FINANSGUNDEM.COM - DIŞ HABERLER SERVİSİ
Finansal hizmet şirketi Clifford Capital’in Başkan Vekili Sanjiv Misra, düşük faiz oranlarının hakim olduğu ve piyasalarda likiditenin bol bulunduğu bir ortamda rehavete kapılmak “tehlikeli” dedi. Misra açıklamasında, “Beni en çok rahatsız eden ikilem, bir tarafta, küresel ekonominin sağlığı ve küresel toplumun sağlığı ve diğer taraftaysa sermaye piyasalarının sağlığı” ifadesini kullandı.
“İlki darboğazda ve ikincisi de sanki son yılların en büyük büyüme dönemlerinden birini yaşıyormuşuz gibi kükreyerek yoluna devam ediyor” dedi. Dünya genelinde ülkeler halihazırda korona virüsle savaşıyor ancak hisse piyasaları canlandı ve S&P 500 ağustos ayında rekor bir seviyeye ulaştı.
Misra iki taraf arasındaki köprünün, korona virüs hızla yayılırken ekonomiyi desteklemek amacıyla, ABD Merkez Bankası gibi diğer merkez bankaları tarafından devreye sokulan “likidite duvarı” olduğunu söyledi. Bu hamle “devasa bir para arzının oluşturduğu hisse enflasyonuna” yol açtı ve piyasalar da bunun “en iyi görülebildiği tek alan” haline geldi.
Misra, ABD’de hisselerin toplam piyasa değerinin gayrisafi yurtiçi hasılaya oranının 50 yılın en yüksek seviyelerinde olduğunu söyledi. Aynı zamanda piyasa değerinin likiditeye oranı da küresel ortalamanın iki katı. “Bu benzerlik… ani likidite artışından kaynaklanıyor, bu da faiz oranlarının çok uzun bir süre daha düşük kalacağı beklentisiyle ortaya çıkıyor” dedi.
Misra, “bu rehavetin tehlikeli olduğunu düşünüyorum” dedi.
Düşük faiz oranlarının sonuçları
Hisse balonları ya da fiyat keşfi gibi endişelerin ötesinde, oldukça düşük faiz oranlarının uzun süreli olması aynı zamanda “akıllıca olmayan” tercihlere yol açabilir.
Misra “nihai olarak, sermayenin maliyeti düştüğünde, bu akıllıca olmayan yatırım kararlarına yol açabilir” dedi.
Misra düşük faiz oranlarının, mart ve nisan aylarındaki sağlık krizi ortamında, küresel ekonomi için “gerekli” ve “tek kurtuluş” olduğunu kabul ediyor. Ancak parasal önlemlerin bir noktada yeniden düzenlenmesi gerekeceğini düşünüyor.
Asıl soru hükümetlerin ne zaman sistemdeki parayı alıp yeniden dağıtımını sağlayacağı ya da gayrimenkule yatırım yapacağı. Bu tip yatırımlar “üretken harcamalara ve istihdam ve gelirlerde artışa” neden olabilir.
Avrupa Merkez Bankası, faiz oranlarını değiştirmedi
Powell: Düşük faiz ihtiyacı yıllarca sürebilir
Faizlerin düşmesi ev stoklarını eritti