Korona virüsü salgını geri dönülmez bir yeni normal yaratırken, özellikle karantina süreci tüketim alışkanlıklarında da yeni bir boyuta geçişin önünü açtı. Bu süreçte sağlık ile birlikte öne çıkan çevre bilinci, tüketicide hem sadeleşme hem de temel ihtiyaçlara yönelme trendlerini ön plana çıkardı.
Sözcü'den Sayime Başçı'nın haberine göre bu noktada, tüketicinin alışverişlerde ilk vazgeçtiği alan olan ve bu yıl gelirlerinde büyük kayıp yaşayan moda endüstrisinde de önemli bir dönüşüm yaşanıyor. Uzmanlar, hem çevreci hem de ekonomik bir geçişle hazır giyimde abonelik ve kiralama sistemlerinin geleceğin trendleri arasında yer alacağına dikkat çekiyor.
KÜRESEL DARALMA %30
The Business of Fashion ve McKinsey ortaklığında gerçekleştirilen araştırmaya göre, moda endüstrisinin gelirlerinde 2020'de yıllık yüzde 27 ila 30 daralma, 2021'de ise yüzde 2 ila 4 büyüme bekleniyor. Burada yükselen çevre hassasiyetinin ve törpülenen tüketim alışkanlıklarının yeni bir tüketici profilini ortaya çıkardığına işaret eden belirten İstanbul Bilgi Üniversitesi Moda Tasarımı Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi İrem Arıkan Ekşi, “Ellen MacArthur Vakfı'nın raporuna göre, önümüzdeki yıllarda tüketiciler için giysi seçimlerinin arasında kısa dönem ürün kiralama, yıllık ya da dönemsel kira abonmanlığı, dayanıklılığı yüksek ürünler, az kullanılan ürünlerin tekrar satıldığı modeller yer alacak” dedi.
KOTA 9.500 LT SU
Sektörün gündemindeki bir başka konu ise iklim değişikliği ile uzun süredir tartışılan su tüketimi ve sera gazı salımını ifade eden karbon ayak izi. Moda ve tekstil ürünleri için kullanılan su miktarı oldukça kritik seviyelerde yer alırken, bir denim pantolonun üretiminde kullanılan su miktarı 9.500 litre ile bir kişinin neredeyse 9 yıllık içme suyu ihtiyacına denk geliyor. Pamuklu bir tişörtün üretiminde ise yaklaşık 2.700 litre suya ihtiyaç duyuluyor.
DÖNÜŞÜM HIZLANDI
Pandemi sonrası tüketici davranışlarındaki dönüşümün hızlandığını ve dijital kanallardaki satışların artacağını ifade eden İrem Arıkan Ekşi, tüketicinin giyimle ilişkisinin dayandığı 3 motivasyonu şöyle dile getirdi: “Pratik düzeyde ısınmak, korunmak ve rahat etmek için giysi seçiyoruz. Duygusal düzeyde kimliğimizi ifade etmek, kendimize güvenimizi desteklemek için giyiniyoruz. Sosyal düzlemde ise giysilerle değerlerimizi, statümüzü ortaya koyuyoruz. Bunlar şu 6 tip moda tüketicisinde etkili oluyor: Kampanyacı, marjinal, aidiyetçi, kaçıngan, ünlü takipçisi ve çevresel duyarlı.”