Dünya çapında çevreye ve iklime zarar veren fosil yakıtların kullanımından kaynaklanan iklim değişikliği, giderek daha büyük bir küresel tehdit haline geliyor.
Birçok ülke ve kurum iklim değişikliğini önlemek amacıyla fosil yakıt kullanımını kademeli olarak sonlandırarak rüzgar ve güneş enerjisi gibi temiz enerji kaynaklarına dönüşümü gerçekleştirmeye çalışıyor.
Uluslararası Enerji Ajansı (IEA)'nın 800 ayrı teknolojiyi inceleyerek hazırladığı Enerji Teknolojisi Perspektifleri 2020 Raporu'na göre, yeni tip korona virüs (Kovid-19) salgınını önlemek için uygulanan karantina kararları küresel emisyonların azalmasını sağlasa da bu konuda yapısal değişiklikler yapılmadığı sürece emisyonlardaki düşüşün kalıcı olması beklenmiyor.
Bu kapsamda, 2070'e kadar net sıfır emisyon hedeflerinin gerçekleştirilmesi için ekonominin birçok alanında enerji ihtiyacının karşılanması için çevreye zararlı fosil kaynakların kullanımı yerine temiz enerji kaynaklarına geçişin sağlanması gerekiyor.
Yenilenebilir enerji kapasitelerindeki artışın hızlandığı son dönemde, tek başına elektrik sektörünün dönüşümü sıfır emisyon hedeflerinin üçte birine ulaşılmasını sağlayabilirken, ulaşım, binalar ve sanayi sektörü başta olmak üzere birçok alanda temiz enerji dönüşümüne ihtiyaç duyuluyor. Ulaşım, sanayi ve binalar küresel emisyonların yüzde 55'ini oluşturuyor.
Bu sektörlerde geri dönüşümün sağlanması, elektrikli taşıtların kullanımı, binaların ısınması ve diğer konularda alınacak önlemlerin sıfır emisyon hedeflerine ulaşmada en büyük katkıyı yapabileceği öngörülüyor.
Söz konusu hedeflerin gerçekleştirilmesi için bugünden başlayarak temiz enerji teknoloji yatırım ve inovasyonunun hızlandırılması gerekiyor.
IEA Başkanı Fatih Birol, rapora ilişkin yaptığı değerlendirmede, Kovid-19'dan kaynaklanan zorluklara rağmen temiz enerji teknolojilerini hızlandırmak ve iklim hedeflerini yakalamak adına iyimser olunması için sebepler bulunduğunu belirterek, "Rapora baktığımızda aslında sadece önümüzdeki zorluğun boyutunu değil aynı zamanda bu zorlukların nasıl üstesinden gelebileceğimizi de görüyoruz.
Güneş enerjisi, dünya çapında yenilenebilir enerjiyi zirveye taşırken, düşük faiz oranları temiz enerji projelerinin artmasına yardımcı olabilir" ifadelerini kullandı.
Birol, daha fazla ülke ve şirketin bu yatırımları yapması gerektiğine dikkati çekerek, "Şu anda enerjiye erişimi olmayanlara enerji sağlamak için çabalarımızı iki katına çıkarmamız gerekiyor.
Ayrıca, mevcut altyapıdan kaynaklanan emisyonları önlememiz gerek çünkü bu durum iklim değişikliğiyle mücadeledeki ortak hedeflerimizin gerçekleştirilmesini zorlaştırıyor." değerlendirmesinde bulundu.