önce, Euro Bölgesi bankaları oldukça katı süre kriterlerine bağlı olarak performans gösteremeyen yatırımların değerini kaydetmelerini gerektiren daha sert standartları benimsemişti. ECB'nin bu politikaları uygulamadan başka seçeneği yok, zira bu kuralar artık AB’nin kural kitabının bir parçası. Yine de Avrupa bankacılık sektörünün bazı kesimleri bu tedbirlerin ekonomik toparlanmayı baltalama riskini getirdiğinden ve salgının ardından mali istikrarı tehdit ettiğinden şikayet ediyor.

Mevcut kuralların yumuşatılması kısa vadede cazip bir strateji gibi görünüyor. Zira bu strateji bilançoların olduğundan daha sağlıklı görünmesini sağlayacak. Ancak bu, bankaların artan kötü kredileriyle uğraşmamak için denetlemelerde müsamaha göstermeleri 2008 mali krizi ve ardından gelen Avrupa ülkeleri borç krizi sonrasında ortaya çıkan sorunu yeniden yaratacak. Giugliano önünde sonunda hesaplaşma gününün geldiğinde ortaya çıkan olumsuz sonuçların düzeltilmesinin yıllar aldığını hatırlatıyor ve hükümetlerin önceki krizlerden gerekli dersleri almış olması gerektiğini ifade ediyor.

Ekonomi yazarına göre salgın siyasiler ve denetçiler için bir dizi yeni sorun teşkil etse de Euro Bölgesi'nin kurallarına güvenmeleri gerekiyor. Sistemin gerektiği kadar esnek olması fakat zamanı geri almaktan da kaçınması gerektiğini belirtiyor.

Alman ekonomisi için olumlu açıklama

 

ECB'den tahvil teminatlarında yenilik

 

Deutsche Bank, Almanya'daki şubelerinin yüzde 20'sini kapatıyor

 

Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/avrupa-ekonomisindeki-korkunc-ikilem/1520523