Yazdır
Dünyayı etkisi altına alan Covid-19 salgını ile birlikte milyonlarca kişi işini kaybederken, bu durumdan en çok kadın çalışanlar olumsuz etkilendi. Uluslararası danışmanlık şirketi McKinsey'in yayınladığı son analize göre, dünya genelinde kadın çalışanlar işlerini kaybetme konusunda erkeklere oranla 1.8 kat daha savunmasız.
Kadınlar, küresel istihdamın yüzde 39'unu oluşturuyor ancak işten çıkarmaların çoğu kadınlara yönelik yapılıyor. Sadece ABD'de pandemi döneminde işini kaybedenlerin yüzde 54'ünü kadınlar oluşturdu. Hindistan'da iş gücünün yüzde 20'sini kadınlar oluştururken, işini kaybeden kadınların oranı yüzde 23 oldu.
DAHA RİSKLİ GRUPTALAR
McKinsey'in hesaplamalarına göre, corona virüsü salgınının etkilediği sektörlerde kadın çalışanların işleri erkek çalışanlara göre yüzde 19 daha riskli. Küresel olarak toplam kadın istihdamının yüzde 4.5'i pandemi nedeniyle risk altında. Erkek çalışanlarda ise bu oran yüzde 3.8'e çıkıyor.
Salgının en çok etkilediği konaklama ve yeme içme sektörünün yüzde 54'ünü kadınlar oluşturuyor. Perakende ve toptan satış sektöründe de kadın istihdam oranı yüzde 43. Sanat, eğlence ve kamu yönetimi gibi diğer sektörlerde ise kadın istihdamı yüzde 46'yı buluyor. Erkeklerin yoğun çalıştığı imalat sektörünün de krizden şiddetli etkilendiğinin ifade edildiği analizde, eğitim ve sağlık gibi kadın çalışan ağırlıklı sektörlerin ise nispeten daha az etkilendiği belirtildi.
BEDAVAYA ÇALIŞIYORLAR
Kayıt dışıyla birlikte, aile işlerinde para almadan çalışan kadınlar da büyük orana sahip. Çocuk veya yaşlı aile bireyine bakan, yemek, temizlik gibi işleri yapmak zorunda kalan ya da ailenin çiftçilik işlerini yapan kadınların oranı dünya genelinde yüzde 75'i buluyor.
EŞİTLİK SAĞLANMASI EKONOMİYİ BÜYÜTÜYOR
İş hayatında cinsiyet eşitsizliği ekonomik büyümeye de engel oluyor. McKinsey, cinsiyet eşitsizliğinin küresel ekonomiye etkilerini araştırdı. Buna göre, eğer iş hayatında cinsiyet eşitliği sağlanmazsa 2030 yılında küresel ekonominin kaybı 1 trilyon dolar olacak. Ancak eşitlik sağlanırsa kazanç 13 trilyon doları buluyor. Sadece pandeminin etkilerini görüp, cinsiyet eşitliğinin sağlanması için harekete geçilmesi bile küresel ekonomiyi önümüzdeki 10 yılda 8 trilyon dolar daha fazla büyütecek.