Analistler, muhalefetin 'ertelensin' taleplerine rağmen, Ardern'in bu çağrılara direneceği ve seçimlerin zamanında yapılmasını isteyeceği görüşünde.
Kovid-19 salgınını dünyada en iyi yöneten ülkelerden olan 5 milyon nüfuslu Yeni Zelanda'da hükümet, birkaç vaka görülmesi nedeniyle Auckland kentini karantinaya almıştı. Cumartesi günü ise 7 yeni vaka daha tespit edildi.
Seçimlere 102 gün kala, korona virüsle mücadelede halkının güvenini kazanan Ardern'in popülaritesi hayli yüksek ve lideri olduğu İşçi Partisi de kamuoyu yoklamalarında açık ara önde.
Başta ana muhalefet Ulusal Parti olmak üzere diğer partiler, seçimlerin ertelenmesi yönünde sık sık çağrıda bulunuyor.
Siyaset uzmanları ise Ardern'in başarılı koronvirüs yönetimi nedeniyle elde ettiği halk desteğini uzun karantina süreci ile kaybetmek istemediğini dile getiriyor.
"Muhalefet seçimin ertelenmesini isterken, hükümet bir an önce seçimlerin yapılması için bastırıyor." diyen Massey Üniversitesi'nden siyaset profesörü Grant Duncan, Başbakan Ardern'in 'usta' ve 'bilge' bir politikacı olduğunu belirtiyor.
Muhalefet: Ardern salgın konuşmalarını, kendi propagandası için kullanıyor
Salgın nedeniyle hareket kabiliyetlerini kaybeden ve kampanyalarını iptal etmek zorunda kalan muhalefet, Ardern'i, pandemi bahanesiyle her gün televizyonlara çıkıp kendi halk desteğini güçlendirmeye çalışmakla suçluyor.
Muhalifler, Ardern'in korona virüs nedeniyle Yeni Zelanda halkına güven tesis eden konuşmalar yaparak aslında bir anlamda seçim propagandası yaptığını öne sürüyor.
Bu arada Yeni Zelanda'da partlamento pazartesi günü feshedilecek. Hemen akabinde Ardern, bir konuşma yaparak seçimle ilgili nihai kararını açıklayacak.
Ancak 39 yaşındaki siyasetçi, cuma günü basına verdiği demeçte, Seçim Komisyonu'nun zaten tarih verdiğini ve 21 Kasım itibarıyla seçimlerin bitmiş olmasını kararlaştırdığını dile getirdi.