Yazdır

İngiltere’nin Brexit politikalarının bedeli ağır olacak

Tarih: 08 Eylül 2020 - 12:41

Planlanan iç pazar kanunu, Avrupa Birliği’yle imzalanan anlaşmadaki Kuzey İrlanda ve devlet teşvikleriyle ilgili yükümlülüklerle çelişecek

FINANSGUNDEM.COM - DIŞ HABERLER SERVİSİ

İngiliz hükümeti, geçtiğimiz yıl ekim ayında yapılan Brexit anlaşmasının temel maddelerine karşı gelecek bir kanun tasarısı planlıyor. Bu hamle bu hafta Londra’da gerçekleşecek, İngiltere ve Avrupa Birliği arasındaki ticaret müzakerelerini tehdit altında bıraktı. Brexit savunucuları, Kuzey İrlanda’da “sert sınır”a dönüşü engelleyecek bir protokolü de içeren, AB’den çıkış anlaşmasının İngiltere’nin egemenliğini tehlikeye attığı konusunda endişeli. Zira bu anlaşma Londra’yı, devlet teşvikleri ve gümrük politikaları gibi kilit alanlarda Brüksel’e bağımlı hale getiriyor.

İki taraf arasında yükselen tansiyona dair bir sinyalde, İngiltere Baş Müzakerecisi David Frost, yaptığı açıklamada İngiltere’nin AB’nin “müşteri ülkesi” olmayacağına dair söz verdi. İngiltere hükümeti neye itiraz ediyor? İngiltere Başbakanı Boris Johnson’un geçtiğimiz yıl AB liderleriyle vardığı anlaşmadaki, Kuzey İrlanda’yla ilgili iki revize edilmiş protokol dikkat çekiyor. Bunlardan birincisi İngiltere'nin Kuzey İrlanda’yla olan ticaret ilişkilerinde AB’nin devlet teşvik kanunlarının geçerli olması yönündeki madde. Bu İngiltere hükümetinin, herhangi bir devlet teşviği kararında Brüksel’i bilgilendirmesi gerektiği anlamına geliyor. Bu madde, İngiltere’nin kendi şirketleriyle ilgili ancak o bölgeyi de ilgilendiren kararları için bile geçerli olacak. Bu da Brexit taraftarlarının tam egemenlik ilkeleriyle uyumlu değil.

İkincisi, Kuzey İrlanda şirketlerinin İngiltere’yle yaptığı ticarette ihracat beyannamelerini tamamlama gerekliliği. Brexit yanlıları, bunun Kuzey İrlanda’nın İngiltere pazarına “serbest erişim” sağlayacağına dair verilen sözle çeliştiğini düşünüyor. Kuzey İrlanda protokolü neden bu kadar sorun yaratıyor? Çünkü geçtiğimiz yıl Boris Johnson, Brexit sürecinin sonunda İngiltere AB’yi “tam ve eksiksiz” olarak terk edecek demişti. Kuzey İrlanda gümrükte, katma değer vergisinde, devlet teşviklerinde ve ürün standartlarında AB’nin kurallarına uyacak olsa da.

Financial Times’ın haberine göre Kuzey İrlanda için özel olarak düzenlenen protokol, İrlanda adasında bir “sert ekonomik sınır” oluşmasını önleme amacı taşıyordu. Ancak geçtiğimiz aylarda protokolden kaynaklanan yükümlülükler oldukça sert hale geldi. İngiltere Başmüzakerecisi David Frost, daha basit bir ticaret anlaşması için baskı yaparken, İngiltere’nin Kuzey İrlanda ve AB’yle gelecekteki ticaret ilişkilerindeki uçurum giderek arttı. İki tarafın müzakerecileri de bu farklılıkların müzakere yoluyla çözülebileceğini söylese de bu yaz bir anlaşmaya varma ihtimali azaldı.

