FINANSGUNDEM.COM - DIŞ HABERLER SERVİSİ
ABD Merkez Bankası uzun süredir yüksek enflasyonun önünü kesmek için erken davranarak faiz oranlarında değişikliğe gidiyordu. Şimdiyse bu yönteminde büyük bir değişim yaşanacak. Bu hamlenin sonucunda ABD’nin borçlanma maliyetlerinin uzun süre düşük seviyelerde seyretmesi bekleniyor.
Bu yeni taktik Fed’in mevcut koşullarda izlediği politikalarda derin bir değişime yol açmayacak çünkü, Perşembe günü resmi olarak açıklanan değişiklikleri daha önce uygulamışlardı.
Yine de bu geçiş bir dönüm noktasına işaret ediyor. Eğer bu strateji beş yıl önce uygulamaya konmuş olsaydı, Fed muhtemelen, faiz oranlarında 2015 yılının son dönemlerinde başlayan artışları ertelerdi. 2015 yılından önce faiz oranları neredeyse yedi yıl boyunca sıfıra yakın bir seviyede sabitlenmişti. Yapılan açıklama, Fed’in 2012 yılında resmi olarak %2’lik enflasyon hedefi açıklamasından bu yana, merkez bankasının politikalarında gerçekleşen en dikkat çekici gelişme oldu.
Fed, Perşembe günü enflasyonu ılımlı bir şekilde %2’lik hedefinin üzerine taşımak istediğini açıklayarak, enflasyon hedeflerine yönelik, son 25 yılda izlenen küresel merkez bankası prensiplerinin, düşük faiz oranları dünyasında neden işe yaramadığını gösterdi.
Fed Başkanı Jerome Powell, çevirimiçi olarak canlı yayınlanan konuşmasında revizyonun, “düşük faiz oranları, düşük enflasyon, görece düşük üretim, yavaş büyüme ve benzeri şeylerin zorlu bir makro ekonomik çerçevedeki gerçekliğine” yönelik yapıldığını söyledi. “Ekonomiye istikrar getirmek için gücümüzün her zerresini kullanmak zorundayız.”
Perşembe günü piyasalarda ralli görüldü. S&P 500 5,82 puan artış gösterdi ve yeni bir rekor kırarak 3,484.55 seviyesinde kapattı.
Wall Street Journal’ın haberine göre, Powell, 2018 yılında, dünyadaki merkez bankalarının düşük faiz oranlarıyla büyümeyi sürdürmede, geçmişte olduğundan daha fazla güçlükle karşılaşabilme ihtimalinden endişe duyarak, bir politika belirleyici strateji incelemesi başlatmıştı.
Korona virüs pandemisinden kaynaklanan resesyon bu güçlüklere sert bir şekilde son verdi. Fed, mart ayında iki kez faiz indirimine giderek oranları sıfıra yakın seviyelere çekti ve piyasalarda istikrarı sağlamak için trilyonlarca dolarlık devlet tahvili satın aldı.
Fed Eski Başkanı Ben Bernanke “eğer yatırımcılar Fed’in sözlerine güven duyuyorsa, perşembe günü açıklanan değişiklikler, politikanın uyumlu gücünü yükseltecek” dedi. “Resesyon gerçekleştiğinde, piyasalar daha uzun süreli kolaylık politikaları beklentisi içinde olur ve karşılığında etkili teşvikleri artırır.”
Yıllar boyunca, Fed ekonomi düzeldiğinde teşvikleri geri çekmek için haklı açıklamalarda bulundu. Teşviklerin uzun süreyle devam etmesinin fiyat baskılarında artışa neden olabileceği konusunda uyardı. Özellikle de işsizlik, fiyatları yükseltecek bir seviyenin altına düştüğünde bu uyarılar gerçekleşti.
Fed perşembe günü yaptığı açıklamada, faiz oranlarını yükseltme kararının, hedefin altında ve üzerindeki sapmalardan ziyade, istihdamın açıklarını kapatma isteğine doğru orantılı olarak alınacağını söyledi.
Bernanke, “güçlü bir işgücü piyasasının doyurucu toplumsal faydaları olduğuna inanıyorlar ve ben de katılıyorum” dedi. “Bu stratejiyle birlikte, enflasyon baskısına dair açık bir kanıt olmazsa işgücü piyasasını rahatlatmak için yeni adımlar atılmayacak.”
Powell bu değişimin “sağlıklı bir işgücü piyasasının, enflasyonda bir artışa gerek duymadan sağlanabileceğine” olan inançlarını yansıttığını söyledi.
Revizyon aynı zamanda Fed’in, 15-16 Eylül tarihlerinde gerçekleşecek toplantıdan önce faiz oranlarını ne kadar süreyle düşük tutacağına dair soruları akla getirdi. Fed bunu bir enflasyon sınırı koyarak ve daha yüksek oranları gerektirecek bir iş gücü piyasasının koşullarının nitel tanımlamasını yaparak başarabilir.
Fed’in açıklamasında, enflasyonun %2’lik hedefinin üzerine çıkmasına ne zaman izin vereceği ya da bunun ne kadar süreyle gerçekleşeceği belirtilmedi.
Powell: Fed ortalama yüzde 2 enflasyon hedefliyor
Fed’den düşük enflasyona karşı yeni yöntem