Yazdır
ABD Adalet Bakanı William Barr Michighan’daki Gerald Ford Müzesi’ndeki bir etkinlikte yaptığı konuşmda, Amerika’nın salgın sürecinde kullanılan maske, tıbbi malzeme ve koruyucu ekipman dahil olmak üzere Çin mallarına çok fazla bağımlı olduğunu söyledi.
Adalet Bakanı William Barr, Çin’in toplumu ve hükümetiyle birlikte saldırgan bir ekonomik savaş yürüttüğünü, bu savaşla küresel ekonominin hakimi olmayı amaçladığını ve dünyanın süper gücü olan Amerika’yı alt etmeye çalıştığını söyledi.
Barr, Rusya’nın üç ülke tarafından virüse karşı aşı çalışmalarına ilişkin verileri çalma girişiminde bulunmakla suçlanmasının ardından, Çin hükümetine bağlı korsanların aşı araştırmalarını çalmak amacıyla Amerikan üniversitelerini ve şirketlerini hedef almakla suçladı.
Çin’le ilişkilerini şeffaf şekilde açıklamayan Amerikan şirketlerinin yöneticilerinin yabancı lobi faaliyetlerine ilişkin federal yasayı ihlal etmiş olacakları konusunda uyardı.
Çin hükümetinin Hong Kong'a yönelik yeni ulusal güvenlik yasasının yürürlüğe girmesi üzerine Hong Kong polisi ilk gözaltıları 1 Temmuz'da yaptı.
Apple’a çifte standart suçlaması
Sözü daha sonra Amerika’nın teknoloji devlerine getiren Adalet Bakanı, “Google, Microsoft, Yahoo ve Apple gibi firmalar Çin Komünist Partisi’yle işbirliği yapmaya çok hevesli görünüyor’’ dedi.
Apple’ın Çin’deki yönetimin baskıcı kurallarına boyun eğmemesi halinde bu ülkede Iphone satamayacağını savunan Adalet Bakanı Barr teknoloji firmalarını çifte standartla suçladı.
Barr, Çin’in Hong Kong’la ilgili yeni ulusal güvenlik yasasını yürürlüğe koymasının ardından internet devleri Facebook, Google, Twitter ve LinkedIn’in Çin yönetiminin kullanıcı verilerinin paylaşımı konusundaki kurallarına geçici olarak uymama kararı aldığını vurguladı; “Eğer birlikte hareket ederlerse, Çin Komünist Partisi’nin yozlaşmış ve diktatör yönetimine karşı direnme konusunda diğer Amerikan firmalarına da örnek olmuş olurlar’’ dedi.
Adalet Bakanı Walt Disney’i de hedef aldı
Adalet Bakanı, Amerika’nın sinema ve eğlence sektörünün kalbi olan Hollywood firmalarını da hedef aldı. Çin yönetimini hoşnut etmek adına ülkede gösterime giren filmlerde sansür baskısına boyun eğdiklerini iddia etti.
Barr, “Walt Disney, kurduğu şirketin günümüzün yabancı diktatörlükleriyle nasıl bir ilişki içinde olduğunu görse içi kan ağlardı” ifadelerini kullandı.
Amerikan firmalarının Çin piyasasında sağlam yer edinmek amacıyla her türlü adımı atmaya hazır olmakla suçlayan Barr, “Çin Komünist Partisi duruma uzun vadeli olarak bakarken, Amerikan şirketleri önümüzdeki çeyrekteki rapora odaklanmayı tercih ediyor’’ dedi. Amerika’nın büyük teknoloji şirketlerini, ‘’Çin’in etkisi altında kalan piyonlar’’ olmakla suçladı.
"Komünist Çin’in ritmine uyan bir dünya yaşanmaz bir yer olur"
William Barr, "Küreselleşme her zaman daha geniş özgürlük alanlarıyla sonuçlanmıyor. Komünist Çin’in ritmiyle hareket eden bir dünya serbest piyasa, serbest ticaret ya da özgür fikir alışverişine dayanan kurumlar için yaşanmaz bir yer olur" ifadelerini kullandı.
Adalet Bakanı William Barr’ın eleştirdiği firmalardan ya da Çin’in Washington’daki büyükelçiliğinden konuyla ilgili açıklama gelmedi. Apple yönetimi de konuyla ilgili yoarum yapmayı reddetti.
Amerika’da Kasım ayında yapılacak başkanlık seçimleri yaklaşırken Trump yönetimi yetkililerinden Çin’e yönelik eleştirilerin daha da sıklaştığı gözlemleniyor.
İki ülke arasında süregelen anlaşmazlıklar ve rekabet korona virüsü pandemisi sürecinde daha da arttı. Çin’in ticaret fazlası vermesinden, Hong Kong’a; Müslüman azınlıklara yönelik muamelesinden Güney Çin Denizi’nde askeri varlığını arttırmasına kadar çok sayıda konu ilişkilerdeki gerginliği derinleştiriyor. (amerikaninsesi.com)