Hükümet protokolü ihlal etme sürecinde. Planlardan haberdar olanlar, İngiltere’nin iç pazara yönelik kanun tasarısının anlaşma yükümlülükleriyle çelişeceğini söyledi. Devlet teşvikleri konusunda, yeni kanun tasarısının sübvansiyon kararlarında Brüksel’i bilgilendirme yükümlülüğünü daha belirgin bir şekilde tanımlayacak maddeler içermesi bekleniyor.

Yeni tasarıya göre, AB bloğunu bilgilendirip bilgilendirmeme kararı yalnızca ekonomi bakanı tarafından verilebilecek. Yeni tasarı bakanlar tarafından, Kuzey İrlanda’yı ilgilendirdiğini iddia ederek, devlet teşviki kararlarına karşı çıkacak davacıların İngiliz mahkemelerine başvurmalarını kısıtlama yöntemi olarak kullanılabilir. Yapılan anlaşmaya göre böyle bir durumda Brüksel’in bilgilendirilmesi gerekiyor. Benzer bir şekilde, maddelerin, protokolde yer alan yükümlülüklere “bağlı olmaksızın”, Kuzey İrlanda şirketlerinin İngiltere’yle olan ticaretinde, ihracat beyannamesi vermesi gerekliliğini ortadan kaldırması da bekleniyor.

Brexit’le ilgili raporlara katkısıyla bilinen, Shearman & Sterling isimli hukuk şirketinin ortaklarından James Weber, “Temel olarak hükümet varılan anlaşmanın iki maddesini geri çekiyor olacak. En azından İngiltere kanunlarına göre, mahkemeler, gelecekteki iç pazar kanununu uygulamak zorunda, AB’yle yapılan anlaşmanın maddelerini değil” dedi.

Bu gelişmenin potansiyel sonuçlarıysa, Brexit’in sonuçlarından daha ağır olabilir. Brüksel daha önce defaatle çekilme anlaşmasının tamamen uygulanmasının, gelecekte yapılacak anlaşmalar için ön şart olduğunu söylemişti. Ve AB için Kuzey İrlanda’yla ilgili büyük çaba harcanarak imzalanan protokolden daha hassas bir konu yok. AB’nin siyasi liderleri de aynı fikirde: İngiltere’nin protokolün herhangi bir maddesine uymaması, iki taraf arasındaki ticaret görüşmelerine darbe indirecek.

Avrupa Birliği, İngiltere’nin henüz bir yılı dolmayan bir uluslararası anlaşmadan çıkış yolu aramasına siyasi olarak göz yummayacak. Avrupa Parlamentosu İngiltere Koordinasyon Grubu Başkanı David McAllister, “karşılıklı güven kilit nokta” diyerek gelecekteki ilişkiler için koşulları ortaya koydu. İngiltere’nin planlarıyla ilgili yorum yapmayı reddeden McAllister, ticaret anlaşmalarında bağlayıcı bir söz sahibi olan Avrupa Parlamentosu’nun “Kuzey İrlanda protokolünün tüm yükümlülüklerinin uygulamaya konmasını beklediğini” söyledi.

İç pazar kanunu hamlesinin İngiltere’nin uluslararası prestijine gölge düşüreceği de söylenenler arasında. Demokratik hükümetlerin, imzalanmış uluslararası anlaşmaları tek taraflı olarak ihlal ettiği durumlar oldukça nadir. İngiltere’de endişeli yetkililer, şimdiden ülkenin Çin’in Hong Kong’daki çöküşünü uluslararası anlaşmanın ihlal edilmesi olarak görüp, AB’yle imzaladığı çekilme anlaşmasının sevilmeyen bölümlerinden kurtulmak için kullanıp kullanmayacağını düşünüyor.

Brexit anlaşmasında İngiltere köprüleri yakacak mı?

 

Brexit sanayi stratejisinde tehlike çanları çalıyor

 

Finans dünyasının saatli bombası: Brexit görüşmeleri

 

Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/ingilterenin-brexit-politikalarinin-bedeli-agir-olacak/1517568