FINANSGUNDEM.COM - DIŞ HABERLER SERVİSİ
Kanser tedavileri iptal edildi. Çocuklar okula gidemedi. Aile içi şiddet vakaları arttı. Kişisel özgürlüklere kısıtlamalar devam ediyor. Korona virüsün ekonomiye olan doğrudan etkisinin yanında, pandeminin beraberinde getirdiği etkileri devasa oldu.
Kriz henüz bitmiş değil. Kafa karıştırıcı bir hızla seyahatlere kısıtlamalar getiriliyor ve kaldırılıyor. Yerel karantinalar yerini ulusal karantinaya bıraktı. İngiltere’de önde gelen her politika yapıcı, Maliye Bakanı Rishi Sunak başta olmak üzere, istihdam kayıplarının ekonomide kalıcı yaralar bırakacağını biliyor.
The Guardian’daki yazısında Larry Elliott, açıkça sorulması gereken sorunun, “Tüm bunlara değer miydi?” olabileceğini söyledi. İngiltere’nin büyük bir bölümünü üç ay kapatmak ve altı ay süreyle kısıtlamaların birçoğunu yürürlükte tutmanın bedeli, faydalarından ağır mı oldu?
Bu belki de sorulması gereken soru değildir. Çünkü bir insan hayatını gayrisafi yurtiçi hasılayla, işsizlik oranlarıyla ya da ulusal borçla ölçemezsiniz. Mart ayının sonunda hükümet tarafından yürürlüğe konulan sert önlemler birçok hayat kurtardı.
Ancak aynı sebeple, kanser tedavilerinin nisan ayında %70 oranında düşmesinin bedeli de tartışılamaz. Kronik rahatsızlıkları olan insanların kontrollerinde %75 oranında bir azalma oldu. Dahası, hükümet konu sağlık harcamaları olduğunda insan hayatına değer biçebiliyor. Bunu da kurtarılan hayatların yıllarını, yaşam kalitesine kıyaslayarak tahmin yoluyla yapıyor. Şimdilerde kaliteye ayarlanmış yaşam yılının fiyatı 30,000 sterlin.
Bank of England’ın Politika Komisyonu Eski Üyesi David Miles’ın da içinde bulunduğu bir araştırmacı grubu, pandeminin ekonomi üzerindeki etkisine yönelik bu figür ve tahminleri kullanarak, karantinanın fayda maliyet analizini yaptı.
Bu basit bir süreç değildi. Öncelikle, korona virüsün neden olduğu resesyonun çıktılarda yaratacağı kaybın ne kadar olduğu bilinmiyor ve ekonomik durgunluğun ne kadar süreceği ve derinliğine dair tahminler sürekli değişiyor. İkincisi, karantina uygulamaları neticesinde kaç hayatın kurtarılmış olduğunu kimse bilmiyor. Son olarak, kaliteye ayarlanmış yaşam yılı için belirlenen 30,000 sterlinlik rakam çok düşük bile olabilir. Elbette böyle bir hesap yapmanın etik faktörlerini bir kenara bıraktıktan sonra.
Bu zorlukların üstesinden gelmek için, Miles ve çalışma arkadaşları, karantina uygulamaları gerçekleşmeseydi hayatını kaybedebilecek insanların sayısı ve korona virüs resesyonu sonucunda gerçekleşen gayrisafi yurtiçi hasıladaki düşüş için çeşitli tahminler kullandı. Karantina uygulamasının getirilmesini tetikleyen olay, Profesör Neil Ferguson’un sert kısıtlamalar getirilmezse 500,000 kişinin hayatını kaybedeceğine dair yaptığı açıklamaydı. Yaz aylarının verilerini kullanarak Miles ve diğer araştırmacılar, İngiltere’de pandemi nedeniyle hayatını kaybeden insanların sayısının 60,000 olduğunu ortaya koydu. Bu rakamı Ferguson’un 500,000’lik tahmininden çıkardığımızda, 440,000 insanın hayatının kurtulduğunu görüyoruz.
Korona virüs nedeniyle hayatını kaybeden insanların yaşları dikkate alındığında, Miles’ın çalışması, her biri 30,000 sterlin değerinde, ortalama 10 kaliteye ayarlanmış yaşam yılının kaybedildiğini ortaya koydu. Bu da kurtarılan potansiyel hayatların bedelinin 132 milyar sterlin olduğunu gösteriyor.
İngiltere’nin 18. yüzyılın ilk yıllarından bu yana benzeri görülmemiş bir ekonomik durgunluğa doğru gittiği yönündeki tahminlerin oldukça karamsar olduğu ortaya çıktı. Milli hasılada %14’lük bir düşüş yerine, Bank of England’ın güncel projeksiyonu %9,5’lik bir daralmayı öngörüyor. Bu da İngiltere’nin içinde bulunduğu durumu Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra yaşanan en büyük resesyon haline getiriyor.
İngiltere’nin yıllık milli hasılası kabaca 2 trilyon sterlin. Dolayısıyla gayrisafi yurtiçi hasılada %9,5’lik bir düşüş 190 milyar sterlin anlamına geliyor. Elbette resmi bir karantina uygulaması olmaması halinde, insanlar kendi önlemlerini alacağı için gayrisafi yurtiçi hasılada bir düşüş yine mümkün olacaktı. Miles ve diğer araştırmacılar, karantina uygulamalarının İngiltere’nin aldığı hasarın üçte ikisinden sorumlu tutulabileceğini ve İngiltere ekonomisine faturasının 130 milyar sterlin olduğunu öne sürdü. Bu rakamsa ekonomide, sağlık alanında ya da eğitim harcamalarında gelecekte ortaya çıkabilecek ek maliyetleri göz önünde bulundurmuyor.
İngiltere'de krize dayanamayan mağazalar kepenk kapatıyor
İngiltere'de son 24 saatte 2 bin 988 yeni vaka tespit edildi
İngiltere virüs önlemlerini hafifletmekten vazgeçti